11880
futbol oyununa emek vermiş tüm oyuncuların arasında en sevdiğim oyuncudur. tapar derecesinde severim, en büyük melo severe bile meydan okuyabilirim söz konusu kendisi olduğunda. ancak gerek gitme zamanını doğru buluyorum, hem de galatasaray'a futbolcu olarak gelmesini asla ve asla istemiyorum. geri kalan her türlü rolde ölene kadar gelsin, bu kulübe hizmet etsin. ne böyle diyorum? çünkü melo bize akıl dışı bir 4 sene yaşattı. yani alınabilecek ne varsa aldı, galatasaray tarihinin en özel anlarında hep o vardı, 90larda doğan birisi olarak 96-2000 döneminde çocuktum haliyle, hatırlamıyorum. o sebeple 2011-15 arası benim 96-00 sezonum. her anını detay detay hatırlıyorum ve o anların bir çoğunda hep bu adam var. o güzel zamanlar ile hatırlamak istiyorum kendisini, namına leke sürsün istemiyorum.
sahaya çıktığı an ilk pozisyonda atarlar melo'yu bu bir. bir diğeri melo 4. yıldız sezonunun 2. yarısında cidden özellikle iç sahada taraftar baskısı ile atılmıyordu. o kadar net ki pozisyonlar kafamda. 2. sarıyı verebilecekleri türle an varken çıkaramıyordu hakemler resmen. belki onlar da melo'nun insan üstü azmine, rakiplerine psikolojik olarak sindirmesine seyirci kalmayı tercih ediyorlardı. büyücü gibiydi resmen, farklı şekilde büyülüyordu bizleri.
top oynamaya hayır ancak kalan herşeye varım ben futbol kahramanım ile.
sahaya çıktığı an ilk pozisyonda atarlar melo'yu bu bir. bir diğeri melo 4. yıldız sezonunun 2. yarısında cidden özellikle iç sahada taraftar baskısı ile atılmıyordu. o kadar net ki pozisyonlar kafamda. 2. sarıyı verebilecekleri türle an varken çıkaramıyordu hakemler resmen. belki onlar da melo'nun insan üstü azmine, rakiplerine psikolojik olarak sindirmesine seyirci kalmayı tercih ediyorlardı. büyücü gibiydi resmen, farklı şekilde büyülüyordu bizleri.
top oynamaya hayır ancak kalan herşeye varım ben futbol kahramanım ile.
