22
iki takımı birbirinden ayıran en büyük fark coşku. trabzonspor her ne kadar kötü oynasa, belli bir sisteme sahip olmasa da oyun içinde coşkuyla mücadele ediyorlar. özellikle burak yılmaz, yusuf yazıcı, olcay şahan gibi özgün kişilikler nedeniyle ve burak yılmaz'ın bir kahraman edasıyla dönmesiyle şehirde ve takımda iyi bir hava var. 50. yıl kapsamı altında da coşkularını daimi kılacak hedefi bulmuş gözüküyorlar. fenerbahçe maçı özelinde de gerek teknik direktörleri ersun yanal'ın kişisel intikam hevesi gerek trabzonspor camiasının fernerbahçe'den intikam hevesi sonucunda normalden daha da hırslı ve coşkulu olacaklarını söyleyebiliriz. fenerbahçe'deyse durum tam tersi, taraftar aykut kocaman'ın gelişiyle yakaladığı sinerjiyi hazırlık maçları, lig ve vardar maçlarıyla kaybetti. protesto kıvamına geldiler bile denebilir. zaten kadronun eski oyuncuları coşkudan ve hırstan bir hayli uzaktı üstüne yeni transferlerden de beklenen arzu ve coşku görülmeyince takımın havası hepten söndü.
iki takımın da orta sahaları fazlasıyla sert. fenerbahçe'nin orta sahalarının fizik güç olarak daha önde olması belirleyici bir unsur olacak. özellikle kucka gibi hantal bir oyuncu karşısında trabzonspor valbuena'yı durdurmayı başaramazsa kötü bir sonuç onları bekler. ha valbuena'yı bir şekilde kitlemeyi başarırlarsa bu sefer tam tersi şekilde fenerbahçe'yi kötü bir sonuç bekler.
trabzonspor beklerinin iyi konumlanması çok önemli, fenerbahçe kanatları çizgiye paralel kullanan bir takım değil ortadan köşeye araya paslarla
ancak çizgiye inebiliyorlar ki eğer bekleri bu boşlukları vermezse onu da yapamayacaklar dolayısıyla
rakiplerinin olası pozisyonlarını en az yüzde oyuz düşürecekler.
burak yılmaz'a istediği ara paslar atılırsa muhakkak skertel- roman ikilisinin arkasına sarkarak pozisyon bulacağını düşünüyorum.
bu ikili inanılmaz ağır ve dersini iyi çalışmış bir takım bu zaafiyeti çok iyi kullanabilir.
iki takım da oyunsal olarak iyi durumda değil. trabzonspor ilk maçta kötünün de kötüsü bir futbol oynadı. kendi sahasında olmasına rağmen skor berabereyken hücuma dahi çıkamadılar. top yapma ve top kazanma konusunda büyük eksikleri var. kucka takımın en kötüsü durumunda hatta ligte izlediğim maçlar içinde en kötü orta saha da kucka'ydı. iki metre önündeki arkadışına pas atamayan, rakibe yetişemeyen, gereksiz yere rakibe sert giren bir görüntü sergiledi. hantallığını pas kalitesi ile örtmesini bekliyordum ama dediğim gibi attığı paslar şaşılacak derecede kötüydü. bir ara attığı üst üste 3-4 pas da rakibe gitti. ersun yanal'ın bu konuda ciddi çalışmalar yapması gerekiyor.
fenerbahçe ise iki yönlü orta sahaları olmaması, bunun yanında da kanat oyuncularının olmaması sebebiyle değişik kötülükte bir futbol oynuyor. göztepe gibi arkada çok geniş alanlar bırakan hücumcu bir ekibe karşı bile pozisyon bulmakta zorlandılar. vardar maçında ceza sahasına giridkleri çok az pozisyon var. dolayısıyla fenerbahçe takımı bir ışık vermiyor. geçen seneye göre savunmadan topla çıkışları da ekside. kjaer geriden ileriye paralel ve çapraz uzun paslarla pozisyon yaratıyordu onun yokluğunda bu meziyetlerini kaybetmişler. yine roman- skertel arasındaki uyumsuzluk da savunmada artık güçlü olmayan bir fenerbahçe doğuruyor.
mantık beraberlik diyor ancak trabzonsporlu oyuncular baskıdan dolayı korkar ve seyirciyle fenerbahçe takımı bir şeyler yaparsa işler değişecektir.
çok ilginç bir maç.
iki takımın da orta sahaları fazlasıyla sert. fenerbahçe'nin orta sahalarının fizik güç olarak daha önde olması belirleyici bir unsur olacak. özellikle kucka gibi hantal bir oyuncu karşısında trabzonspor valbuena'yı durdurmayı başaramazsa kötü bir sonuç onları bekler. ha valbuena'yı bir şekilde kitlemeyi başarırlarsa bu sefer tam tersi şekilde fenerbahçe'yi kötü bir sonuç bekler.
trabzonspor beklerinin iyi konumlanması çok önemli, fenerbahçe kanatları çizgiye paralel kullanan bir takım değil ortadan köşeye araya paslarla
ancak çizgiye inebiliyorlar ki eğer bekleri bu boşlukları vermezse onu da yapamayacaklar dolayısıyla
rakiplerinin olası pozisyonlarını en az yüzde oyuz düşürecekler.
burak yılmaz'a istediği ara paslar atılırsa muhakkak skertel- roman ikilisinin arkasına sarkarak pozisyon bulacağını düşünüyorum.
bu ikili inanılmaz ağır ve dersini iyi çalışmış bir takım bu zaafiyeti çok iyi kullanabilir.
iki takım da oyunsal olarak iyi durumda değil. trabzonspor ilk maçta kötünün de kötüsü bir futbol oynadı. kendi sahasında olmasına rağmen skor berabereyken hücuma dahi çıkamadılar. top yapma ve top kazanma konusunda büyük eksikleri var. kucka takımın en kötüsü durumunda hatta ligte izlediğim maçlar içinde en kötü orta saha da kucka'ydı. iki metre önündeki arkadışına pas atamayan, rakibe yetişemeyen, gereksiz yere rakibe sert giren bir görüntü sergiledi. hantallığını pas kalitesi ile örtmesini bekliyordum ama dediğim gibi attığı paslar şaşılacak derecede kötüydü. bir ara attığı üst üste 3-4 pas da rakibe gitti. ersun yanal'ın bu konuda ciddi çalışmalar yapması gerekiyor.
fenerbahçe ise iki yönlü orta sahaları olmaması, bunun yanında da kanat oyuncularının olmaması sebebiyle değişik kötülükte bir futbol oynuyor. göztepe gibi arkada çok geniş alanlar bırakan hücumcu bir ekibe karşı bile pozisyon bulmakta zorlandılar. vardar maçında ceza sahasına giridkleri çok az pozisyon var. dolayısıyla fenerbahçe takımı bir ışık vermiyor. geçen seneye göre savunmadan topla çıkışları da ekside. kjaer geriden ileriye paralel ve çapraz uzun paslarla pozisyon yaratıyordu onun yokluğunda bu meziyetlerini kaybetmişler. yine roman- skertel arasındaki uyumsuzluk da savunmada artık güçlü olmayan bir fenerbahçe doğuruyor.
mantık beraberlik diyor ancak trabzonsporlu oyuncular baskıdan dolayı korkar ve seyirciyle fenerbahçe takımı bir şeyler yaparsa işler değişecektir.
çok ilginç bir maç.
