6380
değil 27-28 yaşındaki, 32-33 yaşındaki hali bile 70-80 milyon euro edecek bir adamdı günümüz piyasasında. bir bizon kadar güçlü, kurt kadar zeki ve çevikti. ayağı da inanılmaz kaliteli bir forvetti.
2012'de cech ile birlikte efsaneleştiği takımına cl aldırdıktan 6-7 ay sonra galatasaray formasını giymesi ise oldukça sükse yaptı. bir çırpıda aklımıza gelen bir sürü imza hareketi var bu forma altında. ancak ben hala daha tam randıman alabildiğimizi düşünmüyorum. zira 2014 yılında iç sahada 1-0 yendiğimiz fenerbahçe maçından sonra sahada gözükmedi. çok daha fazlası olabilirdi. bunda hem kendisinin, hem de takımın payı vardı şüphesiz. öyle ki, bahsettiğimz sezon son haftalarda sahada olsa ve kendini vermiş bir şekilde forma şansı bulabilse tek başına maç alabilecek kapasitedeydi.
böyle oyuncuların her ne olursa olsun forma giymesi ve önemli anılar bırakması çok güzel şeyler. fakat daha da güzel olan şu ki, onları havalanında karşılarkenki coşku ve sevgi, takımdan ayrıldıkları günde de olmalı. malesef bunu ne drogba'da, ne sneijder'de, ne de felipe melo'da hakkıyla yapabildiğimizi sanmıyorum. bu üç oyuncu da çok daha güzel bir veda hakediyorlardı.
özellikle de sneijder. kulübün 4.5 sezon boyunca formasını terletmiş, iyisiyle kötüsüyle* takıma emeği ve faydası dokunmuş bir adamı mı gönderdik, yoksa hemen hemen aynı süre zarfında hiçbir şey yapmayan ve yattığı yerden para kazanan bir adamı mı yolladık, belli değil. inanılır gibi de değil. dilerim yakın bir gelecekte bu üç ismin de parçalı formayı giydiği bir nostalji yaşatırlar. bu üç isim de galatasaray tarihinin önemli anlarından birinde güzel şekilde duruyor olacaklar çünkü.
2012'de cech ile birlikte efsaneleştiği takımına cl aldırdıktan 6-7 ay sonra galatasaray formasını giymesi ise oldukça sükse yaptı. bir çırpıda aklımıza gelen bir sürü imza hareketi var bu forma altında. ancak ben hala daha tam randıman alabildiğimizi düşünmüyorum. zira 2014 yılında iç sahada 1-0 yendiğimiz fenerbahçe maçından sonra sahada gözükmedi. çok daha fazlası olabilirdi. bunda hem kendisinin, hem de takımın payı vardı şüphesiz. öyle ki, bahsettiğimz sezon son haftalarda sahada olsa ve kendini vermiş bir şekilde forma şansı bulabilse tek başına maç alabilecek kapasitedeydi.
böyle oyuncuların her ne olursa olsun forma giymesi ve önemli anılar bırakması çok güzel şeyler. fakat daha da güzel olan şu ki, onları havalanında karşılarkenki coşku ve sevgi, takımdan ayrıldıkları günde de olmalı. malesef bunu ne drogba'da, ne sneijder'de, ne de felipe melo'da hakkıyla yapabildiğimizi sanmıyorum. bu üç oyuncu da çok daha güzel bir veda hakediyorlardı.
özellikle de sneijder. kulübün 4.5 sezon boyunca formasını terletmiş, iyisiyle kötüsüyle* takıma emeği ve faydası dokunmuş bir adamı mı gönderdik, yoksa hemen hemen aynı süre zarfında hiçbir şey yapmayan ve yattığı yerden para kazanan bir adamı mı yolladık, belli değil. inanılır gibi de değil. dilerim yakın bir gelecekte bu üç ismin de parçalı formayı giydiği bir nostalji yaşatırlar. bu üç isim de galatasaray tarihinin önemli anlarından birinde güzel şekilde duruyor olacaklar çünkü.