102
bilim abicim, bilim; batı'nın medeniyetin beşiği olmasının tek geçerli göstergesi ve sebebi budur.
izlanda üzerinden batı için "medeni oldukları algısı yaratılıyor" minvalinde birtakım söylemler dillendiriliyor iki gündür, burada ve sosyal medyada. dümdüz eleştiri affedersiniz. bir ülkenin, bir toplumun ya da bir coğrafyanın medeniyet-ölçeri bilimdir, söz konusu topluluk dünyaya, insanlığa ne veriyor buna bakılır zira bunun dışında hiçbir detay somut bir şeyler sunmaz size, havada kalır her şey.
bilimden nasibini almamış bir türk muhafazakara göre "ölürüm türkiye'm"i herkes deliler gibi kıskanır çünkü türkiye iz da best'tir; bilimden nasibini almamış azılı bir katolik için tüm islam alemi kubbet'üs sahra'nın, mescid-i aksa'nın dibine dibine gömülesice insanlardır falan filan. toplumları bireyler oluşturur ancak toplumlar bireyler üzerinden yerden yere vurulamaz ya da vurulmamalıdır. böyle bir eleştiri metadolojisi aklın egemen olduğu hiçbir platformda kabul görmez, dümdüz ezberden ötesi değildir haliyle.
eskiden, çoook eskiden şark daha medeniymiş. garp kendi içerisinde türlü barbarlıklarla, çeşitli sapkınlıklarla boğuşuyorken şark, dünyaya yön veren tarafmış; harizmi'sinden ibn-i türk'üne, ömer hayyam'ından fergani'sine, beylerden ibn-i sina'ya... neden? çünkü o dönem şark, bilimle yatıp kalkan tarafmış. şimdiyse durum tam tersi; medeniyetle özdeşleşen taraf garp çünkü bilimsel gerçeklerle toplumlara hatta dünyaya yol gösterenler bizzat batı'nın bilimsel gerçekleri, ekonomisi, sanayisi.
ülkemde afgan, suriyeli istemiyorum çünkü envaiçeşit dinamiği zaten yerle bir olan ülkeme katmadeğer sunamadıklarını, aksine bu toplumun ayarlarıyla oynadıklarını, varlıkları sebebiyle bu topraklarda yaşayan yurttaşların haklarına çöktüklerini, sosyokültürel açıdan kendilerini kendilerinden daha medeni olan bir coğrafyaya adapte edemediklerini ve bunun neticesinde türkiye coğrafyasının zaten sallantıda olan iç huzuruna çomak soktuklarını düşünüyorum. mahallemdeki cumhur'un suriye'de şehit düştüğü sıralarda suriyeli hamit'in mudanya/bursa'da yurdum kızına dil uzatmasına girmiyorum, girersem çıkamam. onları istememem beni son zamanların çok popüler iki tabiriyle "faşist" ya da "ırkçı" yapmaz (bunlar da yerli yersiz kullanıla kullanıla içi boşaltılan sıfatlar oldu ya, neyse). benzer şeyleri aynı durumda ülkemde olmaları halinde elin kuzeylisi için de söylerim, italyan'ı için de.
bitiriyorum; şenol güneş dün akşamki basın toplantısında izlanda insanının kişiliğinin gerilemiş olduğunu vurguladı, hem de sıkıntıyı çıkaranların 1-2 kişiden ibaret olduğunu söylemesine rağmen, ajitasyonun kralı. bu mudur medeni söylem? izlanda özelinde batı hakkında medeniyet demagojisi yapmak dev bir komediden ibaret olsa gerek.
(bkz: 11 haziran 2019 izlanda türkiye maçı)
d: imla ve künye
izlanda üzerinden batı için "medeni oldukları algısı yaratılıyor" minvalinde birtakım söylemler dillendiriliyor iki gündür, burada ve sosyal medyada. dümdüz eleştiri affedersiniz. bir ülkenin, bir toplumun ya da bir coğrafyanın medeniyet-ölçeri bilimdir, söz konusu topluluk dünyaya, insanlığa ne veriyor buna bakılır zira bunun dışında hiçbir detay somut bir şeyler sunmaz size, havada kalır her şey.
bilimden nasibini almamış bir türk muhafazakara göre "ölürüm türkiye'm"i herkes deliler gibi kıskanır çünkü türkiye iz da best'tir; bilimden nasibini almamış azılı bir katolik için tüm islam alemi kubbet'üs sahra'nın, mescid-i aksa'nın dibine dibine gömülesice insanlardır falan filan. toplumları bireyler oluşturur ancak toplumlar bireyler üzerinden yerden yere vurulamaz ya da vurulmamalıdır. böyle bir eleştiri metadolojisi aklın egemen olduğu hiçbir platformda kabul görmez, dümdüz ezberden ötesi değildir haliyle.
eskiden, çoook eskiden şark daha medeniymiş. garp kendi içerisinde türlü barbarlıklarla, çeşitli sapkınlıklarla boğuşuyorken şark, dünyaya yön veren tarafmış; harizmi'sinden ibn-i türk'üne, ömer hayyam'ından fergani'sine, beylerden ibn-i sina'ya... neden? çünkü o dönem şark, bilimle yatıp kalkan tarafmış. şimdiyse durum tam tersi; medeniyetle özdeşleşen taraf garp çünkü bilimsel gerçeklerle toplumlara hatta dünyaya yol gösterenler bizzat batı'nın bilimsel gerçekleri, ekonomisi, sanayisi.
ülkemde afgan, suriyeli istemiyorum çünkü envaiçeşit dinamiği zaten yerle bir olan ülkeme katmadeğer sunamadıklarını, aksine bu toplumun ayarlarıyla oynadıklarını, varlıkları sebebiyle bu topraklarda yaşayan yurttaşların haklarına çöktüklerini, sosyokültürel açıdan kendilerini kendilerinden daha medeni olan bir coğrafyaya adapte edemediklerini ve bunun neticesinde türkiye coğrafyasının zaten sallantıda olan iç huzuruna çomak soktuklarını düşünüyorum. mahallemdeki cumhur'un suriye'de şehit düştüğü sıralarda suriyeli hamit'in mudanya/bursa'da yurdum kızına dil uzatmasına girmiyorum, girersem çıkamam. onları istememem beni son zamanların çok popüler iki tabiriyle "faşist" ya da "ırkçı" yapmaz (bunlar da yerli yersiz kullanıla kullanıla içi boşaltılan sıfatlar oldu ya, neyse). benzer şeyleri aynı durumda ülkemde olmaları halinde elin kuzeylisi için de söylerim, italyan'ı için de.
bitiriyorum; şenol güneş dün akşamki basın toplantısında izlanda insanının kişiliğinin gerilemiş olduğunu vurguladı, hem de sıkıntıyı çıkaranların 1-2 kişiden ibaret olduğunu söylemesine rağmen, ajitasyonun kralı. bu mudur medeni söylem? izlanda özelinde batı hakkında medeniyet demagojisi yapmak dev bir komediden ibaret olsa gerek.
(bkz: 11 haziran 2019 izlanda türkiye maçı)
d: imla ve künye