151
sakatlığı bana linderoth'un sakatlığından daha çok koyan insan...
az biraz lisanslı futbol oynamışlar bilir; sırf boyu 1.80'in üstünde diye adamı stopere çekmek gibi illallah ettiren bi' fenomen mevcuttur. son 10 yılda futbol, tarihte hiç oynanmadığı kadar hızlı oynandığından; artık top çalmak, atak bitirmek için fizik yetmiyor. fiziği ile top kazanabilen ağır stoperlere, yanlarında çabuk, ara pasın arasına girip rakibi kahredebilen ve "markaj" denildiğinde anladığı sadece "hava toplarında topa rakipten önce vurmalıyım" dan ibaret olmayan bir 2. stoper olmadan hiç bir takım katlanamıyor.
burada tarif edilen çabuk, atletik stoper de bulunmuyor işte anasını satayım. önümüzdeki bi' kaç yıldan itibaren ilk 11'inde bu stoperlerden en az bir tane bulunmayan takımlar yanacak, orası kesin. ama en üst düzey liglerde bile kolay bulunan adamlar değil işte bunlar; alt yapıda antrenmana ilk başladığı andan itibaren kendisiyle ilgilenen teknik kadronun, bir "atletik stoper" yetiştirmeye çalıştığının farkında olması gerekiyor. yoksa sağ bek yapayım derken, az biraz pas yapabilen, yine ekseriyetle ağır ama vaktiyle kanat atağına katılmış olmak sebebiyle biraz daha teknik stoper çıkıyor ortaya. kariyerine sol açıkta başlayan adam 20'li yaşların başındayken bi' kaç kere yokluktan forvet, forvet arkası, sol bek falan oynatılıp o mevkilere de eğilimli olduğu görülebilir; sonradan oralarda da faydalanılabilir. ama bu mevkideki adamın bilinçli olarak yaratılması gerekiyor artık. 90'ların çabuk stoperlerini zaman makinesiyle 20'li yaşlarındayken getirip oynatsan 2009'da, ağır stoper kategorisinde kalacaklar.
biz tekniği sınırlı ama mücadeleci, güçlü ve aslında çabuk da sayılabilecek bülent korkmaz'ın yanına, yapılabilecek en iyi transfer olan george popescu'yu getirdik ve o esnada popescu 30 yaşındaydı.
bülent kadar kaliteli olmasa da yine bülent'in kategorisinde olan stepjan tomas'ın yanında popescu gibi bi' adam gerektiği aşikardı; yine yapabileceğimiz en iyi transferi yapıp rigobert song'u getirdik ve o esnada 28-29 yaşındaydı.
yine geleneği bozmayarak önce ağır adamı(servet çetin) alıp sonra çabuk adamı aramaya başladık ve "önümüzdeki sezon birini bulasıya kadar idare etsin" diye aldığımız çocuk, milletin fellik fellik aradığı çabuk, atletik stoperdi ve o esnada 23 yaşındaydı. 23 ulan, 23!!!
şu şans ayağına kadar gelsin ve senin takımının ilk 11'inde gökhan zan oynasın...
az biraz lisanslı futbol oynamışlar bilir; sırf boyu 1.80'in üstünde diye adamı stopere çekmek gibi illallah ettiren bi' fenomen mevcuttur. son 10 yılda futbol, tarihte hiç oynanmadığı kadar hızlı oynandığından; artık top çalmak, atak bitirmek için fizik yetmiyor. fiziği ile top kazanabilen ağır stoperlere, yanlarında çabuk, ara pasın arasına girip rakibi kahredebilen ve "markaj" denildiğinde anladığı sadece "hava toplarında topa rakipten önce vurmalıyım" dan ibaret olmayan bir 2. stoper olmadan hiç bir takım katlanamıyor.
burada tarif edilen çabuk, atletik stoper de bulunmuyor işte anasını satayım. önümüzdeki bi' kaç yıldan itibaren ilk 11'inde bu stoperlerden en az bir tane bulunmayan takımlar yanacak, orası kesin. ama en üst düzey liglerde bile kolay bulunan adamlar değil işte bunlar; alt yapıda antrenmana ilk başladığı andan itibaren kendisiyle ilgilenen teknik kadronun, bir "atletik stoper" yetiştirmeye çalıştığının farkında olması gerekiyor. yoksa sağ bek yapayım derken, az biraz pas yapabilen, yine ekseriyetle ağır ama vaktiyle kanat atağına katılmış olmak sebebiyle biraz daha teknik stoper çıkıyor ortaya. kariyerine sol açıkta başlayan adam 20'li yaşların başındayken bi' kaç kere yokluktan forvet, forvet arkası, sol bek falan oynatılıp o mevkilere de eğilimli olduğu görülebilir; sonradan oralarda da faydalanılabilir. ama bu mevkideki adamın bilinçli olarak yaratılması gerekiyor artık. 90'ların çabuk stoperlerini zaman makinesiyle 20'li yaşlarındayken getirip oynatsan 2009'da, ağır stoper kategorisinde kalacaklar.
biz tekniği sınırlı ama mücadeleci, güçlü ve aslında çabuk da sayılabilecek bülent korkmaz'ın yanına, yapılabilecek en iyi transfer olan george popescu'yu getirdik ve o esnada popescu 30 yaşındaydı.
bülent kadar kaliteli olmasa da yine bülent'in kategorisinde olan stepjan tomas'ın yanında popescu gibi bi' adam gerektiği aşikardı; yine yapabileceğimiz en iyi transferi yapıp rigobert song'u getirdik ve o esnada 28-29 yaşındaydı.
yine geleneği bozmayarak önce ağır adamı(servet çetin) alıp sonra çabuk adamı aramaya başladık ve "önümüzdeki sezon birini bulasıya kadar idare etsin" diye aldığımız çocuk, milletin fellik fellik aradığı çabuk, atletik stoperdi ve o esnada 23 yaşındaydı. 23 ulan, 23!!!
şu şans ayağına kadar gelsin ve senin takımının ilk 11'inde gökhan zan oynasın...