1342
oyun şablonu ve taktik eksiklik yüzünden boş ve kof olarak eleştirilen galatasaray futbol takımının bir başka oyuncusu.
saha içinde yardımlaşma yok, takım kompakt oynamıyor. saha içi yerleşimde bir oyuncumuz anyada diğeri konya'da. hal böyle olunca her oyuncumuz mutlaka ani presler ile dar alanda 2-3 kişi arasında sert ve hamleli müdahelelere maruz kalıyorlar. emre güçsüz olabilir ama emre'yi olduğundan kötü ve güçsüz gösteren takımın saha içinde birbirinden bağımsız ve kopuk oynamasıdır.
azıcık dikkat edin, takım top ile atağa çıkarken herkes ayağında topu tutan adama bakıyor başka hiçbir aksiyon yok. ne pozisyona göre daralma ne de genişleme, pas opsiyonları hiçbirisi yok. hal böyle olunca topla oynayan oyuncu da ya topu kaptırıyor ya bir şey yapamayacağını anlayıp sağ sola veyahut geri pas yapıyor ama takım katiyen toplu bir şekilde rakip kaleye akamıyor.
bu oyun düzeni veyahut düzensizlikte herkes, gelmeyen yardımlaşma, boşluklara hareketlenmeyen diğer oyuncular yüzünden mevcut kendi kalitesinden de kötü oynuyor. sonuç da bu işte. her maç sonunda mutlaka takımda bir iki yeri geliyor beş altı oyuncu kötü, güçsüz ama yine aynı oyuncular yeri geldiğinde çok iyi oluyor ve sürekli maçlık değendirmelerle oyuncular; iyi, kötü, çok iyi ya da çok kötü gibi değerle ndiriliyor. hayır alakası yok çünkü sahada bir takım olmanın gereklerini yapan bir oluşum yok, çok da kaliteli olmayan kadromuzla bireysel yeteneğe güvenip bir kaç basit kalıp üzerinden doğaçlama futbol oynuyor ve etkisiz kalıyoruz.
saha içinde yardımlaşma yok, takım kompakt oynamıyor. saha içi yerleşimde bir oyuncumuz anyada diğeri konya'da. hal böyle olunca her oyuncumuz mutlaka ani presler ile dar alanda 2-3 kişi arasında sert ve hamleli müdahelelere maruz kalıyorlar. emre güçsüz olabilir ama emre'yi olduğundan kötü ve güçsüz gösteren takımın saha içinde birbirinden bağımsız ve kopuk oynamasıdır.
azıcık dikkat edin, takım top ile atağa çıkarken herkes ayağında topu tutan adama bakıyor başka hiçbir aksiyon yok. ne pozisyona göre daralma ne de genişleme, pas opsiyonları hiçbirisi yok. hal böyle olunca topla oynayan oyuncu da ya topu kaptırıyor ya bir şey yapamayacağını anlayıp sağ sola veyahut geri pas yapıyor ama takım katiyen toplu bir şekilde rakip kaleye akamıyor.
bu oyun düzeni veyahut düzensizlikte herkes, gelmeyen yardımlaşma, boşluklara hareketlenmeyen diğer oyuncular yüzünden mevcut kendi kalitesinden de kötü oynuyor. sonuç da bu işte. her maç sonunda mutlaka takımda bir iki yeri geliyor beş altı oyuncu kötü, güçsüz ama yine aynı oyuncular yeri geldiğinde çok iyi oluyor ve sürekli maçlık değendirmelerle oyuncular; iyi, kötü, çok iyi ya da çok kötü gibi değerle ndiriliyor. hayır alakası yok çünkü sahada bir takım olmanın gereklerini yapan bir oluşum yok, çok da kaliteli olmayan kadromuzla bireysel yeteneğe güvenip bir kaç basit kalıp üzerinden doğaçlama futbol oynuyor ve etkisiz kalıyoruz.
