185
maçı koparmayı planladığımız aralık dışında aktif dinlenmelerin çok önemli olduğu maç. galatasaray; 4-5 senedir bir hastalıkla pençeleşiyor. attıktan sonra istemsiz şekilde geri kapanıyor. özellike stadyumda hocayı izlerseniz genelde hocanın da çıkın işareti yaparak kenarda çıldırdığını görürsünüz. tudor’la başladığımız senede biraz silkelendik; ama o da içerideki maçlardaydı. sonra o da bitti zaten. bizim bildiğimiz galatasaray; yakaladığında atar, attıkça atar. 1 atıp kapanmaz bu iş beşiktaş stilidir. ne yazik ki prandelli denen nükleer felaketin bize bıraktığı iki miras; bu stil arkaya yaslanma ve avrupa’da 4’lü skorlu felaket istatistik.
neyse dağılmayalım. galatasaray’ın en büyük silahı şüphesiz radamel falcao; fakat fizik olarak 90 dakika boğuşacak seviyede değil haklı olarak. biraz zaman lazım. keza; hücum hattımız da hızlıdan ziyade oturaklı ve tecrübeli yetenekler. bu maçta falcao ve hücum hattını belli dakikalarda yoğun kullanıp, belli dakikalarda da aktif dinlenme ile soğutabilmemiz lazım. sene başından beri top bizde maçlarda; ama bugün tabi farklı bir sahne. topun bizde kalmasının ve yazarların genelinin de bahsettiği gibi hızlı ve dirençli belçika futbolunun bu yönüne dikkat edilmesinin önemli olduğuna inanıyorum.
ne yazık ki beklerin artık yaş durumu, marcao’nun inanılmaz saçma oyunu ve aslında kabul edilebilir düzeyde oynasa da daha iyi olduğunu bildiğimiz luyindama derken geri zayıf karnımız. topla az oynamaları ve stoperlerden sadece luyindama’nın yine çalım - risk vs girmeden, açık oynayacak brugge’in arkasında oyun kurması olabilir.
tabi bunlar benim naçizane gözlemlerim.
yoksa; ilelebet allah kerim fatih terim.
neyse dağılmayalım. galatasaray’ın en büyük silahı şüphesiz radamel falcao; fakat fizik olarak 90 dakika boğuşacak seviyede değil haklı olarak. biraz zaman lazım. keza; hücum hattımız da hızlıdan ziyade oturaklı ve tecrübeli yetenekler. bu maçta falcao ve hücum hattını belli dakikalarda yoğun kullanıp, belli dakikalarda da aktif dinlenme ile soğutabilmemiz lazım. sene başından beri top bizde maçlarda; ama bugün tabi farklı bir sahne. topun bizde kalmasının ve yazarların genelinin de bahsettiği gibi hızlı ve dirençli belçika futbolunun bu yönüne dikkat edilmesinin önemli olduğuna inanıyorum.
ne yazık ki beklerin artık yaş durumu, marcao’nun inanılmaz saçma oyunu ve aslında kabul edilebilir düzeyde oynasa da daha iyi olduğunu bildiğimiz luyindama derken geri zayıf karnımız. topla az oynamaları ve stoperlerden sadece luyindama’nın yine çalım - risk vs girmeden, açık oynayacak brugge’in arkasında oyun kurması olabilir.
tabi bunlar benim naçizane gözlemlerim.
yoksa; ilelebet allah kerim fatih terim.