• 94
    yine bu başlığa yazmıştım galatasaray taraftarı için kimse melo olamaz, o apayrıdır diye. o yüzden ona girmiyorum. bu ikiliye gelirsek, oynadıkları mevki aynı olsa da, aynı ülkeden olsalar da hatta bana göre tipleri bile biraz benzese de aslında oyun karakteri olarak aşırı farklı iki futbolcudur fernando ve melo.

    bir kere melo rakiple teması severdi hem de her yönden. fiziksel olarak sahada kavga etmeyi, dirsek atmayı, rakibin canını yakmayı, psikolojik olarak rakiple oynamayı çok severdi melo. yani melo temastan kaçmaz aksina temaslı oyunda performansını artırırdı.
    fernando ise aksine temiz oynamayı çok seviyor. sakin, rakiple bırak psikolojik savaşı fiziksel teması bile istemeyen bir yapısı var. yani fernando'yu aşırı derecede ikili mücadeleye girerken, rakibe kayarken, hoplarken zıplarken göremiyoruz. fernando ayağını sokar, topu alır ve en kısa sürede topu ayağından çıkartır.

    melo bencildi. melo'yu özel kılan şeylerden biri de buydu hatta. yani melo arkada kalmayı, gizli olmayı sevmezdi. dikkat çekmek isterdi, saha içinde kendisine ayrı parantez açtırmak isterdi. bunun için de sonuna kadar mücadele ettiği gibi ekstra şeyler yapmayı, gösterişli işler yapmayı severdi.
    fernando yine tam tersi. bırak ekstra şeyler yapmayı, yapması gerekeni yaparken dahi kendini belli etmek istemiyor sanki. ''aman beni konuşmasınlar böyle iyi'' tadında, sakin sakin takılıyor. fernando kendinden ayrıca bahsedilmesini istemiyor yani, o tamamen takımın bir parçası.

    melo öyle bir adamdı ki oynadığı mevkiye rağmen bazen maçı tek başına bile aldırabilirdi. yani melo'nun çok özel performansları vardı ama az da olsa yapması gereken işi dahi boşladığı olurdu açık konuşmak gerekirse. takip etmesi gereken adamı etmezdi, az koşardı vs.
    fernando hiçbir zaman melo'nun o performansı gibi bir seviyeye çıkamaz. yani ''galatasaray çok kötüydü ama fernando öyle bir oynadı ki takımı taşıdı resmen.'' diye bir şey duymayız, olsa olsa takım kötüyken de işini iyi yapar o. öte yandan fernando yapması gerekeni melo'ya göre daha stabil şekilde yapar.

    yine de günün sonunda şöyle bir gerçek var: felipe melo hem fernando hem ndiaye idi. topla merkezi delerken, bitmeyen enerjisiyle rakibi boğarken, rakibi yıkarken, tribünü ateşlerken ndiaye; kafa topuna çıkarken, pozisyon alırken, kritik müdahale yaparken ve top dağıtırken de fernando idi. felipe melo çok özel bir adamdı.
App Store'dan indirin Google Play'den alın