43
http://www.fanatik.com.tr/...li-akillidir/1362832
bu son yazısında kullandığı üslup gerçekten çok rahatsız edicidir. yalnız bu durum liselilerin ciddi şekilde konsolide olduğunu gösteriyor. adamın tipinden, tarzından ziyade söylediklerini analiz etmek gerekiyor. zira aynı adamın şu yazısı da var:
http://www.fanatik.com.tr/...-karar-almam/1344442
özellikle son 2 paragrafa dikkat.
bu yüzden bas bas bağırdık zaten "dursun'u bırakın, işinize bakın" diye. ama ne yazık ki mustafa cengiz yönetimindeki özellikle bir kaç kişi mal genel kurulu bir muharebe gibi gördü. "dursun'u ibra eden bizden değildir" havası estirdiler. "ibra eden haindir" demeye kadar getirdiler. bunu taraftar söyler. ama zaten zarla zorla geldiği yönetimden birileri söyledi mi sorun çıkar.
mustafa cengiz'in ağzından düşürmediği otel faturalarının da kulübe bağış edildiği ortaya çıkınca yanlış ata oynamanın bedelini ödediler. dursun resmen mali kongrede şov yaptı. bu sayede yüreklenip seçimde aday olacak gibi. zaten hükümet desteği de arkasında. seçilirse şaşırmam. ben mustafa cengiz seçildiği ilk gün "en önemli işleri dursun'un mayıs'ta geri gelmesini engelleyecek şekilde başarılı olmak ve liselileri tahrik etmeden kucaklayıcı bir politika izlemek" olduğunu söylemiştim. ancak ne yazık ki özellikle yönetimdeki bazı isimler bu olayı sanki zafer kazanmış komutan edasıyla sahiplenip neredeyse liselilere "nanik" yapmaya başladılar.
yok sosyal medya, yok taraftar filan geçiniz. liseliler konsolide edilmeyecekti. mustafa cengiz seçildiği günden bugüne kadar özellikle onunla çalışan bir kısım genç (!) yönetici sosyal medyadan fırtınalar estirdiler. tüm liseli sosyal medya hesaplarına saldırıda bulundular. sözde hepsini ifşa ettiler. özellikle twitter'dan şahin kesildiler. zaten "nasıl kaybettik yahu biz?" diyen liselileri her geçen gün daha fazla tahrik ettiler. mali genel kurul sürecinde de iyiden iyiye "intikam" türküleri söyleyince ne yazık ki oy vermeyen liselileri bile mayıs'taki kongreye çekecek havayı yarattılar.
şimdi ise "aslında istesek seçime gitmeyiz ama sözümüz söz" diyorlar. günden güne erittiler kendilerini. mali kongrede ibrasızlık ya da zorla ibra beklerken ezici bir şekilde ibra edildi dursun. sonunda çıktı yumruk şov bile yaptı utanmadan.
bu duruma gelinmemeliydi. yanlış bir politika izlediler. şimdi çıkıp bana "hırsızı mı savunuyorsun? dursuncu! hırsızlık saklansın mıydı? ne biçim insansın?" diyenler olacaktır. desinler. benim demek istediğim bambaşka bir şey. elinde bir delil var ise yönetimdeyken gider adli işlem yaparsın. her uzatılan mikrofona konuşmazsın. elinde delil yoksa da susarsın.
mesela dursun'un koydurduğu temliklerin kaldırılmasını istemek çok doğru bir plan iken durup durup hemen her mecradan "dursun kulübe fatura kesmiş, para çalmış, otelde kalmayanların parasını çekmiş" dersen ve sonunda da aslında hep böyle yapıldığı ve bu bedellerin sonra kulübe bağış edildiği ortaya çıkarsa zaten sana inancı pamuk ipliğine bağlı olan liseliler "ya bunlar bizi de kandırdı" der. der kardeşim. sen sabaha kadar ağlan "ben doğruyu yaptım" diye.
bu son yazısında kullandığı üslup gerçekten çok rahatsız edicidir. yalnız bu durum liselilerin ciddi şekilde konsolide olduğunu gösteriyor. adamın tipinden, tarzından ziyade söylediklerini analiz etmek gerekiyor. zira aynı adamın şu yazısı da var:
http://www.fanatik.com.tr/...-karar-almam/1344442
özellikle son 2 paragrafa dikkat.
bu yüzden bas bas bağırdık zaten "dursun'u bırakın, işinize bakın" diye. ama ne yazık ki mustafa cengiz yönetimindeki özellikle bir kaç kişi mal genel kurulu bir muharebe gibi gördü. "dursun'u ibra eden bizden değildir" havası estirdiler. "ibra eden haindir" demeye kadar getirdiler. bunu taraftar söyler. ama zaten zarla zorla geldiği yönetimden birileri söyledi mi sorun çıkar.
mustafa cengiz'in ağzından düşürmediği otel faturalarının da kulübe bağış edildiği ortaya çıkınca yanlış ata oynamanın bedelini ödediler. dursun resmen mali kongrede şov yaptı. bu sayede yüreklenip seçimde aday olacak gibi. zaten hükümet desteği de arkasında. seçilirse şaşırmam. ben mustafa cengiz seçildiği ilk gün "en önemli işleri dursun'un mayıs'ta geri gelmesini engelleyecek şekilde başarılı olmak ve liselileri tahrik etmeden kucaklayıcı bir politika izlemek" olduğunu söylemiştim. ancak ne yazık ki özellikle yönetimdeki bazı isimler bu olayı sanki zafer kazanmış komutan edasıyla sahiplenip neredeyse liselilere "nanik" yapmaya başladılar.
yok sosyal medya, yok taraftar filan geçiniz. liseliler konsolide edilmeyecekti. mustafa cengiz seçildiği günden bugüne kadar özellikle onunla çalışan bir kısım genç (!) yönetici sosyal medyadan fırtınalar estirdiler. tüm liseli sosyal medya hesaplarına saldırıda bulundular. sözde hepsini ifşa ettiler. özellikle twitter'dan şahin kesildiler. zaten "nasıl kaybettik yahu biz?" diyen liselileri her geçen gün daha fazla tahrik ettiler. mali genel kurul sürecinde de iyiden iyiye "intikam" türküleri söyleyince ne yazık ki oy vermeyen liselileri bile mayıs'taki kongreye çekecek havayı yarattılar.
şimdi ise "aslında istesek seçime gitmeyiz ama sözümüz söz" diyorlar. günden güne erittiler kendilerini. mali kongrede ibrasızlık ya da zorla ibra beklerken ezici bir şekilde ibra edildi dursun. sonunda çıktı yumruk şov bile yaptı utanmadan.
bu duruma gelinmemeliydi. yanlış bir politika izlediler. şimdi çıkıp bana "hırsızı mı savunuyorsun? dursuncu! hırsızlık saklansın mıydı? ne biçim insansın?" diyenler olacaktır. desinler. benim demek istediğim bambaşka bir şey. elinde bir delil var ise yönetimdeyken gider adli işlem yaparsın. her uzatılan mikrofona konuşmazsın. elinde delil yoksa da susarsın.
mesela dursun'un koydurduğu temliklerin kaldırılmasını istemek çok doğru bir plan iken durup durup hemen her mecradan "dursun kulübe fatura kesmiş, para çalmış, otelde kalmayanların parasını çekmiş" dersen ve sonunda da aslında hep böyle yapıldığı ve bu bedellerin sonra kulübe bağış edildiği ortaya çıkarsa zaten sana inancı pamuk ipliğine bağlı olan liseliler "ya bunlar bizi de kandırdı" der. der kardeşim. sen sabaha kadar ağlan "ben doğruyu yaptım" diye.
