34
kapalı tribünde izlediğim maç... barcelona'yı yeneceğimize o kadar emindik ki, kapalı'da tek bir kişinin bile süphesi yoktu. o zayıf kadromuza rağmen hiç bir maçta ezilmemiştik. ve bu yüzden maça çılgın bir destekle başladık. zaten o sezon ki tribün benim için ilk 5'in içindedir. her ne kadar maça istekli başlasak da, sonucu bizi üzmüştü. maçtan sonra şimdi otelin yapıldığı yer olan, o zamanlar otopark olarak kullanılan yerde eve gitmek için kadir çetinçalı'yı bekliyordum. o sırada japon bir gazeteci ile tercümanı geldi. maç ile ilgili fikilerimi sordu. üzgün olduğumuzu, bugün buraya çeyrek finale çıkmak için geldiğimizi söyledim. biz çıkamasak da, roma'nın da çıkamadığını ve bu yüzden az da olsa mutlu olduğumuzu söyledim. o günleri hatırlayınca şimdi ile kıyaslıyorum ama o zamanlar daha mutlu olduğumuzu düşünüyorum. açıldığından beri ali sami yen arena'ya gidiyorum ama kapalı'daki o güzelliğin yerini tutmuyor. çok şükür ki yıllarca ordan maç izleyebilmişim. orda hiç maç izleyemeyen renkdaşlarımın en azından bir kere bile olsa o duyguyu tatmasını isterdim.