• 342
    trabzonspor bizim iç saha oyunumuzla, bizi deplasmanda yendi.

    maça çok iyi başladılar. ilk 10 dakikada muslera'nın oyunu geriden kurma çabaları sonuçsuz kaldı. maicon ve ahmet çalık'a verdiği bütün toplar birkaç saniye içerisinde kendisine geri döndü. fernando, belhanda ve emre akbaba kendilerini markajdan kurtarıp top alamadılar. ayrıca mariano'yu da çok güzel engellediler. sadece ahmet çalık'ı boş bırakarak oyunu onun kurmasına bizi zorladılar. gol geliyorum diyordu. nitekim ilk dakikalarda geldi ve yenik duruma düştük. muslera defans ve orta saha oyuncularımızın oyun kuramadığını fark edince topu sürekli eren derdiyok'a şişirmeye başladı. ama eren derdiyok hiçbir topu indiremedi. baskı yemeye devam ettik. ikinci golde maicon'u yalnız yakalayan yusuf yazıcı son derece basit ama doğru bir hareket yaptı. nedir o? topu geri çekti. maicon hooop diye başka maça uçtu. demiştik size bu takıma iyi bir tane stoper bulun diye. neyse, maç aynen devam etti ve ilk yarıyı 3-0 gibi bir tarihi skorla geride tamamladık. takım olarak çok kötüydük. iyi oynayan tek bir futbolcumuz bile yoktu. iyi bir 8 numaranın eksikliğini geçen yıl olduğu gibi aynı şiddetle hissettik.

    ikinci yarıya trabzon da biz de ''bu şekilde bitirirsek iyi.'' düşüncesiyle çıktık. onlar top çevirdiler, biz kapandık. kapabildiğimiz toplarla hücum etmeye çalışsak da başarılı olamadık. son dakikalarda yediğimiz golle maçı 4-0 kaybettik. keşke bu maçı transfer dönemi kapanmadan önce oynasaydık. eksiklerimizin çok ciddi olduğunu daha iyi anlardık. buna rağmen, şampiyonlar ligi başlamadan önce hem aklımızı başımıza devşirmemiz hem de ayaklarımızın yere sağlam basması için önemli bir maçtı. bu kadroda didier drogba, wesley sneijder, felipe melo, emmanuel eboue ev albert riera gibi uluslararası seviyede rağbet görmüş futbolcular yok arkadaşlar. deplasmanda kimle oynarlarsa oynasınlar ürkekler. baskı altında eziliyorlar. istediğimiz seviyede değiller. üstelik iyi bir santrfor ve stoperimiz de yok. sezon boyunca beklentilerimizi buna göre ayarlayıp her maça çok iyi şekilde hem taraftar olarak hem de futbolcu olarak hazırlanmamız lazım. sadece 3 puan kaybettik ama akıllı olursak faydasını bile görebiliriz bunun.

    ayrıca, bu maçta ryan donk ve serdar aziz niye oynamadı, sinan gümüş niye oynadı gibisinden yazılar okudum. abi sizin geçen yıl bizde ryan donk adında bir futbolcumuz olduğundan haberiniz bile yoktu ki? serdar aziz de sürekli sakatlanan bir oyuncu. belki fiziksel olarak hazır değildir. hiç gelmedi mi bu aklınıza? orta saha yumuşak kaldı diyorsunuz, kime karşı yumuşak kaldı allahınızı severseniz? onazi, sosa ve yusuf yazıcı üçlüsüne mi? güldürmeyin lütfen. :) adamlar çok iyi hazırlanıp bizi yendiler. yapacak bir şey yok. arada oynanır böyle maçlar. ama ders çıkarmamız şart.

    son olarak: bu takım bu sezon da her şeye rağmen şampiyon olacak. takımımın ve imparator'un hâlâ arkasındayım.
App Store'dan indirin Google Play'den alın