450
ben dahil bir çok kişinin hayallerinden biri. ancak ne var ki takımımız bunu bu sene * oynayamaz.
aksine çözüm bulmamız gereken bunu oynayabilmek değil, bunu oynayan takımları nasıl yenebileceğimizi bulmaktır.
en son 29 nisan 2019 konyaspor galatasaray maçında da gördük ki bu şekilde sahaya çıkan takıma akıllı hücum edemiyoruz. sadece topu sağdan sola, soldan sağa atıp arada da orta yapıyoruz karambol arıyoruz. bunu bilen aykut kocaman, mehmet özdilek, sergen yalçın gibi adamlar ise bu şekilde çıkıyor.
öndeki iki adam hücum etmiyor, pres yapmıyor. veriyorlar topu bize. ki o kişi genellikle fernando, yapsın pası kursun oyunu diyorlar. sonra ne oluyor? pres yapmayan topu bize bırakan en öndeki ikili bekleri kitliyor, rahat hareket etmelerini engelliyor. orta alanın ortasındaki ikili ise stoperlerin hemen önüne geçerek 3.bölge önlemine başlıyor. bu sefer en öndeki ikili bekleri rahat bırakıyor ve 2.bölgenin önüne gelip fernandonun önünde duruyor. yine pres yapmıyor. ama orta ikili ve kanatlardaki ikili komple alanı savundukları için biz de fernandoya veriyoruz bir o tarafa bir bu tarafa atıyoruz. sanıyoruz ki alan değiştiriyorlar. ancak arada bir fernandonun diyagonal pasları sayesinde pozisyon arıyoruz. ha bir de oyunculardan biri görevini unuttuğunda atak yapıyoruz.
bu kişiler bazen ömer ali ve fofana oluyor, bazen cisse ve villafanez oluyor, bazen seleznyov ve manu oluyor, bazen de avrupa’da felix ve seferovic oluyor. ama hep oluyor.
fatih hoca bekleri biraz daha ortaya çekerek çözüm bulmaya kalksa da bu sefer orta alanda yeteri kadar destek görmüyor. zaten destek gördüğünde takım bol bol gol atıyor. bazen diagne orta alana gelmek zorunda oluyor ancak öyle takım rahatlıyor.
tabi ben bunları görürken rakip takım teknik direktörü görmez mi? elbette görür.
4-4-2’ye karşı bizim takımın yapabileceği şeyler ise:
1. bekleri hücumda kanatta değil orta alana çekmek.
2. orta sahadaki pas alışverişinin pas olsun diye değil de gerçekten kaliteli pas alışverişi adına olması gereken.
3. ikinci bölge ile 3. bölge arasında olan sınırda kısa, hızlı ve akıllı paslarla, ikiye birlerle içeriye girebilmek.
4. içeride uzun adam var diye boş boş orta yapmamak.( günümüzde elit teknik direktörleri ortaları top kaybı gözüyle görüyor, ki haklılar)
5. 3.bölgeye girişte tüm takıma aktif bir rol vererek sahte koşulara önem verilmesi.
benim görüşüm bunları uyguladığımızda ezberi bozar ve maçları rahat kazanırız. yoksa eğitimde bile öğrenciyi dövmek, ona kızmak bahane aramaktır. öğrenci iyi bir yüzücü ise ağaca tırmandırmaya çalışılmamalıdır.
futbolcuları gömmek yerine, ndiaye’nin patlayıcı gücünü, emre’nin false 9 oynayabilirliğini göz ardı etmemek gerekir.
girdimi bitirirken şunu temenni ediyorum. inşallah en kısa sürede bu taktiğe karşı olan zaafımızı yener ve en azından bu sezonun* kalan maçlarını rahat kazanarak şampiyonluğa ulaşırız.
aksine çözüm bulmamız gereken bunu oynayabilmek değil, bunu oynayan takımları nasıl yenebileceğimizi bulmaktır.
en son 29 nisan 2019 konyaspor galatasaray maçında da gördük ki bu şekilde sahaya çıkan takıma akıllı hücum edemiyoruz. sadece topu sağdan sola, soldan sağa atıp arada da orta yapıyoruz karambol arıyoruz. bunu bilen aykut kocaman, mehmet özdilek, sergen yalçın gibi adamlar ise bu şekilde çıkıyor.
öndeki iki adam hücum etmiyor, pres yapmıyor. veriyorlar topu bize. ki o kişi genellikle fernando, yapsın pası kursun oyunu diyorlar. sonra ne oluyor? pres yapmayan topu bize bırakan en öndeki ikili bekleri kitliyor, rahat hareket etmelerini engelliyor. orta alanın ortasındaki ikili ise stoperlerin hemen önüne geçerek 3.bölge önlemine başlıyor. bu sefer en öndeki ikili bekleri rahat bırakıyor ve 2.bölgenin önüne gelip fernandonun önünde duruyor. yine pres yapmıyor. ama orta ikili ve kanatlardaki ikili komple alanı savundukları için biz de fernandoya veriyoruz bir o tarafa bir bu tarafa atıyoruz. sanıyoruz ki alan değiştiriyorlar. ancak arada bir fernandonun diyagonal pasları sayesinde pozisyon arıyoruz. ha bir de oyunculardan biri görevini unuttuğunda atak yapıyoruz.
bu kişiler bazen ömer ali ve fofana oluyor, bazen cisse ve villafanez oluyor, bazen seleznyov ve manu oluyor, bazen de avrupa’da felix ve seferovic oluyor. ama hep oluyor.
fatih hoca bekleri biraz daha ortaya çekerek çözüm bulmaya kalksa da bu sefer orta alanda yeteri kadar destek görmüyor. zaten destek gördüğünde takım bol bol gol atıyor. bazen diagne orta alana gelmek zorunda oluyor ancak öyle takım rahatlıyor.
tabi ben bunları görürken rakip takım teknik direktörü görmez mi? elbette görür.
4-4-2’ye karşı bizim takımın yapabileceği şeyler ise:
1. bekleri hücumda kanatta değil orta alana çekmek.
2. orta sahadaki pas alışverişinin pas olsun diye değil de gerçekten kaliteli pas alışverişi adına olması gereken.
3. ikinci bölge ile 3. bölge arasında olan sınırda kısa, hızlı ve akıllı paslarla, ikiye birlerle içeriye girebilmek.
4. içeride uzun adam var diye boş boş orta yapmamak.( günümüzde elit teknik direktörleri ortaları top kaybı gözüyle görüyor, ki haklılar)
5. 3.bölgeye girişte tüm takıma aktif bir rol vererek sahte koşulara önem verilmesi.
benim görüşüm bunları uyguladığımızda ezberi bozar ve maçları rahat kazanırız. yoksa eğitimde bile öğrenciyi dövmek, ona kızmak bahane aramaktır. öğrenci iyi bir yüzücü ise ağaca tırmandırmaya çalışılmamalıdır.
futbolcuları gömmek yerine, ndiaye’nin patlayıcı gücünü, emre’nin false 9 oynayabilirliğini göz ardı etmemek gerekir.
girdimi bitirirken şunu temenni ediyorum. inşallah en kısa sürede bu taktiğe karşı olan zaafımızı yener ve en azından bu sezonun* kalan maçlarını rahat kazanarak şampiyonluğa ulaşırız.