506
şimdi stadların dolup dolmayacağını tartışmamız yerine daha anlamlı şeyleri bizlere sağlayacağını düşündüğüm yuva.
öncelikle stad ve taraftar kültürü üzerine yanlış düşünceler içerisindeyiz. bazı köşe yazarları, blog yazarları, sözlük yazarları satır aralarında şükrü saraçoğlu stadı'nın tribün profilinden memnun olmadığını yazıp çiziyor. ve bazıları zorla olmamız gerekenin daha anarşik, daha çok bağıran, ne bileyim daha coşkulu, hep ayakta maç izleyen bir seyirci olduğunu savunuyor. cidden garibime gidiyor. bu anlamda fenerbahçe büyük atılımlar yaptı diye düşünüyorum. stadlarını hiç ama hiç beğenmesem de -benim kriterim bir stadın sıfırdan yapılması yönünde- belli bir rahatlık, belli bir düzen getirdikleri ortada. ki bunu taraftarlarıyla barışık olmadan yaptılar! burası önemli. 2002-2003 sezonundan günümüze gelindiğinde fenerbahçe adına daha farklı bir ambiyans çıkıyor karşımıza.
bakın bir ingilizler gibi maçı profesyonelce yönlendiremeyiz biz, ispanyollar gibi bayık da olamayız. sonra biz doğu bloku ülkeleri gibi de olamayız, ya da olmamalıyız. olaya biraz taraftarlar için de bakmalıyız. taraftar stadta rahat etmeli, maçını eşiyle, kızıyla izleyebilmeli. 70 yaşındaki bir adam/kadın gelip izleyebilmeli galatasaray'ı. millet üstüste yığılmamalı inönü'deki gibi. hala 90'lardaki stadları kullanıyoruz be daha ötesi var mı? beşiktaşlı arkadaşlar, biz osursak yıkarız karşı takımı havasındalar. ama gerçekte böyle bir şey yok tabii. bence 90'lar çok geride kaldı, bazı şeylerin değişmesi gerek. nitekim de değişecek bu yeni stadımızla.
ama efendim taraftar ruhu, şusu, busu kalmaz o zaman diyenler, öve öve bitiremedikleri kop tribününe iyi baksınlar. liverpool maçlarını iyi seyretsinler. ince çizgiyi yakalamak önemli.
bir de dolar efendim stad korkmayın. ama şunu da unutmayın, stadın dolmasından önce taraftarın daha bilinçlenmesi, her kesimden insanın stada gelebilmesi filan gerekecektir. bir çöpçü abimiz de gelsin izleyebilsin, bir paşazademiz de gelsin buyursun yani. bunun için de fenerbahçe'nin yaptığı gibi taraftarı müşteri gibi görmemek gerek. bu hataya düşmeyecektir galatasaray. ya da kayserispor gibi 1 & 5 ytl gibi saçmalıklara da girişilmeyecektir. doğrusu, her maça ve o maçın önemine göre fiyatlandırma biçimidir. daha doğrusu maçları kategorize etmektir. belli bir rakamda diretmemek gerekir mesela. ama fenerbahçe ne yaptı en basitinden, her maç x lira dedi ve bunda ısrarlı oldu. üstüne derbiler x+ dedi. tiye aldı taraftarı. bu iş böyle olmaz.
ben galatasaray'ın stadla beraber büyük işler yapacağına eminim, çünkü akılcı, taraftarıyla barışık ve onlarla hep kontak kurma çabasında olan bir yönetimle güzel şeyler olur. biz kale arkasında oturur, ayağa kalkar nevizade geceleri'mizi söyleriz. galatasaray'a yakışan gibi davranırız, zevk almayı da ihmal etmeyiz.
öncelikle stad ve taraftar kültürü üzerine yanlış düşünceler içerisindeyiz. bazı köşe yazarları, blog yazarları, sözlük yazarları satır aralarında şükrü saraçoğlu stadı'nın tribün profilinden memnun olmadığını yazıp çiziyor. ve bazıları zorla olmamız gerekenin daha anarşik, daha çok bağıran, ne bileyim daha coşkulu, hep ayakta maç izleyen bir seyirci olduğunu savunuyor. cidden garibime gidiyor. bu anlamda fenerbahçe büyük atılımlar yaptı diye düşünüyorum. stadlarını hiç ama hiç beğenmesem de -benim kriterim bir stadın sıfırdan yapılması yönünde- belli bir rahatlık, belli bir düzen getirdikleri ortada. ki bunu taraftarlarıyla barışık olmadan yaptılar! burası önemli. 2002-2003 sezonundan günümüze gelindiğinde fenerbahçe adına daha farklı bir ambiyans çıkıyor karşımıza.
bakın bir ingilizler gibi maçı profesyonelce yönlendiremeyiz biz, ispanyollar gibi bayık da olamayız. sonra biz doğu bloku ülkeleri gibi de olamayız, ya da olmamalıyız. olaya biraz taraftarlar için de bakmalıyız. taraftar stadta rahat etmeli, maçını eşiyle, kızıyla izleyebilmeli. 70 yaşındaki bir adam/kadın gelip izleyebilmeli galatasaray'ı. millet üstüste yığılmamalı inönü'deki gibi. hala 90'lardaki stadları kullanıyoruz be daha ötesi var mı? beşiktaşlı arkadaşlar, biz osursak yıkarız karşı takımı havasındalar. ama gerçekte böyle bir şey yok tabii. bence 90'lar çok geride kaldı, bazı şeylerin değişmesi gerek. nitekim de değişecek bu yeni stadımızla.
ama efendim taraftar ruhu, şusu, busu kalmaz o zaman diyenler, öve öve bitiremedikleri kop tribününe iyi baksınlar. liverpool maçlarını iyi seyretsinler. ince çizgiyi yakalamak önemli.
bir de dolar efendim stad korkmayın. ama şunu da unutmayın, stadın dolmasından önce taraftarın daha bilinçlenmesi, her kesimden insanın stada gelebilmesi filan gerekecektir. bir çöpçü abimiz de gelsin izleyebilsin, bir paşazademiz de gelsin buyursun yani. bunun için de fenerbahçe'nin yaptığı gibi taraftarı müşteri gibi görmemek gerek. bu hataya düşmeyecektir galatasaray. ya da kayserispor gibi 1 & 5 ytl gibi saçmalıklara da girişilmeyecektir. doğrusu, her maça ve o maçın önemine göre fiyatlandırma biçimidir. daha doğrusu maçları kategorize etmektir. belli bir rakamda diretmemek gerekir mesela. ama fenerbahçe ne yaptı en basitinden, her maç x lira dedi ve bunda ısrarlı oldu. üstüne derbiler x+ dedi. tiye aldı taraftarı. bu iş böyle olmaz.
ben galatasaray'ın stadla beraber büyük işler yapacağına eminim, çünkü akılcı, taraftarıyla barışık ve onlarla hep kontak kurma çabasında olan bir yönetimle güzel şeyler olur. biz kale arkasında oturur, ayağa kalkar nevizade geceleri'mizi söyleriz. galatasaray'a yakışan gibi davranırız, zevk almayı da ihmal etmeyiz.
