2583
2015 yılında imzaladıkları ffp kurallarını başarıyla tamamladıkları bugün uefa tarafından açıklandı. artık 'aldığın kadar sat', yani bir diğer değişle başabaş noktası (break-even point) politikasını izlemelerine gerek kalmadı. ancak bu tabi resmiyette bağlı bir şey. gerek ülke ekonomisi, gerekse beşiktaş'ın bu sezon şampiyonluk, hatta ilk 2 hedefinin çok da olası olmaması durumu, yine ellerini bağlıyor. tabi yine de resmiyette bir bağlayıcı kurala tabi olmaması, transfer yaparken bu durumu en azından düşünmemelerini sağlayacak. yani ellerindeki transfer için ayırdıkları parayı hiç düşünmeden harcayabilecekler, bu denge için birkaç milyon euronun hesabını yapmayacaklar. bu da onlar için iyi haber.
fakat lig şampiyonluğu ve şampiyonlar ligi'nden gelecek yüklü miktarda meblağdan da faydalanamayacakları, üstüne ljajic'in bonservisi için en az 5-6 milyon euro vereceklerini (bu opsiyon zorunlu hale geldi artık) düşünürsek, diğer mevkiler için yine cüzi bonservisler vermeyi, veya sözleşmesi bitmiş serbest oyunculara yönelmeyi düşüneceklerdir. bir de şenol güneş'in yerine yeni bir teknik direktör demek, yeni bir mantalite, yeni bir oyun düzeni demek olacağı ve bunun için de yeni oyunculara yönelmeleri gerekeceği için işleri yine pek kolay değil. gündemde olan abdullah avcı, sergen yalçın, rıza çalımbay, veya bir başka teknik adam, kim olursa olsun, muhakkak takviye isteyecektir.
artık şampiyon olmanın yanında avrupa'da olmak daha mühim hale geldi kur yüzünden. hatta şampiyonluğu önemli kılan şey, şampiyonlar ligi gruplarına kalmak demenin ta kendisidir. durumu daha iyi açıklamak adına daha net konuşayım; şampiyon olamayıp şampiyonlar ligine gitmek, şampiyon olup avrupa'ya gidememekten çok daha iyidir. elbette işin ucunda kupa, şampiyonluk, bir prestij kazancı söz konusudur, inkar etmiyorum, ancak maddi olarak bakarsak kazın ayağı pek öyle değil.
fakat lig şampiyonluğu ve şampiyonlar ligi'nden gelecek yüklü miktarda meblağdan da faydalanamayacakları, üstüne ljajic'in bonservisi için en az 5-6 milyon euro vereceklerini (bu opsiyon zorunlu hale geldi artık) düşünürsek, diğer mevkiler için yine cüzi bonservisler vermeyi, veya sözleşmesi bitmiş serbest oyunculara yönelmeyi düşüneceklerdir. bir de şenol güneş'in yerine yeni bir teknik direktör demek, yeni bir mantalite, yeni bir oyun düzeni demek olacağı ve bunun için de yeni oyunculara yönelmeleri gerekeceği için işleri yine pek kolay değil. gündemde olan abdullah avcı, sergen yalçın, rıza çalımbay, veya bir başka teknik adam, kim olursa olsun, muhakkak takviye isteyecektir.
artık şampiyon olmanın yanında avrupa'da olmak daha mühim hale geldi kur yüzünden. hatta şampiyonluğu önemli kılan şey, şampiyonlar ligi gruplarına kalmak demenin ta kendisidir. durumu daha iyi açıklamak adına daha net konuşayım; şampiyon olamayıp şampiyonlar ligine gitmek, şampiyon olup avrupa'ya gidememekten çok daha iyidir. elbette işin ucunda kupa, şampiyonluk, bir prestij kazancı söz konusudur, inkar etmiyorum, ancak maddi olarak bakarsak kazın ayağı pek öyle değil.
