1774
bu adam en çok övüldüğü zamanlar da böyle oynuyordu. ama o zaman takım daha farklı oynuyordu. tudor zamanındaki oyun anlayışımız fernando'nun olumlu özelliklerini daha fazla ön plana çıkarıyordu. ama şu an kendisinden pek de iyi yapamadığı şeyleri bekliyoruz.
tudor zamanında genelde iki stoperin arasına girerek oynuyordu. rakibi geride ve daha dar alanda karşılıyordu. savunmada hakimiyet kurması gereken alan daha dardı ve o alana hükmediyordu. bu sayede kritik müdahaleleri daha rahat yapıyordu ve birebir kaldığında üstünlük sağlayabiliyordu. oyun kurma konusundaysa çok fazla sorumluluğu yoktu. topu aldığı anda en yakınındaki orta sahaya pas atmak dışında bir şey yapmıyordu. burada fark yaratan özelliği topu ayağından çabuk çıkarmasıydı. top fernando'dayken belhanda ve ndiaye ona yakın duruyordu ve topu ondan alıp hızla takımı atağa kaldırıyorlardı.
terim geldiğinden beriyse fernando'dan melo olmasını bekliyoruz. fernando'nun ne temposu ne tekniği ne de gücü melo seviyesinde. terim ilk geldiğinde sağda mariano'yu yalnız bırakıp sol içte fernando'ya top aldırıp ters kanada dönmesini bekliyorduk.* ama fernando'nun pas tekniği buna yetmediği için top genelde taca gidiyordu. zamanla bundan vaz geçtik. melo varken orta sahada sadece ona güvenerek oynayabiliyorduk. ama terim geldiğinden beri fernando yanında donk gibi sertlik katan bir oyuncu olmadan hep sıkıntı yaşadı.
ben kendisinin yeterli kalitede bir oyuncu olduğunu, ama *oyun anlayışımıza uymadığını düşünüyorum. yine de mevcut kadroda ilk 11'e ilk yazılacak oyunculardan biridir. çünkü ne yazık ki kendisi oynamadığında takım hücüm ve savunmadan oluşan birbirinden kopuk iki blok halinde sahaya dağılıyor. fernando'nun yokluğunda nerede duracağını bilmeyen dağınık bir takım görüntüsü çiziyoruz.
tudor zamanında genelde iki stoperin arasına girerek oynuyordu. rakibi geride ve daha dar alanda karşılıyordu. savunmada hakimiyet kurması gereken alan daha dardı ve o alana hükmediyordu. bu sayede kritik müdahaleleri daha rahat yapıyordu ve birebir kaldığında üstünlük sağlayabiliyordu. oyun kurma konusundaysa çok fazla sorumluluğu yoktu. topu aldığı anda en yakınındaki orta sahaya pas atmak dışında bir şey yapmıyordu. burada fark yaratan özelliği topu ayağından çabuk çıkarmasıydı. top fernando'dayken belhanda ve ndiaye ona yakın duruyordu ve topu ondan alıp hızla takımı atağa kaldırıyorlardı.
terim geldiğinden beriyse fernando'dan melo olmasını bekliyoruz. fernando'nun ne temposu ne tekniği ne de gücü melo seviyesinde. terim ilk geldiğinde sağda mariano'yu yalnız bırakıp sol içte fernando'ya top aldırıp ters kanada dönmesini bekliyorduk.* ama fernando'nun pas tekniği buna yetmediği için top genelde taca gidiyordu. zamanla bundan vaz geçtik. melo varken orta sahada sadece ona güvenerek oynayabiliyorduk. ama terim geldiğinden beri fernando yanında donk gibi sertlik katan bir oyuncu olmadan hep sıkıntı yaşadı.
ben kendisinin yeterli kalitede bir oyuncu olduğunu, ama *oyun anlayışımıza uymadığını düşünüyorum. yine de mevcut kadroda ilk 11'e ilk yazılacak oyunculardan biridir. çünkü ne yazık ki kendisi oynamadığında takım hücüm ve savunmadan oluşan birbirinden kopuk iki blok halinde sahaya dağılıyor. fernando'nun yokluğunda nerede duracağını bilmeyen dağınık bir takım görüntüsü çiziyoruz.