46
ilk yarının özeti için: (bkz: #2225949)
sonda söyleyeceğimi başta söyleyeyim, real madrid inanılmaz bir kontra atak takımı olmuş. inanılmaz yer tutma becerisi oyuncuların bireysel olarak değil takımın rakipten top çalmasını sağlıyor. pres yapan kişiler belli, top çalan kişiler belli olsa da tüm takım sahaya öyle bir yerleşiyor ki en ufak bir hamle domino etkisi yaratıyor, sahayı satranç tahtası gibi kullanıyorlar. bu beceri de gerektiğinde rakip yarı sahada defans yapıp topu rakip ceza sahasında çalmayı sağlıyor, gerektiğinde kendi ceza sahanı parselleyip ceza yayı çevresinde kapılan toplarla kontra atağa çıkmayı sağlıyor. kontralar her ne kadar "üç pasta gol" gibi gözükse de topu eveleyip geveleyip düzelten yok, beş hızlı paslaşmayla top düzeltilip iki pas sonraysa rakip yarı sahaya giriyorlar. top kapma becerisi takımca üst düzeyde, marcelo, isco, casemiro, varane, ramos bazı anlarda vieara etkisinde oynuyor fakat bunun asıl sebebi dediğim gibi topsuz oyunu satranç tahtasında gibi oynayan takım. kimin nerede ne yapacağı o kadar belli ki barcelona atağa çıkarken kimin topu kapacağını hissedebiliyordunuz. fakat bu kadar övgüye real madrid barcelona'yı sahadan silebildi mi? hayır. ikinci yarıya yine ilk yarıdaki gibi başlayan madrid, rakip yarı sahaya yığdığı topsuz oyunuyla kaptığı bir topla pique'ye golü attırdı. bu golden sonra kendi yarı sahasını parsellemeye başlayan madrid uzun süre iyi gitse de carvajal'in kanadına gelen ters toplarla açık vermeye başladı. yine de göbekten messi bile delemedi bu sırada madrid'i; göbekten delmeye çalışanın başında üç kişi bitti, biri topu aldı ve atak başlattı madrid'de. daha sonra sahneye benzema çıktı ve bence bencilliği yüzünden carvajal'e asist yapmak zorunda kaldı. ceza sahasına girerken bale'e doğru geriye topu çıkarsa belki kendi bile atabilirdi o golü fakat sıfıra inmeyi, daha doğrusu sıfıra inerek şut açısı bulmayı denedi, bulamayınca carvajal'e doğru çıkardı. yine de çok net bir pozisyon yaratsa da bu sefer barcelona defansı şapkadan tavşan çıkardı ve oyunun seyri değişti. o dakikadan sonra madrid defansında boşluklar artmaya başladı. ronaldo'nun benzema yerine girmesiyle de real madrid defansta bir kişi eksildi. sıklaşan barcelona ataklarından aslında gol çıkacağı çok belliydi ama gerek şans gerekse varane ve ramos buna izin vermedi, ta ki suarez'in tiyatrosuna kadar. temasın penaltı gerektirip gerektirmediği hakkında net bir fikrim yok, bence verilmemeliydi. fakat suarez'in bacağından vurulmuşa dönmesi adeta bir tiyatrocunun son perdede devleşmesi gibiydi, noktayı koyduğunu sandı. messi'nin golünden sonra daha da agresifleşen madrid kontra ataklarının ikincisinde zaten ronaldo golü buldu, üçüncüsünde de bence yine haksız olarak atıldı. umtiti tarafından çok net bir şekilde temas olmasına rağmen hakem bu teması ronaldo'nun düşmesinde yeterli görmedi, üç dakika önce formasını çıkartmasından dolayı sarı kart verdiği ronaldo'yu çift sarıdan attı. madrid'in on kişi kalması barcelona'yı iştahlandırmış olacak ki barca daha çok kişiyle atak yapmaya başladı, fakat dönen hiçbir topu kazanamadı. barcelona gol tehditi yaratan birçok atak yapsa da dönen hiçbir topu kazanamadığı için her atakta saman alevi gibi yandı ve söndü. zaten bu sırada vazquez ve asensio sahneye çıktı, asensio yine yeni bir turnuvaya golle başlarken madrid kupanın bir kulpundan tuttu.
entry tamamen madrid eksenli olsa da bunun en büyük sebebi oyunun kontrolünün ve tüm atakların madrid ekseninde gelişmesiydi. madrid'de ne zaman top kapması gereken kişi topu kapamasa tehlikeli atak oluştu, ne zaman alanını kapatması gereken kişi alanını kapatsa o top madrid lehinde ilerledi. bu açıdan bakınca barcelona'da en büyük sorun sihirbaz eksikliği. barcelona'nın uzaktan şut tehdidi yok, barcelona'nın göbekten tek tehdidi messi ve duvar pasları. barcelona'nın kanat tehdidi yok, tek tehdit yine messi ve yine duvar pasları. duvar pasları zaten bu denli bir alan savunmasında ancak bu kadar işe yarayabilirdi, yine de iyi boşluk yaratıp tehlike oluşturduğunu düşünüyorum. messi'ninse başında her an üç kişi vardı, bir yerden sonra çaresiz kaldı. suarez'e ise girmek istemiyorum çünkü yeri geldi sol tarafı işletmeye çalışıp yetersiz kaldı, yeri geldi messi'ye yaklaşıp iş yapmaya çalıştı ama tek kanatlı kuş misali soldan bir tehdit gelmediği için solu tutan kişi de suarez'e kaydı. bunun en güzel örneği de denis suarez'in eveleyip geveleyip boş kalenin dolmasını beklediği pozisyon. denis'i kimse tutmuyordu, onun yerine madrid defansı messi ve suarez'in peşindeydi. kısaca ele almak gerekirse bu maçta iniesta katkı vermedi ya da veremedi, suarez tek başına kaldı, messi'yi de oynatmadılar. zaten geri kalanlar ve yedekten oyuna sonradan dahil olanlar da oyunu barcelona'ya getirebilecek kişiler değildi, sadece taze kondisyonlu üst düzey oyunculardı diyelim. zaten real madrid asensio - vazquez - ronaldo üçlüsünü oyuna alarak bir nevi yedek kulübesiyle de barcelonayı devirmiş oldu. bu noktada da barcelona'nın yanlış ve garip transfer politikası bu maçı kaybetti diyebiliriz.
sonda söyleyeceğimi başta söyleyeyim, real madrid inanılmaz bir kontra atak takımı olmuş. inanılmaz yer tutma becerisi oyuncuların bireysel olarak değil takımın rakipten top çalmasını sağlıyor. pres yapan kişiler belli, top çalan kişiler belli olsa da tüm takım sahaya öyle bir yerleşiyor ki en ufak bir hamle domino etkisi yaratıyor, sahayı satranç tahtası gibi kullanıyorlar. bu beceri de gerektiğinde rakip yarı sahada defans yapıp topu rakip ceza sahasında çalmayı sağlıyor, gerektiğinde kendi ceza sahanı parselleyip ceza yayı çevresinde kapılan toplarla kontra atağa çıkmayı sağlıyor. kontralar her ne kadar "üç pasta gol" gibi gözükse de topu eveleyip geveleyip düzelten yok, beş hızlı paslaşmayla top düzeltilip iki pas sonraysa rakip yarı sahaya giriyorlar. top kapma becerisi takımca üst düzeyde, marcelo, isco, casemiro, varane, ramos bazı anlarda vieara etkisinde oynuyor fakat bunun asıl sebebi dediğim gibi topsuz oyunu satranç tahtasında gibi oynayan takım. kimin nerede ne yapacağı o kadar belli ki barcelona atağa çıkarken kimin topu kapacağını hissedebiliyordunuz. fakat bu kadar övgüye real madrid barcelona'yı sahadan silebildi mi? hayır. ikinci yarıya yine ilk yarıdaki gibi başlayan madrid, rakip yarı sahaya yığdığı topsuz oyunuyla kaptığı bir topla pique'ye golü attırdı. bu golden sonra kendi yarı sahasını parsellemeye başlayan madrid uzun süre iyi gitse de carvajal'in kanadına gelen ters toplarla açık vermeye başladı. yine de göbekten messi bile delemedi bu sırada madrid'i; göbekten delmeye çalışanın başında üç kişi bitti, biri topu aldı ve atak başlattı madrid'de. daha sonra sahneye benzema çıktı ve bence bencilliği yüzünden carvajal'e asist yapmak zorunda kaldı. ceza sahasına girerken bale'e doğru geriye topu çıkarsa belki kendi bile atabilirdi o golü fakat sıfıra inmeyi, daha doğrusu sıfıra inerek şut açısı bulmayı denedi, bulamayınca carvajal'e doğru çıkardı. yine de çok net bir pozisyon yaratsa da bu sefer barcelona defansı şapkadan tavşan çıkardı ve oyunun seyri değişti. o dakikadan sonra madrid defansında boşluklar artmaya başladı. ronaldo'nun benzema yerine girmesiyle de real madrid defansta bir kişi eksildi. sıklaşan barcelona ataklarından aslında gol çıkacağı çok belliydi ama gerek şans gerekse varane ve ramos buna izin vermedi, ta ki suarez'in tiyatrosuna kadar. temasın penaltı gerektirip gerektirmediği hakkında net bir fikrim yok, bence verilmemeliydi. fakat suarez'in bacağından vurulmuşa dönmesi adeta bir tiyatrocunun son perdede devleşmesi gibiydi, noktayı koyduğunu sandı. messi'nin golünden sonra daha da agresifleşen madrid kontra ataklarının ikincisinde zaten ronaldo golü buldu, üçüncüsünde de bence yine haksız olarak atıldı. umtiti tarafından çok net bir şekilde temas olmasına rağmen hakem bu teması ronaldo'nun düşmesinde yeterli görmedi, üç dakika önce formasını çıkartmasından dolayı sarı kart verdiği ronaldo'yu çift sarıdan attı. madrid'in on kişi kalması barcelona'yı iştahlandırmış olacak ki barca daha çok kişiyle atak yapmaya başladı, fakat dönen hiçbir topu kazanamadı. barcelona gol tehditi yaratan birçok atak yapsa da dönen hiçbir topu kazanamadığı için her atakta saman alevi gibi yandı ve söndü. zaten bu sırada vazquez ve asensio sahneye çıktı, asensio yine yeni bir turnuvaya golle başlarken madrid kupanın bir kulpundan tuttu.
entry tamamen madrid eksenli olsa da bunun en büyük sebebi oyunun kontrolünün ve tüm atakların madrid ekseninde gelişmesiydi. madrid'de ne zaman top kapması gereken kişi topu kapamasa tehlikeli atak oluştu, ne zaman alanını kapatması gereken kişi alanını kapatsa o top madrid lehinde ilerledi. bu açıdan bakınca barcelona'da en büyük sorun sihirbaz eksikliği. barcelona'nın uzaktan şut tehdidi yok, barcelona'nın göbekten tek tehdidi messi ve duvar pasları. barcelona'nın kanat tehdidi yok, tek tehdit yine messi ve yine duvar pasları. duvar pasları zaten bu denli bir alan savunmasında ancak bu kadar işe yarayabilirdi, yine de iyi boşluk yaratıp tehlike oluşturduğunu düşünüyorum. messi'ninse başında her an üç kişi vardı, bir yerden sonra çaresiz kaldı. suarez'e ise girmek istemiyorum çünkü yeri geldi sol tarafı işletmeye çalışıp yetersiz kaldı, yeri geldi messi'ye yaklaşıp iş yapmaya çalıştı ama tek kanatlı kuş misali soldan bir tehdit gelmediği için solu tutan kişi de suarez'e kaydı. bunun en güzel örneği de denis suarez'in eveleyip geveleyip boş kalenin dolmasını beklediği pozisyon. denis'i kimse tutmuyordu, onun yerine madrid defansı messi ve suarez'in peşindeydi. kısaca ele almak gerekirse bu maçta iniesta katkı vermedi ya da veremedi, suarez tek başına kaldı, messi'yi de oynatmadılar. zaten geri kalanlar ve yedekten oyuna sonradan dahil olanlar da oyunu barcelona'ya getirebilecek kişiler değildi, sadece taze kondisyonlu üst düzey oyunculardı diyelim. zaten real madrid asensio - vazquez - ronaldo üçlüsünü oyuna alarak bir nevi yedek kulübesiyle de barcelonayı devirmiş oldu. bu noktada da barcelona'nın yanlış ve garip transfer politikası bu maçı kaybetti diyebiliriz.