59
hedef 21 dedik sezon başında bir yola çıktık. inişler çıkışlar tonla oldu. hiç beklemediğimiz üzüntüler, hiç beklemediğimiz sevinçler yaşandı bu yolculukta. şu sezonun hikayesi yazılsa roman olur. gerek galatasaray'ın kendi içinde yaşadıkları gerek dışımızda kalanların bize yaşattıkları ile. iyi kötü bu günlere geldik. bazen kör topal ilerledik, bazen buldozer gibi milletin üstünden geçtik. şimdi bunları hepsini bir kenara bırakıp kalan 180 dakikaya odaklanmamız gereken vakitteyiz.
geçen hafta fatih hoca işareti verdi; konsantrasyon!
daha önce defalarca tecrübe ettik. taraftarı ve takımı tek bir yumruk olan galatasaray'ın önünde dağ dursa dayanamaz. bu sezon da öyle oluyor. tff, pfdk, mhk, hakemler, rakipler, basın, siyaset hepsi önümüze set çekmek için her türlü unsuru kullandı. ancak deplasmandan mağlubiyetle* dönen takımını bağrına basan taraftarıyla bir bütün olan takım düştüğü yerden daha güçlü kalktı. galatasaray taraftarı takımına; sen düşsen de ben tutar kaldırırım seni dedi. şimdi de bunun meyvelerini topluyor, sahada avına saldıran aslanlar gibi oynayan takımını izliyor ve yine destek oluyor.
sahada olan hatalar, doğrular hepsi bir yana, hedefe ulaşmak için canını dişine takan bir takım izliyoruz. işte bu fedakarlık ve konsantrasyon bizi şampiyon yapacak. tribüne pankart hazırlamak isteyen gençlerin statta sabahlaması ile yapılan fedakarlık, normalde yürüyemeyecek ayak ile maça çıkan futbolcunun yaptığı fedakarlık, teknik heyetin evine gitmeyip florya'da yaşayarak gösterdiği fedakarlık, takımın sana ihtiyacı var dendiğinde cebindeki parası ile tribüne gelenin, alış veriş yapanın gösterdiği fedakarlık... işte bu zihniyet ve yürek bizi şampiyon yapacak.
önümüzde iki devre var ve bu maç ilk devresi. kazanacak mıyız? şüphe yok. aklımızın en ücra köşelerinde dahi korkuya yer olmayacak bu maç için. maç nasıl gelişirse gelişsin acaba demeyeceğiz bir an bile. aslanlar gibi çıkıp bize ait olan 3 puanı alacağız ve şampiyon olacağız.
bu pis düzene inat 180 dakikanın son saniyesine kadar mücadele edeceğiz ve konsantrasyonumuzdan ödün vermeden kupayı evimize getireceğiz.
finalin ilk yarısı için konsantrasyon...
inandık biz sizlere
geçen hafta fatih hoca işareti verdi; konsantrasyon!
daha önce defalarca tecrübe ettik. taraftarı ve takımı tek bir yumruk olan galatasaray'ın önünde dağ dursa dayanamaz. bu sezon da öyle oluyor. tff, pfdk, mhk, hakemler, rakipler, basın, siyaset hepsi önümüze set çekmek için her türlü unsuru kullandı. ancak deplasmandan mağlubiyetle* dönen takımını bağrına basan taraftarıyla bir bütün olan takım düştüğü yerden daha güçlü kalktı. galatasaray taraftarı takımına; sen düşsen de ben tutar kaldırırım seni dedi. şimdi de bunun meyvelerini topluyor, sahada avına saldıran aslanlar gibi oynayan takımını izliyor ve yine destek oluyor.
sahada olan hatalar, doğrular hepsi bir yana, hedefe ulaşmak için canını dişine takan bir takım izliyoruz. işte bu fedakarlık ve konsantrasyon bizi şampiyon yapacak. tribüne pankart hazırlamak isteyen gençlerin statta sabahlaması ile yapılan fedakarlık, normalde yürüyemeyecek ayak ile maça çıkan futbolcunun yaptığı fedakarlık, teknik heyetin evine gitmeyip florya'da yaşayarak gösterdiği fedakarlık, takımın sana ihtiyacı var dendiğinde cebindeki parası ile tribüne gelenin, alış veriş yapanın gösterdiği fedakarlık... işte bu zihniyet ve yürek bizi şampiyon yapacak.
önümüzde iki devre var ve bu maç ilk devresi. kazanacak mıyız? şüphe yok. aklımızın en ücra köşelerinde dahi korkuya yer olmayacak bu maç için. maç nasıl gelişirse gelişsin acaba demeyeceğiz bir an bile. aslanlar gibi çıkıp bize ait olan 3 puanı alacağız ve şampiyon olacağız.
bu pis düzene inat 180 dakikanın son saniyesine kadar mücadele edeceğiz ve konsantrasyonumuzdan ödün vermeden kupayı evimize getireceğiz.
finalin ilk yarısı için konsantrasyon...
inandık biz sizlere