2
2018/2019 sezonu, şampiyonlar ligi kurasında içinde bulunacağımız torbadır. bazıları daha şimdiden başladılar söylenmeye. 3. torbada olsak daha iyiydi, birinci ve ikinci torbadan şu takım gelsin bu takım gelsin falan filan. neymiş, çok güçlü takımlarmış, çok zormuş, şuymuş buymuş.
aynı şeyi, 2017/2018 sezonunun son sekiz haftasındaki fikstür için de yaptılar. fener’in, beşiktaş’ın ve başakşehir’in fikstürü çok kolay, galatasaray’ınki çok zor. galatasaray beşiktaş, başakşehir ve trabzonspor gibi büyük takımlarla ve de alanya, akhisar ve gençlerbirliği gibi küme düşme hattındaki takımlarla oynayacak işi çok çok zor. peki ne oldu, bütün zor dedikleri maçlar kolay oldu sonuçta aslanlar şampiyon oldu.
bu zorlu fikstür, zor maç sızlanmalarına ya da psikolojik savaşlarına karşı fatih terim’in içten içe güldüğüne ama rakipleri motive etmemek için konuşmadığına eminim. zor maç yoktur, her iki takım için de zorlu maç vardır. sizin için zor olan maç rakip için de zordur. sizin rakibinizi büyüterek daha maç başlamadan psikolojik yenilgiye uğramanız halinde en kolay maç bile zor olur.
şimdi şampiyonlar ligi için de aynı şey geçerli. ben şahsen fatih terim’in, 4. torbada olmayı zerre kadar umursamadığından eminim. hangi torbada kimler var, birinci torbadan şu takım gelse, ikinci torbadan şu, üçüncüden bu takım gelse diye bir saniye bile düşünmediğinden eminim. hangi takım gelirse gelsin, hangi torbadan gelirse gelsin özellikle ali sami yen’deki maçları kazanıp gruptan çıkmayı planladığını düşünüyorum.
hatta bütün rakiplerimiz 1. torbadan gelse bile aldırmayacak, real madrid’e, manchester united’e, arsenal’e, milan’a, barcelona’ya, dortmund’a, juve'ye çektiğimiz muameleyi her gelen takıma çekmenin peşinde olacağız. bu yenilgi almayacağımız anlamına gelmez ama biz hiçbir maça endişe ile korku ile çıkmayacağız. terimizin son damlasına kadar oynayacağız, yenmek için gayret edeceğiz. ama sonuç ne olursa olsun bu yolda galip sayacağız kendimizi.
bu kadar net...
aynı şeyi, 2017/2018 sezonunun son sekiz haftasındaki fikstür için de yaptılar. fener’in, beşiktaş’ın ve başakşehir’in fikstürü çok kolay, galatasaray’ınki çok zor. galatasaray beşiktaş, başakşehir ve trabzonspor gibi büyük takımlarla ve de alanya, akhisar ve gençlerbirliği gibi küme düşme hattındaki takımlarla oynayacak işi çok çok zor. peki ne oldu, bütün zor dedikleri maçlar kolay oldu sonuçta aslanlar şampiyon oldu.
bu zorlu fikstür, zor maç sızlanmalarına ya da psikolojik savaşlarına karşı fatih terim’in içten içe güldüğüne ama rakipleri motive etmemek için konuşmadığına eminim. zor maç yoktur, her iki takım için de zorlu maç vardır. sizin için zor olan maç rakip için de zordur. sizin rakibinizi büyüterek daha maç başlamadan psikolojik yenilgiye uğramanız halinde en kolay maç bile zor olur.
şimdi şampiyonlar ligi için de aynı şey geçerli. ben şahsen fatih terim’in, 4. torbada olmayı zerre kadar umursamadığından eminim. hangi torbada kimler var, birinci torbadan şu takım gelse, ikinci torbadan şu, üçüncüden bu takım gelse diye bir saniye bile düşünmediğinden eminim. hangi takım gelirse gelsin, hangi torbadan gelirse gelsin özellikle ali sami yen’deki maçları kazanıp gruptan çıkmayı planladığını düşünüyorum.
hatta bütün rakiplerimiz 1. torbadan gelse bile aldırmayacak, real madrid’e, manchester united’e, arsenal’e, milan’a, barcelona’ya, dortmund’a, juve'ye çektiğimiz muameleyi her gelen takıma çekmenin peşinde olacağız. bu yenilgi almayacağımız anlamına gelmez ama biz hiçbir maça endişe ile korku ile çıkmayacağız. terimizin son damlasına kadar oynayacağız, yenmek için gayret edeceğiz. ama sonuç ne olursa olsun bu yolda galip sayacağız kendimizi.
bu kadar net...