259
5 haftalık maç periyotunda galatasarayımızın maç içerisindeki kolay top kaybetme şekillerinden bazılarını aktaracağım.
1-) (bkz: yuto nagatomo)
rakip takım kim olursa olsun, ilerisindeki 3 lü yada kanatlarındaki kişilerin yaptığı ani baskıları nagatomo ve marcaonun paslaşması sonrası topun ileriye zorunlu atılmasına sebep oluyor ve kolayca top kaybediyoruz... özellikle bu top kayıpları nagatomo tarafından çok fazla olmakta.. asla ters kanada dönemiyor. ortasahada ki boş adama pası atabilme yetileri sanki elinden alınmış bir nagatomo izlemekteyiz 5 maçtır. akan bir oyunda topu kanatlarda sıkıştırmanın bedelini umarım bu maç ödemeyiz.
ve en büyük sıkıntısı mariano ile aynı... asla orta açmayı beceremiyorlar. marianodan orta açarken tek farkı, kendisi çizgiye inerek topu zora sokup orta açmaya çalışması ve hiç bir ortanın tehlikeli pozisyona gebe bıraktıramadığı gerçeği..
2-) (bkz: luyindama marcao ikilisi)
topla çok fazla oynamayı seven ve ani çıkışlarla topu 1. bölgeden 3. bölgeye kolayca taşımaya çalışan stoperlerimiz baskı yedikleri an topu istedikleri yere atamadıklarına çokça şahit olmaktayız. kaptırılan her topta geri dönüşlerde zayıf kalıyorlar. ayrıca daha rahat pozisyonları liberoya pas olarak değil de gelişi güzel topu ileriye dikmek topun bizde kalmasını sağlamak yerine rakibe topu kazandırtıyor kii bunu da en çok luyindama da görmekteyiz.
3-) (bkz: mariano ferreira filho)
alışkanlıklarından vazgeçmesi gereken zeki ama çalışmayan futbolcumuz. her maç belhanda, feghouli üçgenin işe yaramadığını ve her maç illa bu adamlarla maça çıkmayacağını ve bahsettiğimiz üçgenlerin kurulamayacağını öğrenmeli...
ve en büyük sıkıntısı nagatomo ile aynı... asla orta açmayı beceremiyorlar. nagatomodan orta açarken tek farkı, kendisi çizgiye asla inmeyip dış kulvardan orta açmaya çalışması ve hiç bir ortanın tehlikeli pozisyona gebe bıraktıramadığı gerçeği..
4-) (bkz: emre mor)
hızlı ama bir o kadar da kırılgan futbolcumuz.
mükemmel sprint ve driblinge sahip.. tek sorun birebir mücadelede hemen faul beklemesi..
üzerinde galatasaray forması varken bu ülkede sana asla faul vermezler bunu anlamalı ve her pozisyonda faul beklememelisin kardeşim.. çünkü kaybettiğin toplar bize pahalıya patlayabiliyor.
5-) (bkz: ryan babel)
hollanda milli takımının ümidi.. ve bizim umudumuz..
tek yapman gereken plase... şunu biliyoruz ki kaleciyle baş başa yada kaleyi cepheden gören her pozisyonun da bu vuruşla inşallah gol atacaksındır..
6-) ve son olarak asla şut çekmiyoruz.. hiç bir zaman yayın etrafından kaleyi bulabilecek şut ihtimallerini düşünmüyoruz..
belhanda feghouli seri...
öyle ki bize karşı savunma yapan takımlar kale önünde set oyunu ile bizi karşılıyor. her maç rakip ceza sahası içinde o kadar çok pas yapıyoruz ki rakip yaslandıkça kaleye yaslanıyor.. bir kaç şut denemesi rakibi yayın daha ilerisine çekecek ve bizi daha rahat ara pasları atmaya sebep kıldıracaktır..
inşallah bugün galibiyet alacağız dostlar... unutmayın mayıslar bizimdir..!!
1-) (bkz: yuto nagatomo)
rakip takım kim olursa olsun, ilerisindeki 3 lü yada kanatlarındaki kişilerin yaptığı ani baskıları nagatomo ve marcaonun paslaşması sonrası topun ileriye zorunlu atılmasına sebep oluyor ve kolayca top kaybediyoruz... özellikle bu top kayıpları nagatomo tarafından çok fazla olmakta.. asla ters kanada dönemiyor. ortasahada ki boş adama pası atabilme yetileri sanki elinden alınmış bir nagatomo izlemekteyiz 5 maçtır. akan bir oyunda topu kanatlarda sıkıştırmanın bedelini umarım bu maç ödemeyiz.
ve en büyük sıkıntısı mariano ile aynı... asla orta açmayı beceremiyorlar. marianodan orta açarken tek farkı, kendisi çizgiye inerek topu zora sokup orta açmaya çalışması ve hiç bir ortanın tehlikeli pozisyona gebe bıraktıramadığı gerçeği..
2-) (bkz: luyindama marcao ikilisi)
topla çok fazla oynamayı seven ve ani çıkışlarla topu 1. bölgeden 3. bölgeye kolayca taşımaya çalışan stoperlerimiz baskı yedikleri an topu istedikleri yere atamadıklarına çokça şahit olmaktayız. kaptırılan her topta geri dönüşlerde zayıf kalıyorlar. ayrıca daha rahat pozisyonları liberoya pas olarak değil de gelişi güzel topu ileriye dikmek topun bizde kalmasını sağlamak yerine rakibe topu kazandırtıyor kii bunu da en çok luyindama da görmekteyiz.
3-) (bkz: mariano ferreira filho)
alışkanlıklarından vazgeçmesi gereken zeki ama çalışmayan futbolcumuz. her maç belhanda, feghouli üçgenin işe yaramadığını ve her maç illa bu adamlarla maça çıkmayacağını ve bahsettiğimiz üçgenlerin kurulamayacağını öğrenmeli...
ve en büyük sıkıntısı nagatomo ile aynı... asla orta açmayı beceremiyorlar. nagatomodan orta açarken tek farkı, kendisi çizgiye asla inmeyip dış kulvardan orta açmaya çalışması ve hiç bir ortanın tehlikeli pozisyona gebe bıraktıramadığı gerçeği..
4-) (bkz: emre mor)
hızlı ama bir o kadar da kırılgan futbolcumuz.
mükemmel sprint ve driblinge sahip.. tek sorun birebir mücadelede hemen faul beklemesi..
üzerinde galatasaray forması varken bu ülkede sana asla faul vermezler bunu anlamalı ve her pozisyonda faul beklememelisin kardeşim.. çünkü kaybettiğin toplar bize pahalıya patlayabiliyor.
5-) (bkz: ryan babel)
hollanda milli takımının ümidi.. ve bizim umudumuz..
tek yapman gereken plase... şunu biliyoruz ki kaleciyle baş başa yada kaleyi cepheden gören her pozisyonun da bu vuruşla inşallah gol atacaksındır..
6-) ve son olarak asla şut çekmiyoruz.. hiç bir zaman yayın etrafından kaleyi bulabilecek şut ihtimallerini düşünmüyoruz..
belhanda feghouli seri...
öyle ki bize karşı savunma yapan takımlar kale önünde set oyunu ile bizi karşılıyor. her maç rakip ceza sahası içinde o kadar çok pas yapıyoruz ki rakip yaslandıkça kaleye yaslanıyor.. bir kaç şut denemesi rakibi yayın daha ilerisine çekecek ve bizi daha rahat ara pasları atmaya sebep kıldıracaktır..
inşallah bugün galibiyet alacağız dostlar... unutmayın mayıslar bizimdir..!!