603
bana da en makul seçenek bilic gibi geliyor. denemekte bir fayda var. west ham tecrübesi de kendisine iyi kötü bir şeyler kazandırmıştır. türkiye'den giden bilic ile şimdiki bilic ile farklı olabilir. ezbere konuşmamakta fayda var.
ligi hiç tanımayan bir yabancı teknik direktörün başarılı olma şansı yok, zira öyle bir zamanı yok. ondan bilic...
yerlilerden ise bir tek fatih terim ismi tatmin edebilir. ama o da binbir şartla ve binbir nazla gelir. sezon ortasında gelme şansı hala düşük. ayrıca geri döneceğine dair bir sinyal de yok. federasyonla ve siyasilerle arasının da bozuk olduğu söyleniyor. o gelirse gündemden kalkan yabancı sınırlaması bile tekrardan gelebilir. terimli galatasaray'ı içeriden, dışarıdan sürekli kavgalar bekliyor olur. terim'i kıskanan liselilerin ve onu yeterince desteklemeyen yönetimlerin de ihtimali çok yüksek. terim de sanılanın aksine dirayetli bir adam değil. hemen pes eder, kaçar. galatasaray'da da sürekli bir kaos ve kavga ortamı hakim olur. daha önce böyle şeyler yaşamadık mı? şu anki durumumuzda aysal-terim kavgasının hiç mi payı yok? ayrıca taraftarın da terim hususunda kafa karışıklığı var. terim'in galatasaray'ı satarak federasyona gittiğini düşünen benim gibi taraftarlar da var. terim'in galatasaray'a 4. defa dönüşünü ilkesizlik olarak görmek de bu noktada saygı duyulası bir yaklaşım olacaktır. terim bizim için bir ağrı kesicidir. ama ağrı kesiciyi almamız ağrının yok olduğu manasına gelmez. meseleye daha kapsayıcı bakmakta, günü kurtaran popülist çözümlerden artık olabildiğince kaçmak gerekiyor. terim bir kısır döngüdür. galatasaray ise yalnız terim bu takımda başarılı olabilir önyargısından çok daha büyük bir kulüptür. artık alternatif çözümlere bakmakta ve sıkıcı kısır döngülerden kaçmakta fayda var. şu tülay'ı artık bir unutalım allanı severseniz... *
ligi hiç tanımayan bir yabancı teknik direktörün başarılı olma şansı yok, zira öyle bir zamanı yok. ondan bilic...
yerlilerden ise bir tek fatih terim ismi tatmin edebilir. ama o da binbir şartla ve binbir nazla gelir. sezon ortasında gelme şansı hala düşük. ayrıca geri döneceğine dair bir sinyal de yok. federasyonla ve siyasilerle arasının da bozuk olduğu söyleniyor. o gelirse gündemden kalkan yabancı sınırlaması bile tekrardan gelebilir. terimli galatasaray'ı içeriden, dışarıdan sürekli kavgalar bekliyor olur. terim'i kıskanan liselilerin ve onu yeterince desteklemeyen yönetimlerin de ihtimali çok yüksek. terim de sanılanın aksine dirayetli bir adam değil. hemen pes eder, kaçar. galatasaray'da da sürekli bir kaos ve kavga ortamı hakim olur. daha önce böyle şeyler yaşamadık mı? şu anki durumumuzda aysal-terim kavgasının hiç mi payı yok? ayrıca taraftarın da terim hususunda kafa karışıklığı var. terim'in galatasaray'ı satarak federasyona gittiğini düşünen benim gibi taraftarlar da var. terim'in galatasaray'a 4. defa dönüşünü ilkesizlik olarak görmek de bu noktada saygı duyulası bir yaklaşım olacaktır. terim bizim için bir ağrı kesicidir. ama ağrı kesiciyi almamız ağrının yok olduğu manasına gelmez. meseleye daha kapsayıcı bakmakta, günü kurtaran popülist çözümlerden artık olabildiğince kaçmak gerekiyor. terim bir kısır döngüdür. galatasaray ise yalnız terim bu takımda başarılı olabilir önyargısından çok daha büyük bir kulüptür. artık alternatif çözümlere bakmakta ve sıkıcı kısır döngülerden kaçmakta fayda var. şu tülay'ı artık bir unutalım allanı severseniz... *
