13
sözleşmesi sezon sonunda bitecek olan 29 yaşındaki orta saha oyuncusu. bonservis üzerinden bir kısıt getirilmesi halinde üzerine gidilmesi gereken futbolculardan biri.
oyun tarzı itibarıyla klasik bir 8 numara profili çiziyor. tekniği, top saklama/tutma/dağıtma, yüksek yüzdeli dikey ve diagonal paslar vasıtasıyla hücum kurabilme ve tempoyu oyunun gerektirdiği ölçüye ayarlayabilme yetenekleri ön plana çıkarken, fiziksel ve defansif olarak eksikleri bulunuyor. premier league ortalamasına göre yavaş kalıyor ve yaşı da ilerliyor. çok tabela yapan bir oyuncu değil, nitekim kariyerinin belli bir kısmında regista olarak da oynadı. kilit pasları veren değil, hücumları şekillendiren bir role bürünüyor diyebiliriz. ancak son dönemde formda, goller ve asistler de yapıyor. 10 şubat'ta burnley maçının son bölümünde attığı golle takımı, kümede kalma yolunda altın değerinde bir üç puan kazandı.
bu kümede kalma meselesi kritik. ki, sezon içinde önceliğinin swansea'nin kümede kalması olduğunu, kontrat konusunu sezon sonu düşüneceğini söyledi. bu swansea'ye katkı vermek istediğini gösterirken bir yandan da "küme düşersek ben yokum hacılar" demek haliyle. görünen o ki arkadaşın boşa çıkması tamamen swansea'nin kümede kalıp kalamamasına bağlı. kalamazlarsa, koreli bir futbolcunun zorluk çekmeyeceği bir ülke olmasının da etkisiyle, bu oyuncuyu istediğimiz takdirde kadromuza katabileceğimizi düşünüyorum.
ki özellikle ülkemizde pek popüler bir oyuncu değil ve bonservisine öyle büyük paralar harcansa medya ve taraftar tepki gösterirdi. işin aslı öyle ahım şahım kalitede bir futbolcu da değil zaten. peki ben her fırsatta vurgularken sözlükte "şampiyonlar ligi kalibresinde oyuncularla ilgilenmeliyiz" diye, neden ki'yi öneren bu kadar uzun bir yazı döşeniyorum? sebebi çok basit: risk çok düşük.
kulübümüzün bonservissiz yaptığı son transferlere bakın. futbolu bırakmışken buraya gelmeyenlerin iyi çıktıklarında önemli katkı verdiklerini, kötü çıktıklarında da kulübümüze uzun süreli zarar vermeden gittiklerini görürsünüz. ben ki'nin de katkı vereceğine inandığım için öneriyorum, ama kulübümüzde başarısız olduğu takdirde, çok uzun süredir britanya futbolcu havuzuna dahil olduğu için bir ingiliz kulübüne kolaylıkla gönderilebilecek olması riski oldukça azaltıcı bir faktör.
yazının başında da belirttiğim üzere, bonservis ödeyemeyeceğimiz bir senaryo için çok cazip bir oyuncuya dönüşüyor kendisi. bu senaryoda belli bir seviyenin üstünde avrupa futbolu oynayabilen çok fazla seçeneğimiz olmayacak zaten. diğerleri hakkında da fırsat buldukça yazacağım.
oyun tarzı itibarıyla klasik bir 8 numara profili çiziyor. tekniği, top saklama/tutma/dağıtma, yüksek yüzdeli dikey ve diagonal paslar vasıtasıyla hücum kurabilme ve tempoyu oyunun gerektirdiği ölçüye ayarlayabilme yetenekleri ön plana çıkarken, fiziksel ve defansif olarak eksikleri bulunuyor. premier league ortalamasına göre yavaş kalıyor ve yaşı da ilerliyor. çok tabela yapan bir oyuncu değil, nitekim kariyerinin belli bir kısmında regista olarak da oynadı. kilit pasları veren değil, hücumları şekillendiren bir role bürünüyor diyebiliriz. ancak son dönemde formda, goller ve asistler de yapıyor. 10 şubat'ta burnley maçının son bölümünde attığı golle takımı, kümede kalma yolunda altın değerinde bir üç puan kazandı.
bu kümede kalma meselesi kritik. ki, sezon içinde önceliğinin swansea'nin kümede kalması olduğunu, kontrat konusunu sezon sonu düşüneceğini söyledi. bu swansea'ye katkı vermek istediğini gösterirken bir yandan da "küme düşersek ben yokum hacılar" demek haliyle. görünen o ki arkadaşın boşa çıkması tamamen swansea'nin kümede kalıp kalamamasına bağlı. kalamazlarsa, koreli bir futbolcunun zorluk çekmeyeceği bir ülke olmasının da etkisiyle, bu oyuncuyu istediğimiz takdirde kadromuza katabileceğimizi düşünüyorum.
ki özellikle ülkemizde pek popüler bir oyuncu değil ve bonservisine öyle büyük paralar harcansa medya ve taraftar tepki gösterirdi. işin aslı öyle ahım şahım kalitede bir futbolcu da değil zaten. peki ben her fırsatta vurgularken sözlükte "şampiyonlar ligi kalibresinde oyuncularla ilgilenmeliyiz" diye, neden ki'yi öneren bu kadar uzun bir yazı döşeniyorum? sebebi çok basit: risk çok düşük.
kulübümüzün bonservissiz yaptığı son transferlere bakın. futbolu bırakmışken buraya gelmeyenlerin iyi çıktıklarında önemli katkı verdiklerini, kötü çıktıklarında da kulübümüze uzun süreli zarar vermeden gittiklerini görürsünüz. ben ki'nin de katkı vereceğine inandığım için öneriyorum, ama kulübümüzde başarısız olduğu takdirde, çok uzun süredir britanya futbolcu havuzuna dahil olduğu için bir ingiliz kulübüne kolaylıkla gönderilebilecek olması riski oldukça azaltıcı bir faktör.
yazının başında da belirttiğim üzere, bonservis ödeyemeyeceğimiz bir senaryo için çok cazip bir oyuncuya dönüşüyor kendisi. bu senaryoda belli bir seviyenin üstünde avrupa futbolu oynayabilen çok fazla seçeneğimiz olmayacak zaten. diğerleri hakkında da fırsat buldukça yazacağım.