466
az önce bir önceki yönetimde yer alan(ismi lazım olmayan başkanımızın yönetimi) bir yönetici ile bir iş görüşmesi nedeniyle buluştum. kendisini çook uzun zamandan beri tanırım. bana çok iyiliği dokunmuş birisidir.
kendisiyle 5 ekim 2016'da yine iş amaçlı olarak görüşmüştük. o zamanlar yönetimdeydi. tamamen offtherecord olarak bana bir transfer daha yaptıklarını ancak takım aşırı iyi başlayınca (riekerink'in sezonu) açıklamayı "takımın kafasının karışmaması" niyetiyle yarı sezona bıraktıklarını söylemişti. açıkçası başka birisi olsa "yav he" der geçerdim.
sonrası malum.. yarı sezonda takım karıştı, tudor geldi falan.
kendisiyle bir önceki görüşmemiz 19 ağustos'taydı. akşamına göztepe maçı vardı. kendisi onyekuru'yla daha eupen'deyken anlaştığımızı bir yerlerde dile getirmememi rica etti. (bu 2 görüşme için direk tarih verebiliyorum çünkü başka bir foruma isim vermeden yazmıştım. oradaki tarihten kontrol ettim. * )
bu sabah yarım saat falan kadar görüştük. sonuna doğru tabii ki dayanamadık galatasaray muhabbeti döndü. bu sefer yazmama bir şey demedi. daha doğrusu "terim varken olay çıkmaz zaten, bilsinler" dedi...
onyekuru, eupen'deyken galatasaray ve beşiktaş'ın radarına girmiş. kendisiyle 2016-2017 sezonu kış transfer döneminde katılmak üzere anlaşılmış (muhtemelen bruma'nın aşırı iyi oynaması da ön ayak olmuştur). sonra nedendir bilinmez unutulmuş ve sezon sonunda everton yolunu tutmuş bir oyuncu. e gerisini biliyorsunuz zaten. ha "kim keşfetti, neden gelmedi, kaç paraydı, neden iptal oldu" kısımlarını bilmiyorum.
ancak bildiğim tek bir şey var. eğer bundan 5-10 sene sonra da avrupa'da iddialı bir kulüp olarak görülmek istiyorsak, bulduğumuz iyi oyuncuyu kaptırmak gibi bir lüksümüz yok. biz köklü bir tarihe sahip olan fakat farklı nedenlerle (siz deyin kur artışı ben diyeyim kötü yönetimler...) maddi imkansızlıklar içerisindeki bir kulübüz. belki nottingham forest gibi 2. lige düşmeyiz ama geleceğe yatırım yapmayı kesersek avrupa'nın büyükleri arasındaki yerimizi de koruyamayız.
kendisiyle 5 ekim 2016'da yine iş amaçlı olarak görüşmüştük. o zamanlar yönetimdeydi. tamamen offtherecord olarak bana bir transfer daha yaptıklarını ancak takım aşırı iyi başlayınca (riekerink'in sezonu) açıklamayı "takımın kafasının karışmaması" niyetiyle yarı sezona bıraktıklarını söylemişti. açıkçası başka birisi olsa "yav he" der geçerdim.
sonrası malum.. yarı sezonda takım karıştı, tudor geldi falan.
kendisiyle bir önceki görüşmemiz 19 ağustos'taydı. akşamına göztepe maçı vardı. kendisi onyekuru'yla daha eupen'deyken anlaştığımızı bir yerlerde dile getirmememi rica etti. (bu 2 görüşme için direk tarih verebiliyorum çünkü başka bir foruma isim vermeden yazmıştım. oradaki tarihten kontrol ettim. * )
bu sabah yarım saat falan kadar görüştük. sonuna doğru tabii ki dayanamadık galatasaray muhabbeti döndü. bu sefer yazmama bir şey demedi. daha doğrusu "terim varken olay çıkmaz zaten, bilsinler" dedi...
onyekuru, eupen'deyken galatasaray ve beşiktaş'ın radarına girmiş. kendisiyle 2016-2017 sezonu kış transfer döneminde katılmak üzere anlaşılmış (muhtemelen bruma'nın aşırı iyi oynaması da ön ayak olmuştur). sonra nedendir bilinmez unutulmuş ve sezon sonunda everton yolunu tutmuş bir oyuncu. e gerisini biliyorsunuz zaten. ha "kim keşfetti, neden gelmedi, kaç paraydı, neden iptal oldu" kısımlarını bilmiyorum.
ancak bildiğim tek bir şey var. eğer bundan 5-10 sene sonra da avrupa'da iddialı bir kulüp olarak görülmek istiyorsak, bulduğumuz iyi oyuncuyu kaptırmak gibi bir lüksümüz yok. biz köklü bir tarihe sahip olan fakat farklı nedenlerle (siz deyin kur artışı ben diyeyim kötü yönetimler...) maddi imkansızlıklar içerisindeki bir kulübüz. belki nottingham forest gibi 2. lige düşmeyiz ama geleceğe yatırım yapmayı kesersek avrupa'nın büyükleri arasındaki yerimizi de koruyamayız.