121
türk futbolcularına hak ettiğinden fazla değerler atfedildiğini düşünüyorum piyasa fiyatları açısından. bir gökhan ünal'ın değeri 10 milyon dolar civarlarında geziyor mesela. alt yapımızdaki berkin arslan daha oyunun başında avrupanın büyük takımları tarafından 3-4 milyon dolar civarlarında meblağlara transfer ediliyor. transfer piyasası yine gerçeklikten uzak gibi geldi. ayrıca oyun sürerken yapılan müdahelelerin bin bir türlü ve bu müdahalelerin bir sonuç verip vermediği de tartışılır. örneğin maçta 2-0 öne geçmişim rakibim keko bir takım uefa'da ön eleme oynuyorum ve roma'nın başındayım. adamlar bir anda 9 kişi kaldılar ve ben kesinlikle dinlenmeye yönelmemek, rehavete kapılmamak için defansı terk edin şeklinde bir oyun anlayışı ile sürekli yüklenin felsefesine büründüm. sonuç 3-0 oldu. ee ne anladık abicim bu yüklenmeden,sırf atak yapmakdan. olur olmaz maçlar farka gidiyor ardından çok tuhaf bir şekilde de rossi gibi bir istikrar abidesi 5küsürlerle tamamlıyor maçı. koçların maç içindeki uyarılarını dinlemek ise tam bir zaman kaybı. mesela baptista'nın çok pas hatası yaptığını ve çok top kaptırdığını söyledi devre arasında yardımcım ben de baptista'nın direkt oynamasını ve ayağında top tutmamasını söyledim sonuç baptista yine aynını yapmaya devam etti. ulan baş çavuşun eşeğimi osuruyor burda.
mirko vucinic'i uzaktan çok şut denediğini ve bunları hep dışarıya yolladığını söyleyince gittim mirko'ya ''bak koçum bu göt oğlanı gelip seni ispiyonladı ama sen onu sikleme daha çok uzaktan şut at kaleyi gördüğün gibi asıl'' dedim sonuç ise perfect oldu mirkocan maçı 4 gol ile tamamladı ve ikisi uzaklardan magnificet strike'lar şeklinde. ayrıca takımın genç ve mücadeleci isimlerinden ricardo faty'i o kadar aşağıladı ki bu yardımcı; yok fazla dikine oynama, yok paslarını hemen yanındaki birine ver, yok şut deneme, orta yapma. lan o zaman gitsin inşaatta çalışsın adam ne diye futbolcu olmuş. böyle öneriler yapacakmışım faty'e. sonunda kanser oldum ve kendisine sözleşmeyi feshedelim ciğerim sen git çay demle önerisiyle gelmek zorunda kaldım. bu arada itina ile oliver bierhoff öneriliyor scout olarak onu söyleyim. kondisyon antrenörümüzün ise kulübün çok mühim bireylerinden biri haline geldiğini söylemek isterim. adam her gün yeni bir öneri ile çıkıyor ortaya. advice'dan geçilmiyor bu arkadaş. bu arada roma kulübünün transfere bütçesi 0 dolar ve kimi satarsanız satın güzel bir bütçe yapamıyorsunuz kendinize çünkü yönetim kazanılan paraların bir kısmına kesik atıyor. ayrıca francesco paşa ile daniele de rossi arasında ince husumetler söz konusu ikisi de 10 numarayı istiyor. totti kontrat teklifini kabul etmiyor üç kuruş eksik yüzünden. ''ulan bu adam roma milliyetçisi nasıl olur da 200bin doların lafını yapıp isyan çeker'' demeyin çekiyor yani kontratlarda imza paraları artık çok daha mühim.
futbolcular daha paragöz.
roma'nın mühim adamlarını satmadıkdan sonra kafanıza göre bir kadro kurmanız mümkün olmuyor kısaca roma'yı almayın. renklerinden dolayı aldım zaten ama yok abi galatasaray'ıma dönecem hemen. yakarım yoksa ben bu roma'yı.
mirko vucinic'i uzaktan çok şut denediğini ve bunları hep dışarıya yolladığını söyleyince gittim mirko'ya ''bak koçum bu göt oğlanı gelip seni ispiyonladı ama sen onu sikleme daha çok uzaktan şut at kaleyi gördüğün gibi asıl'' dedim sonuç ise perfect oldu mirkocan maçı 4 gol ile tamamladı ve ikisi uzaklardan magnificet strike'lar şeklinde. ayrıca takımın genç ve mücadeleci isimlerinden ricardo faty'i o kadar aşağıladı ki bu yardımcı; yok fazla dikine oynama, yok paslarını hemen yanındaki birine ver, yok şut deneme, orta yapma. lan o zaman gitsin inşaatta çalışsın adam ne diye futbolcu olmuş. böyle öneriler yapacakmışım faty'e. sonunda kanser oldum ve kendisine sözleşmeyi feshedelim ciğerim sen git çay demle önerisiyle gelmek zorunda kaldım. bu arada itina ile oliver bierhoff öneriliyor scout olarak onu söyleyim. kondisyon antrenörümüzün ise kulübün çok mühim bireylerinden biri haline geldiğini söylemek isterim. adam her gün yeni bir öneri ile çıkıyor ortaya. advice'dan geçilmiyor bu arkadaş. bu arada roma kulübünün transfere bütçesi 0 dolar ve kimi satarsanız satın güzel bir bütçe yapamıyorsunuz kendinize çünkü yönetim kazanılan paraların bir kısmına kesik atıyor. ayrıca francesco paşa ile daniele de rossi arasında ince husumetler söz konusu ikisi de 10 numarayı istiyor. totti kontrat teklifini kabul etmiyor üç kuruş eksik yüzünden. ''ulan bu adam roma milliyetçisi nasıl olur da 200bin doların lafını yapıp isyan çeker'' demeyin çekiyor yani kontratlarda imza paraları artık çok daha mühim.
futbolcular daha paragöz.
roma'nın mühim adamlarını satmadıkdan sonra kafanıza göre bir kadro kurmanız mümkün olmuyor kısaca roma'yı almayın. renklerinden dolayı aldım zaten ama yok abi galatasaray'ıma dönecem hemen. yakarım yoksa ben bu roma'yı.