27
ders çıkarana 16 ağustos 2019 denizlispor galatasaray maçı tam bir hayırlı mağlubiyettir. aslında bir önceki fiorentina maçı hayırlı mağlubiyet demiştim ama ders çıkarılmamış belli ki...
hazırlık maçlarında stoperlerin döküldüğünü görmemize rağmen, en azından yeni transferler gelinceye kadar önlerinde oynayacak ve bazen aralarına girecek bir ryan donk’un kesilmesi ve selçuk inan’ın ilk 11 başlatılması fiyaskodur ve fatih terim’in hatasıdır. ilk 11’i başkasının kurduğu düşüncesini falan geçelim.
marcao’nun gördüğü 2 sarı kart için aklımdan geçenleri yazarsam pilot olurum. bu kadar fahiş hatalar, saçma sapan hareketler galatasaray stoperine yakışmadı. kulağı çekilir elbet.
luyindama top kazanıyor. laubali ve ağır hareketleri sebebiyle geri kaybediyor. onun da kulağı çekilecektir. bu stoper ikilisinin bu maç özelindeki berbat oyunlarını orta saha kurgusundan ayırmak lazım. kendi suçları hiç mi yok? kötü performans sergilediler net. 34 yaşındaki rodallega ikisini de yok etti. aslında kendi kendilerini yok ettiler. haklarında hiçbir zaman ikisi 50 m eur olacak vs yazmadım ama çok sevdiğim bir ikilidir. mutlaka doğru telkinlerle toparlayacaklardır. kendilerine getirilmeleri şart.
selçuk’u 90 dakika oyunda tutan ve seri’yi oyundan alan hangi deha ise (terim mi davala mı bilemiyorum) tebrik ederim. ayrıca hangi altyapı oyuncumuz selçuk’tan daha kötü oynar merak ediyorum. gençler a takım seviyesinde değil geyiğini terk etmemiz lazım. selçuk ayrıca penaltıyı atsa idi maçın gidişatı çok değişirdi. o da bambaşka bir konu.
bu kadar berbat performanslar varken muslera’nın iyi başladığını düşünüyorum. yalnızca bir kornerde tam altı pasa düşen bir topa çıkmaması hakikaten hayret ettirdi. rakip vurdu kafayı ama auta çıktı. köşeye gitse maalesef goldü.
adem büyük oyuna girmeliydi. maalesef o da yapılmadı.
babel tek başına bir şeyler denedi ama yetmedi. çünkü takım yoktu ortada.
hatalar zinciri bir maç. kenarda terim olsa bazı oyuncular kendine çeki düzen verir miydi yoksa laubaliliğe devam eder miydi? bence edemezdi.
bütün bunlardan sonra haftaya iç sahada konyaspor’u devireceğimize inanıyorum. sonraki deplasman maçında yine kabız olmak istemiyorum. denizlispor o kadar kötüydü ki, yenemeyen galatasaray’ı siz düşünün kötü sözcüğü yeterli değil anlatmak için. deplasman fobisi diye bir saçmalık yoktur. kötü teknik yönetim ve konsantre olmayan futbolcu vardır. bir de dikkat ettiniz mi olan bitene isyan eden futbolcu yoktu sahada. mesela hagi, melo gibi adamlar olsa dün marcao’ya, luyindama’ya kendine gel der miydi, demez miydi?
son olarak, bu tip hataları görüp eleştirmek güzel ancak bu hataları fırsat bilip fatih terim’e ve galatasaray’a gönül vermiş diğer profesyonellere giydirmek, istifa vb. saçmalamak ya art niyettir ya da öfke kontrolüne sahip olmamaktır. galatasaraylı olanlara öfke kontrolü lütfen diyorum. galatasaraylı olmayan art niyetli trollere ise haddinizi bilin diyorum. kendi çöplüğünüzde oynayın. bu takımı toparlayacak ve şampiyon yapıp hepsine geçmiş olsun diyecek olan yine terim’dir.
hazırlık maçlarında stoperlerin döküldüğünü görmemize rağmen, en azından yeni transferler gelinceye kadar önlerinde oynayacak ve bazen aralarına girecek bir ryan donk’un kesilmesi ve selçuk inan’ın ilk 11 başlatılması fiyaskodur ve fatih terim’in hatasıdır. ilk 11’i başkasının kurduğu düşüncesini falan geçelim.
marcao’nun gördüğü 2 sarı kart için aklımdan geçenleri yazarsam pilot olurum. bu kadar fahiş hatalar, saçma sapan hareketler galatasaray stoperine yakışmadı. kulağı çekilir elbet.
luyindama top kazanıyor. laubali ve ağır hareketleri sebebiyle geri kaybediyor. onun da kulağı çekilecektir. bu stoper ikilisinin bu maç özelindeki berbat oyunlarını orta saha kurgusundan ayırmak lazım. kendi suçları hiç mi yok? kötü performans sergilediler net. 34 yaşındaki rodallega ikisini de yok etti. aslında kendi kendilerini yok ettiler. haklarında hiçbir zaman ikisi 50 m eur olacak vs yazmadım ama çok sevdiğim bir ikilidir. mutlaka doğru telkinlerle toparlayacaklardır. kendilerine getirilmeleri şart.
selçuk’u 90 dakika oyunda tutan ve seri’yi oyundan alan hangi deha ise (terim mi davala mı bilemiyorum) tebrik ederim. ayrıca hangi altyapı oyuncumuz selçuk’tan daha kötü oynar merak ediyorum. gençler a takım seviyesinde değil geyiğini terk etmemiz lazım. selçuk ayrıca penaltıyı atsa idi maçın gidişatı çok değişirdi. o da bambaşka bir konu.
bu kadar berbat performanslar varken muslera’nın iyi başladığını düşünüyorum. yalnızca bir kornerde tam altı pasa düşen bir topa çıkmaması hakikaten hayret ettirdi. rakip vurdu kafayı ama auta çıktı. köşeye gitse maalesef goldü.
adem büyük oyuna girmeliydi. maalesef o da yapılmadı.
babel tek başına bir şeyler denedi ama yetmedi. çünkü takım yoktu ortada.
hatalar zinciri bir maç. kenarda terim olsa bazı oyuncular kendine çeki düzen verir miydi yoksa laubaliliğe devam eder miydi? bence edemezdi.
bütün bunlardan sonra haftaya iç sahada konyaspor’u devireceğimize inanıyorum. sonraki deplasman maçında yine kabız olmak istemiyorum. denizlispor o kadar kötüydü ki, yenemeyen galatasaray’ı siz düşünün kötü sözcüğü yeterli değil anlatmak için. deplasman fobisi diye bir saçmalık yoktur. kötü teknik yönetim ve konsantre olmayan futbolcu vardır. bir de dikkat ettiniz mi olan bitene isyan eden futbolcu yoktu sahada. mesela hagi, melo gibi adamlar olsa dün marcao’ya, luyindama’ya kendine gel der miydi, demez miydi?
son olarak, bu tip hataları görüp eleştirmek güzel ancak bu hataları fırsat bilip fatih terim’e ve galatasaray’a gönül vermiş diğer profesyonellere giydirmek, istifa vb. saçmalamak ya art niyettir ya da öfke kontrolüne sahip olmamaktır. galatasaraylı olanlara öfke kontrolü lütfen diyorum. galatasaraylı olmayan art niyetli trollere ise haddinizi bilin diyorum. kendi çöplüğünüzde oynayın. bu takımı toparlayacak ve şampiyon yapıp hepsine geçmiş olsun diyecek olan yine terim’dir.