2108
ilerleyen yaşı dolayısıyla, kendisiyle performans ağırlıklı bir sözleşme yapmamız gereken futbolcumuzdu. maaş zammı konusunda kendisiyle özel olarak iletişim kurulmalı ve bir önceki maaşın yeni sözleşmede olduğu gibi kalması; bunun da performansa dayalı, nispeten yüksek primlerle desteklenmesi teklif edilmeliydi. yıllık 2 milyon euro dediğimiz maaşa, avrupa'nın çeşitli kulüplerinden yıldız adayı orta sahalar, tabanları kaba etlerine vura vura gelirlerdi.
ancaaaaaaak...
bu biraz da bizde bitiyor aslında. bir futbolcuyu, sahada yapması gerekeni yapıyor diye, amiyane tabirle "boynumuza dolayacak" kıvama getirmememiz gerekiyor. futbol hayatının hiçbir noktasında, bizde şımartıldığı kadar şımarmayan futbolcular, hâliyle beklentilerini yükseltiyorlar. şampiyon olduk ve ryan donk da sağolsun, bunda pay sahibiydi. fakat, "kardeşim helal olsun, bu yaşında, bizim damızlık develer yata yata karpuz büyütürken sen yapman gerekeni yaptın, fakat kulübün içinde olduğu (durum değil) planlama da ortada. gel aynı maaşla kal bizde; bak, şampiyonlar ligi müziği de dinleyeceksin, belki o kadrolarda yer alıp o maçlarda oynayacaksın." şeklinde bir yaklaşım sergilenmeliydi diye düşünüyorum.
ne olursa olsun, bir akdeniz milleti olmak başa bela bir şey. çok sıcakkanlıyız. profesyonellik genetiğimizde yok. varsa yoksa amatör ruh! fakat işte, galatasaray'ı öyle ya da böyle, ihya eden ruh da bu ruh oldu geçen süreçte. ancak futbol, futbol endüstrisine dönüşüyor. aynı ruh galatasaray'ımızı bugün ve ilerleyen süreçte ne kadar ileriye taşır, bilemiyorum.
post scriptum: bazı sözlük yazarları, sözleşmenin süresi dolayısıyla verimli bir sözleşme olduğunu söylemişler. ancak bence galatasaray'ın şu aşamada bir tek kuruşunu riske atmaması gerekiyor. 1 yıllığına 2 milyon euro yine de alınabilecek bir risk, fakat donk için değil. neyse ki donk kendine iyi bakıyor gördüğüm kadarıyla. umarım bana bu yazdıklarımı yedirir.
ancaaaaaaak...
bu biraz da bizde bitiyor aslında. bir futbolcuyu, sahada yapması gerekeni yapıyor diye, amiyane tabirle "boynumuza dolayacak" kıvama getirmememiz gerekiyor. futbol hayatının hiçbir noktasında, bizde şımartıldığı kadar şımarmayan futbolcular, hâliyle beklentilerini yükseltiyorlar. şampiyon olduk ve ryan donk da sağolsun, bunda pay sahibiydi. fakat, "kardeşim helal olsun, bu yaşında, bizim damızlık develer yata yata karpuz büyütürken sen yapman gerekeni yaptın, fakat kulübün içinde olduğu (durum değil) planlama da ortada. gel aynı maaşla kal bizde; bak, şampiyonlar ligi müziği de dinleyeceksin, belki o kadrolarda yer alıp o maçlarda oynayacaksın." şeklinde bir yaklaşım sergilenmeliydi diye düşünüyorum.
ne olursa olsun, bir akdeniz milleti olmak başa bela bir şey. çok sıcakkanlıyız. profesyonellik genetiğimizde yok. varsa yoksa amatör ruh! fakat işte, galatasaray'ı öyle ya da böyle, ihya eden ruh da bu ruh oldu geçen süreçte. ancak futbol, futbol endüstrisine dönüşüyor. aynı ruh galatasaray'ımızı bugün ve ilerleyen süreçte ne kadar ileriye taşır, bilemiyorum.
post scriptum: bazı sözlük yazarları, sözleşmenin süresi dolayısıyla verimli bir sözleşme olduğunu söylemişler. ancak bence galatasaray'ın şu aşamada bir tek kuruşunu riske atmaması gerekiyor. 1 yıllığına 2 milyon euro yine de alınabilecek bir risk, fakat donk için değil. neyse ki donk kendine iyi bakıyor gördüğüm kadarıyla. umarım bana bu yazdıklarımı yedirir.