1233
yıl 2005..liverpool'un herhangi bir maçı..harry kewell yedeklerde ve maça sonradan giriyor..top kendisine geliyor ve müthiş bir kontrol sonrası topu indiriyor çok da güzel bir çalım atıp aynı güzellikte topu arkadaşına aktarıyor..ben o an içimden geçiriyorum 'ne kadar şık ve ne kadar klas bir oyuncu keşke galatasaray'a gelse'...
epey zaman sonra bir yaz günü(2008 yazı) telefonuma bir mesaj düşüyor : galatasaray harry kewell'ı almış..mesajı okumam ile algım aynı anda çalışmıyor o an.. bir süre durup bir tebessümle farkına varıyorum olayın..mesajı atan arkadaşla çok zaman sonra bir galatasaray maçı sonrası konuşuyoruz..
kewell' ın liverpool'da bir maçını izlerken galatasaray'a gelmesini içimden geçirmiştim çok içten istedim galiba geldi diyorum..o da bana madem istediğin oldu keşke messi'yi isteseydin diyor...o an sadece gülüyorum..bugün söylüyorum ki kendi kendime.. bugünkü aklımla yine harry kewell'ı dilerdim galatasarayıma..
epey zaman sonra bir yaz günü(2008 yazı) telefonuma bir mesaj düşüyor : galatasaray harry kewell'ı almış..mesajı okumam ile algım aynı anda çalışmıyor o an.. bir süre durup bir tebessümle farkına varıyorum olayın..mesajı atan arkadaşla çok zaman sonra bir galatasaray maçı sonrası konuşuyoruz..
kewell' ın liverpool'da bir maçını izlerken galatasaray'a gelmesini içimden geçirmiştim çok içten istedim galiba geldi diyorum..o da bana madem istediğin oldu keşke messi'yi isteseydin diyor...o an sadece gülüyorum..bugün söylüyorum ki kendi kendime.. bugünkü aklımla yine harry kewell'ı dilerdim galatasarayıma..