312
20 mayıs 2018 göztepe galatasaray maçı öncesi doğru refleksleri çok yanlış şekillerde gösteren camia.
öncelikle kulüp başkanı mehmet sepil'in açıklama yapmasını gerektirecek noktaya gelen atatürk stadı ısrarı var bizim camianın ki gerçekten bir saygısızlık. bu konuda yerden göğe kadar haklılar. zaten biraz empati yapıp da hak vermeyen kesinlikle bir beyin tutulması yaşıyordur. hele "hem siz de kasanızı doldurursunuz" küstahlığı var ki...
ikinci yanılgı ve saygısız düşünce de galatasaray şampiyonluğun ucunda, göztepe'nin de iddiası yok diye göztepe'nin galatasaray'a sorun çıkarmamak zorunda olduğunu ima eden tavır. tabi bununla bağlantılı olarak 2. ve 3. sıradaki takımların da galatasaray lehine bir sonuçta göztepe bugüne kadar tüm maçlarını kazanmış da ilk defa puan kaybetmiş gibi muamele yapacak olması. bu bizim türk insanına özgü bir düşünce tarzı ne yazık ki. biz hiçbir zaman kendi hatamız yüzünden başarısız olmuyoruz.
işin kolayını seviyoruz, etik metik dinlemiyoruz. kendimizden bildiğimiz için de kimseye güvenmiyoruz. bu da kafamızı her daim bulandırıyor aslında....
göztepe bu maça çıkacak ve elinden geleni yapacak. böyle bir camiaya yakışan budur falan edebiyatı da yanlış. size mi kaldı camiaya neyin yakışıp yakışmayacağını bulmak? konumlar değişmiş olsa sana göre o camiaya yakışan şey bambaşka olacak, neyin boş lafı bu merak konusu. bu iş için aldığı para ile hayatını geçindiren insanların sırf rakibe göre tavır almasını beklemek ne kadar ağır ve düşüncesiz bir yaklaşım...
göztepe takımının da bir hikayesi var. birliktelikleri var. galatasaray'ın durumuna bakmadan kendi hikayelerini tamamlamak için sahaya çıkacaklar. belki güzel bir veda etmek isteyecekler, belki sadece 90 dakikayı tamamlamak için sahaya çıkacaklar. onu kimse bilemez, kimse de karışamaz. karışmamalı da...
oynadığı 33 maçtan 26'sında sahadan boynu bükük ayrılmayan takım sadece 13 galibiyet alabilmiş, ilk dört sıradaki takımlarla yaptığı 7 maçtan sadece 1 puan çıkarabilmiş bir takıma kaybetmezse kimse kötü şeyler söylememeli. tıpkı dış sahada 16 maçın 7'sinde kaybetmiş bir takımın bir deplasmanda daha kaybetmesi halinde aklına kötü şeylerden önce çarçur edilen önceki puanları getirmesi gerektiği gibi... fatih hoca'nın dediği gibi that's the football...
onun dışında pompalanmaya çalışılan gündem ise biraz ezik duruyor malesef.
göztepe taraftarının, bu sezon her takıma hangi tribünde ne kadar yer ayrıldıysa galatasaray'a da o tribünden o kadar koltuk ayrılması için yönetimine baskı yapma hakkı vardır hatta yapmalıdır da. ama galatasaray taraftarına normal dışında yer ayrılırsa ya da adil bir genel satışa çıkmış biletlerin fazlalığı galatasaray taraftarının eline geçerse bunun muhatabı galatasaray taraftarı değil göztepe yönetimi ve eline geçen biletleri paraya çevirerek armasına ihanet edecek olan göztepe taraftarı olmalıdır... eğer göztepe camiasının kendi takımına güveni yoksa, teşvik ya da tam tersi maç satma işlerinden şüpheleniyorlarsa da elalemin ekmeğine yağ sürecek suni gündem pompalaması açıklamalar yapmaktansa kutsalları olan formayı sırtına geçiren futbolcu grubundan hesap sormaları gerekir...
onun dışında stadda kutlatmam, şehirde kutlatmam diye sayıklayan, 2001'den kalma bir otobüs konusunu hala daha ısıtıp ısıtıp tekrar ortaya atan bir güruh var. o otobüse taş atan adamın en iyi ihtimalle götünün kılları kadayıf oldu, o gün doğan çocuklar üniversite çağına ulaştı. hala daha aynı konuyu gündeme getirmek kendi serseriliğine, vandallığına kılıf aramaktır. kaldı ki bu tarz kışkırtmaların, gaza getirmelerin sahibi olan kitle ile muhatabı olan kitlenin karşı karşıya gelme ihtimali yazı ile sıfır. en fazla olup olabilecek olan olay stadın içinde uzaktan birbirine sataşma ya da el-kol hareketi teatisi olacak. onun dışında iki tarafın da yapıp yapabileceği konuyla alakasız insanların,ya da konuya dahil olmaya çalışan insanların canını yakmak olacak. o da holiganlıktan ziyade barbarlığa giriyor işte.
desen ki biz ruslar gibi, hollandalılar gibi şehir dışında bir yerde toplanıp kapışacağız yine hak vermem ama en azından bok atmam. siz üç beş saat fazla testesteron salgılayacaksınız diye niye birbirinizi kudurtuyorsunuz, onu geçtim niye alakasız insanlara salça olma peşindesiniz ki?
öncelikle kulüp başkanı mehmet sepil'in açıklama yapmasını gerektirecek noktaya gelen atatürk stadı ısrarı var bizim camianın ki gerçekten bir saygısızlık. bu konuda yerden göğe kadar haklılar. zaten biraz empati yapıp da hak vermeyen kesinlikle bir beyin tutulması yaşıyordur. hele "hem siz de kasanızı doldurursunuz" küstahlığı var ki...
ikinci yanılgı ve saygısız düşünce de galatasaray şampiyonluğun ucunda, göztepe'nin de iddiası yok diye göztepe'nin galatasaray'a sorun çıkarmamak zorunda olduğunu ima eden tavır. tabi bununla bağlantılı olarak 2. ve 3. sıradaki takımların da galatasaray lehine bir sonuçta göztepe bugüne kadar tüm maçlarını kazanmış da ilk defa puan kaybetmiş gibi muamele yapacak olması. bu bizim türk insanına özgü bir düşünce tarzı ne yazık ki. biz hiçbir zaman kendi hatamız yüzünden başarısız olmuyoruz.
işin kolayını seviyoruz, etik metik dinlemiyoruz. kendimizden bildiğimiz için de kimseye güvenmiyoruz. bu da kafamızı her daim bulandırıyor aslında....
göztepe bu maça çıkacak ve elinden geleni yapacak. böyle bir camiaya yakışan budur falan edebiyatı da yanlış. size mi kaldı camiaya neyin yakışıp yakışmayacağını bulmak? konumlar değişmiş olsa sana göre o camiaya yakışan şey bambaşka olacak, neyin boş lafı bu merak konusu. bu iş için aldığı para ile hayatını geçindiren insanların sırf rakibe göre tavır almasını beklemek ne kadar ağır ve düşüncesiz bir yaklaşım...
göztepe takımının da bir hikayesi var. birliktelikleri var. galatasaray'ın durumuna bakmadan kendi hikayelerini tamamlamak için sahaya çıkacaklar. belki güzel bir veda etmek isteyecekler, belki sadece 90 dakikayı tamamlamak için sahaya çıkacaklar. onu kimse bilemez, kimse de karışamaz. karışmamalı da...
oynadığı 33 maçtan 26'sında sahadan boynu bükük ayrılmayan takım sadece 13 galibiyet alabilmiş, ilk dört sıradaki takımlarla yaptığı 7 maçtan sadece 1 puan çıkarabilmiş bir takıma kaybetmezse kimse kötü şeyler söylememeli. tıpkı dış sahada 16 maçın 7'sinde kaybetmiş bir takımın bir deplasmanda daha kaybetmesi halinde aklına kötü şeylerden önce çarçur edilen önceki puanları getirmesi gerektiği gibi... fatih hoca'nın dediği gibi that's the football...
onun dışında pompalanmaya çalışılan gündem ise biraz ezik duruyor malesef.
göztepe taraftarının, bu sezon her takıma hangi tribünde ne kadar yer ayrıldıysa galatasaray'a da o tribünden o kadar koltuk ayrılması için yönetimine baskı yapma hakkı vardır hatta yapmalıdır da. ama galatasaray taraftarına normal dışında yer ayrılırsa ya da adil bir genel satışa çıkmış biletlerin fazlalığı galatasaray taraftarının eline geçerse bunun muhatabı galatasaray taraftarı değil göztepe yönetimi ve eline geçen biletleri paraya çevirerek armasına ihanet edecek olan göztepe taraftarı olmalıdır... eğer göztepe camiasının kendi takımına güveni yoksa, teşvik ya da tam tersi maç satma işlerinden şüpheleniyorlarsa da elalemin ekmeğine yağ sürecek suni gündem pompalaması açıklamalar yapmaktansa kutsalları olan formayı sırtına geçiren futbolcu grubundan hesap sormaları gerekir...
onun dışında stadda kutlatmam, şehirde kutlatmam diye sayıklayan, 2001'den kalma bir otobüs konusunu hala daha ısıtıp ısıtıp tekrar ortaya atan bir güruh var. o otobüse taş atan adamın en iyi ihtimalle götünün kılları kadayıf oldu, o gün doğan çocuklar üniversite çağına ulaştı. hala daha aynı konuyu gündeme getirmek kendi serseriliğine, vandallığına kılıf aramaktır. kaldı ki bu tarz kışkırtmaların, gaza getirmelerin sahibi olan kitle ile muhatabı olan kitlenin karşı karşıya gelme ihtimali yazı ile sıfır. en fazla olup olabilecek olan olay stadın içinde uzaktan birbirine sataşma ya da el-kol hareketi teatisi olacak. onun dışında iki tarafın da yapıp yapabileceği konuyla alakasız insanların,ya da konuya dahil olmaya çalışan insanların canını yakmak olacak. o da holiganlıktan ziyade barbarlığa giriyor işte.
desen ki biz ruslar gibi, hollandalılar gibi şehir dışında bir yerde toplanıp kapışacağız yine hak vermem ama en azından bok atmam. siz üç beş saat fazla testesteron salgılayacaksınız diye niye birbirinizi kudurtuyorsunuz, onu geçtim niye alakasız insanlara salça olma peşindesiniz ki?