389
galatasaray'in domine ederek kazandigi, tarafli tarafsız tum futbolseverlerin gozunun pasini sildiği müsabaka. cidden takim halinde çok iyiydik. oyunun her alanında trabzon takımından bir iki kisi fazla oynuyor gibiydik. firat aydinus ilk devre göstermesi gereken kirimiziyi da gösterse tarihi bir farkla alırdık bu maçı.
muslera: skor 1-0 iken yusuf yazici'nin pozisyonunu çıkararak takimi skor olarak onde tuttu. oyunda son derece konsantreydi. cikislari yerindeydi. golde yapacak bir şey yok, o topa 1000 kez vursan o noktaya bir daha gitmez.
mariano: muhtesemdi. hem savunmada, hem hucumda inanılmaz isler yaptı. ölmediği surece bu takimin sag beki kendisidir.
maicon: harika oynadı. top bizdeyken orta sahanın bir parçası gibiydi. sertliği ve mudahalelerindeki basarisiyla gol doldurdu.
serdar: burak yilmaz'i sahadan sildi. tek bir hatası dahi yoktu.
nagatomo: geldiginden beri istikrarla sergilediği çizgisini korudu. iyiydi.
donk: cok sasirdim ama iyiydi. gördüğüm sari kart biraz amatorceydi bu nedenle bir çok pozisyonda faulden sakindi kendisini.
selçuk: bir baska beklenmeyen performans da selçuk'a ait. cidden çok iyi oynadı. paslarıyla takimi ileri tasidi.
belhanda: biraz sallanır gibi gözüktüğünü pozisyonlar da olmasina ragmen iyi bir mac cikardi. belli ki terim kendisiyle özelinin olarak konuşmuş, kaleye sut at demis. bu bakımdan çok sevindim. belhanda'nin sut çekmesi çok onemli. şutlarıyla gol atacağı, kaleciden donenleri gomiş tamamlayacağı icin falan da degil. o sut atmazsa rakip da pas yolunu kapatıyor. "vurursa" düşüncesini muhakkak rakibe vermeli.
rodrigues: çok caliskandi, trabzon'un sag kanadını darmaduman etti ama epey pozisyonu da çarçur etti. fakat onun oyunu da boyle. yapacak bir şey yok.
feghouli: golündeki takipçiliği güzeldi. mariano'nun muazzam oyununda kendisinin de katkisi yadsinamaz.
gomis: sen allahin bir lutfusun. boyle mukemmel bir santrafor uzun zamandır izlememiştik. her seyiyle harikaydı.
yasin: sezon sonu beni yollayın diye bagirdi. sanıyor ki pas vermez de ben atarsam ben oynarım. nah oynarsın.
sinan: yorum yapılacak kadar bir pozisyon icinde hatirlamiyorum.
tolga: girdi, dan diye faulunu yaptı. baska da bir pozisyon icinde olmadı.
son olarak bu maçta teknik direktörlere değinmekte lazım. teknik direktörler demek de doğru degil aslında. sahadaki iki takımdan birinde, galatasaray'da, bir teknik direktör vardi kenarda ve takimini maca harika hazirlamisti. digeri trabzon'daysa rıza calimbay, zaten kotu durumdaki takimini yaptigi degisikliklerle daha da fena duruma soktu. mac sonu demeçleriyle vs. nasıl da oyunu okuyamadigini göstermiş oldu. "pozisyonlarımız vardi" dediği maçta toplam pozisyon sayısı bir. çıkarken kaybettiğimiz toplara dikkat edin demistik diyor, ki bu bayan omer üründüler aciklamasi. kaldı ki 2. golu çıkarken kaybettiği topla yemediğinin de farkında degil. bir insan 40 senedir futbol icinde olup da nasıl bu kadar okuyamaz oyunu? nasıl olcay'i orta sahanın ortasında, okay'i stoperde, ndoye'u sol kanatta kullanır?
muslera: skor 1-0 iken yusuf yazici'nin pozisyonunu çıkararak takimi skor olarak onde tuttu. oyunda son derece konsantreydi. cikislari yerindeydi. golde yapacak bir şey yok, o topa 1000 kez vursan o noktaya bir daha gitmez.
mariano: muhtesemdi. hem savunmada, hem hucumda inanılmaz isler yaptı. ölmediği surece bu takimin sag beki kendisidir.
maicon: harika oynadı. top bizdeyken orta sahanın bir parçası gibiydi. sertliği ve mudahalelerindeki basarisiyla gol doldurdu.
serdar: burak yilmaz'i sahadan sildi. tek bir hatası dahi yoktu.
nagatomo: geldiginden beri istikrarla sergilediği çizgisini korudu. iyiydi.
donk: cok sasirdim ama iyiydi. gördüğüm sari kart biraz amatorceydi bu nedenle bir çok pozisyonda faulden sakindi kendisini.
selçuk: bir baska beklenmeyen performans da selçuk'a ait. cidden çok iyi oynadı. paslarıyla takimi ileri tasidi.
belhanda: biraz sallanır gibi gözüktüğünü pozisyonlar da olmasina ragmen iyi bir mac cikardi. belli ki terim kendisiyle özelinin olarak konuşmuş, kaleye sut at demis. bu bakımdan çok sevindim. belhanda'nin sut çekmesi çok onemli. şutlarıyla gol atacağı, kaleciden donenleri gomiş tamamlayacağı icin falan da degil. o sut atmazsa rakip da pas yolunu kapatıyor. "vurursa" düşüncesini muhakkak rakibe vermeli.
rodrigues: çok caliskandi, trabzon'un sag kanadını darmaduman etti ama epey pozisyonu da çarçur etti. fakat onun oyunu da boyle. yapacak bir şey yok.
feghouli: golündeki takipçiliği güzeldi. mariano'nun muazzam oyununda kendisinin de katkisi yadsinamaz.
gomis: sen allahin bir lutfusun. boyle mukemmel bir santrafor uzun zamandır izlememiştik. her seyiyle harikaydı.
yasin: sezon sonu beni yollayın diye bagirdi. sanıyor ki pas vermez de ben atarsam ben oynarım. nah oynarsın.
sinan: yorum yapılacak kadar bir pozisyon icinde hatirlamiyorum.
tolga: girdi, dan diye faulunu yaptı. baska da bir pozisyon icinde olmadı.
son olarak bu maçta teknik direktörlere değinmekte lazım. teknik direktörler demek de doğru degil aslında. sahadaki iki takımdan birinde, galatasaray'da, bir teknik direktör vardi kenarda ve takimini maca harika hazirlamisti. digeri trabzon'daysa rıza calimbay, zaten kotu durumdaki takimini yaptigi degisikliklerle daha da fena duruma soktu. mac sonu demeçleriyle vs. nasıl da oyunu okuyamadigini göstermiş oldu. "pozisyonlarımız vardi" dediği maçta toplam pozisyon sayısı bir. çıkarken kaybettiğimiz toplara dikkat edin demistik diyor, ki bu bayan omer üründüler aciklamasi. kaldı ki 2. golu çıkarken kaybettiği topla yemediğinin de farkında degil. bir insan 40 senedir futbol icinde olup da nasıl bu kadar okuyamaz oyunu? nasıl olcay'i orta sahanın ortasında, okay'i stoperde, ndoye'u sol kanatta kullanır?