33
birisi kariyeri boyunca kendisine bakmis, profesyonelce çalismis, sakatlik neredeyse yasamamistir. digeri sezonlarca 20 mac civari yapmis, zorlu tum maclarda takimini yalniz birakmistir.
biri galatasaray'da uc lig sampiyonlugu gormus ve bunlarin ikisinde as rollerden birini kapmistir. digeri galatasaray'da tek maç oynadigi 96-97 sezonunu da sayarsak 4 sampiyonluk gormus ve bunlarin hicbirinde takimin en onemli 5 oyuncusundan biri olamamistir. yasinin genc olmasi bunda etken gibi dusunulebilirse de kariyerinin geri kalaninda sike yapilmadik sadece bir sampiyonluk yasayabilmis bir oyuncu oldugunu goz onune alirsak kendisinin kazanan bir karakter olmadigi aciktir.
yetenek karsilastirmasi son derece gorecelidir. emre bence selçuk'a gore cok daha yetenekli bir futbolcudur. peki bu yetenegi ile ne yapmistir? ne kazanmistir? as rolde oldugu hangi takimi basariya ulastirmistir? yetenegini harcadi denen sergen yalçin dahi 4 sampiyonluk kazanmis, 95 ve 2003'te sampiyonlugun en onemli oyuncusu olurken, 92'de de muazzam kritik maclarda rol ustlenmistir. 01/02 galatasaray'inda da harika oynarken agir bir sakatlik yasamasi bas rol oyuncularindan biri olmasi isten bile degildir. peki emre? ne ile anilacak futbolu biraktiginda? oyunuyla mi? 2002 dunya kupasi denince akillara gelen ilk 15 topcudan biri bile degil. 2008 avrupa sampiyonasinda kimse ondan bahsetmedi bile. emre sadece ve sadece saha ici ve saha disindaki, en hafif tabirle, suç iceren hareketleriyle anilacak.
karakter olarak ciddi bir analize gercekten gerek yok. selçuk inan kufur ettigini dahi duymadigimiz bir oyuncudur. emre b.'nin yapmadigi pislik kalmamistir. kendisi bir suçludur. rehabilite edilmemis, sucunun cezasini cekmemis bir suclu olmasi itibariyle de son derece tehlikeli bir kisidir.
selçuk potansiyeli dogrultusunda kendisinden beklenenden cok daha iyi bir futbolcu olmustur. 22 yasinda selçuk inan'in 28 yasindaki haline ulasmasini bekleyen pek fazla kisi yoktu turkiye'de. emre ise potansiyeli dogrultusunda felaket bir kariyer cizgisini haizdir. kuduruklugunun onemli bir nedeni de budur. emre bir hayalkirikligidir. selçuk ise bir basari hikayesi.
biri galatasaray'da uc lig sampiyonlugu gormus ve bunlarin ikisinde as rollerden birini kapmistir. digeri galatasaray'da tek maç oynadigi 96-97 sezonunu da sayarsak 4 sampiyonluk gormus ve bunlarin hicbirinde takimin en onemli 5 oyuncusundan biri olamamistir. yasinin genc olmasi bunda etken gibi dusunulebilirse de kariyerinin geri kalaninda sike yapilmadik sadece bir sampiyonluk yasayabilmis bir oyuncu oldugunu goz onune alirsak kendisinin kazanan bir karakter olmadigi aciktir.
yetenek karsilastirmasi son derece gorecelidir. emre bence selçuk'a gore cok daha yetenekli bir futbolcudur. peki bu yetenegi ile ne yapmistir? ne kazanmistir? as rolde oldugu hangi takimi basariya ulastirmistir? yetenegini harcadi denen sergen yalçin dahi 4 sampiyonluk kazanmis, 95 ve 2003'te sampiyonlugun en onemli oyuncusu olurken, 92'de de muazzam kritik maclarda rol ustlenmistir. 01/02 galatasaray'inda da harika oynarken agir bir sakatlik yasamasi bas rol oyuncularindan biri olmasi isten bile degildir. peki emre? ne ile anilacak futbolu biraktiginda? oyunuyla mi? 2002 dunya kupasi denince akillara gelen ilk 15 topcudan biri bile degil. 2008 avrupa sampiyonasinda kimse ondan bahsetmedi bile. emre sadece ve sadece saha ici ve saha disindaki, en hafif tabirle, suç iceren hareketleriyle anilacak.
karakter olarak ciddi bir analize gercekten gerek yok. selçuk inan kufur ettigini dahi duymadigimiz bir oyuncudur. emre b.'nin yapmadigi pislik kalmamistir. kendisi bir suçludur. rehabilite edilmemis, sucunun cezasini cekmemis bir suclu olmasi itibariyle de son derece tehlikeli bir kisidir.
selçuk potansiyeli dogrultusunda kendisinden beklenenden cok daha iyi bir futbolcu olmustur. 22 yasinda selçuk inan'in 28 yasindaki haline ulasmasini bekleyen pek fazla kisi yoktu turkiye'de. emre ise potansiyeli dogrultusunda felaket bir kariyer cizgisini haizdir. kuduruklugunun onemli bir nedeni de budur. emre bir hayalkirikligidir. selçuk ise bir basari hikayesi.