177
bazı taraftar ve yazarlarımızın kulübümüzü sanki her sene şampiyonlar liginde final oynuyormuş gibi lanse ettikleri, gereksiz isteklerle başlamadan baskı yarattıkları transfer dönemi.
yahu arkadaşlar ben mi yanlış düşünüyorum, yoksa siz benim bilmediğim şeyleri mi biliyorsunuz?
kulüp men cezasından kılpayı kurtulmuş, 2 yıllık rezilliğin ardından zorluklarla mücadele ede ede şampiyon olmuş, 3 yıl sonra ilk defa şampiyonlar ligine katılacak ve 4. torbadan girecek.
galatasaray, avrupa'nın en büyük ve en köklü 20-25 kulübünden birisidir. türkiye'de hiçbir rakibi yoktur ki kupa ve avrupa başarısı olarak yanına yaklaşsın. seçimlerinden tribünlerine, her şeyiyle bir avrupa kulübüdür.
fakat bütün avrupa başarıları belirli bir sistemle ve oturmuş kadrolarla geldi, gelir. öyle bir algı var ki hemen seneye yarı final oynayacak kadro kurulsun, sonraki sene kupayı alırız kafasında herkes.
mahmoud hassan trezeguet başlığını geziyorum mesela. beğenmeyenlerin hepsinin dilinde "şampiyonlar ligi oynayacak takım kasımpaşa'dan oyuncu almaz." tarzı cümleler var. nerden alacağız, real madrid'den mi?
euro kuru entry'nin yazıldığı tarihte 5.44, dolar kuru ise 4.65. hiçbir harcama yapmazken dahi paramız değersizleşiyor, kur sabitlemesi yapılmamış borçlar katlanıyor, sözleşmelerde ödenecek para artıyor vs.
bizim bu transfer döneminde ve hatta bundan sonraki 2 senede yapmamız gereken şey para kazandırırken fayda sağlayacak, ligde şampiyon, avrupa'da da ilk kademelerde iddialı yapacak oyuncular bulmak. transferden zarar etmek, oynamayan adama milyon eurolar dökmek gibi lüksümüz artık yok. bir daha yazıyorum, yok!
fatih terim, uefa kupasını kazandığı kadroda da, aysal'la cl başarılarında da belirli standartlara göre kadrolar kurdu. planlamalar yaptı. aysal dönemine değil, uefa kupası dönemine benziyor şu an kulüp ekonomik olarak.
uzun vadeli bir planın ilk ayağı olacak bu transfer dönemi. ligi şampiyon bitirecek, kâr edeceğimiz oyunculardan kurulur bir kadro olması gereken. olacak olan da görünüşe göre o. yaya toure'ymiş, wesley sneijder'miş geçiniz.
yahu arkadaşlar ben mi yanlış düşünüyorum, yoksa siz benim bilmediğim şeyleri mi biliyorsunuz?
kulüp men cezasından kılpayı kurtulmuş, 2 yıllık rezilliğin ardından zorluklarla mücadele ede ede şampiyon olmuş, 3 yıl sonra ilk defa şampiyonlar ligine katılacak ve 4. torbadan girecek.
galatasaray, avrupa'nın en büyük ve en köklü 20-25 kulübünden birisidir. türkiye'de hiçbir rakibi yoktur ki kupa ve avrupa başarısı olarak yanına yaklaşsın. seçimlerinden tribünlerine, her şeyiyle bir avrupa kulübüdür.
fakat bütün avrupa başarıları belirli bir sistemle ve oturmuş kadrolarla geldi, gelir. öyle bir algı var ki hemen seneye yarı final oynayacak kadro kurulsun, sonraki sene kupayı alırız kafasında herkes.
mahmoud hassan trezeguet başlığını geziyorum mesela. beğenmeyenlerin hepsinin dilinde "şampiyonlar ligi oynayacak takım kasımpaşa'dan oyuncu almaz." tarzı cümleler var. nerden alacağız, real madrid'den mi?
euro kuru entry'nin yazıldığı tarihte 5.44, dolar kuru ise 4.65. hiçbir harcama yapmazken dahi paramız değersizleşiyor, kur sabitlemesi yapılmamış borçlar katlanıyor, sözleşmelerde ödenecek para artıyor vs.
bizim bu transfer döneminde ve hatta bundan sonraki 2 senede yapmamız gereken şey para kazandırırken fayda sağlayacak, ligde şampiyon, avrupa'da da ilk kademelerde iddialı yapacak oyuncular bulmak. transferden zarar etmek, oynamayan adama milyon eurolar dökmek gibi lüksümüz artık yok. bir daha yazıyorum, yok!
fatih terim, uefa kupasını kazandığı kadroda da, aysal'la cl başarılarında da belirli standartlara göre kadrolar kurdu. planlamalar yaptı. aysal dönemine değil, uefa kupası dönemine benziyor şu an kulüp ekonomik olarak.
uzun vadeli bir planın ilk ayağı olacak bu transfer dönemi. ligi şampiyon bitirecek, kâr edeceğimiz oyunculardan kurulur bir kadro olması gereken. olacak olan da görünüşe göre o. yaya toure'ymiş, wesley sneijder'miş geçiniz.
