685
tüm transferlerden önce sneijder krizinin çözümlenmesi gerekmektedir. sneijder gönderilir, tudor da birkaç ay sonra peşinden giderse en kötü senaryo olacaktır. neticede tudor denen çapsızın sneijder'i hallederek galatasaray'dan gitmesini istemem. benim tercihim tudor'un kovulup 55 yaş üstü bir hocayla devam edilmesi yönündedir. zararın neresinden dönülse kardır. tudor bana herhangi bir konuda ümit verseydi kellesini istemezdim. ben de teknik direktör değişikliklerinden sıkıldım ama teknik direktör değiştirmek hep kötüdür diye genelleyemem. ha tüm bunları yapamıyorsanız bari yalan söylemeyin, delikanlı bir şekilde verin parasını, sneijder'i yollayın.
herkes orta saha transferi diyor. eyvallah zaten hepimiz istiyoruz. ama asıl parayı belhanda'ya, maicon'a vesaire akıtan yönetimin kaliteli bir orta sahayı maliyet açısından zorlayamayacağını düşünüyorum. üçüncü dördüncü tercihlere kalabiliriz. diyelim ki çok kaliteli bir adam geldi. uyum süreci ne olacak? sahanın ortasında herkesi çok iyi tanımak zorunda olan bir oyuncunun ayağında sihirli değnek mi olacak? takımı baştan sona yıkarsanız, en kaliteli 2-3 adamı aynı anda gönderirseniz, takım hem uzunca bir süre uyum sorunu yaşar, hem de eski halinizi ararsınız. östersunds denilen köylü takımına bir bruma yeterdi. bir poldi şutu yeterdi, bir sneijder zekası yeterdi ama böyle bir takıma karşı top oynarken bile neredeyse hiçbir silahımız yoktu.
iyi transfer demek başarı demek değil. o transferleri hangi hoca oynatacak? o transferler tutacak mı? taraftar sabırlı mı? taraftar sabırlı olsa bile galatasaray temmuz'da avrupa kupası maçına çıkıyor, galatasaray'ın bol zamanı var mı? ve bakıyoruz ki bunların hiçbiri hesaba katılmamış. yalancı bir başkan, budala bir teknik direktör ve polyanna bir taraftarla bir yolculuğa çıkılmış. daha ilk virajda da kaza yapılmış. geçmiş olsun hepimize. bu durumda önce şoför denilen kazmayı kovmak gerekiyor, yani tudor'u.
herkes orta saha transferi diyor. eyvallah zaten hepimiz istiyoruz. ama asıl parayı belhanda'ya, maicon'a vesaire akıtan yönetimin kaliteli bir orta sahayı maliyet açısından zorlayamayacağını düşünüyorum. üçüncü dördüncü tercihlere kalabiliriz. diyelim ki çok kaliteli bir adam geldi. uyum süreci ne olacak? sahanın ortasında herkesi çok iyi tanımak zorunda olan bir oyuncunun ayağında sihirli değnek mi olacak? takımı baştan sona yıkarsanız, en kaliteli 2-3 adamı aynı anda gönderirseniz, takım hem uzunca bir süre uyum sorunu yaşar, hem de eski halinizi ararsınız. östersunds denilen köylü takımına bir bruma yeterdi. bir poldi şutu yeterdi, bir sneijder zekası yeterdi ama böyle bir takıma karşı top oynarken bile neredeyse hiçbir silahımız yoktu.
iyi transfer demek başarı demek değil. o transferleri hangi hoca oynatacak? o transferler tutacak mı? taraftar sabırlı mı? taraftar sabırlı olsa bile galatasaray temmuz'da avrupa kupası maçına çıkıyor, galatasaray'ın bol zamanı var mı? ve bakıyoruz ki bunların hiçbiri hesaba katılmamış. yalancı bir başkan, budala bir teknik direktör ve polyanna bir taraftarla bir yolculuğa çıkılmış. daha ilk virajda da kaza yapılmış. geçmiş olsun hepimize. bu durumda önce şoför denilen kazmayı kovmak gerekiyor, yani tudor'u.
