697
türkiye'de hak eden hak ettiğini bulamaz. bunun nedeni başarıya duyulan kıskançlıktır. ilgi merakı, ilgi kıskançlığı veya komplekslerdir.
kendinden yukarıdakilere yetişmek için çok çalışmak yerine, üstündekinin paçalarından çekip aşağıya çekmek de yine yukarıda saydıklarımın sonucudur.
örneğin zengin bir insan hakkında ''kim bilir neler çalıp çırptı'' veya ''yedirip içirmiştir'' diye arkadan uydurma sözler söylenir. çünkü takdir ederse kendisini alçaltacağını düşünür. halbuki birisi yükseldiğinde diğeri alçalacak diye bir kural da yoktur.
quakerboy veya uğur karakullukçu. burada derin psikolojik analizler de yapılır, şimdilik gerek yok sadece net haliyle şöyle söyleyeyim: insanlar türlü eleştiriler getiriyor ya bu isimlere yazarlara, aynı zamanda da o kadar belli ediyorlar ki eleştirdikleri insanların yerinde olmak istediklerini...
keşke gerçekten doğru eleştirilerle eleştirilseler, doğru eleştiriyi bırakın adamlar hakaret vari laflara maruz kaldı. efendim neymiş uğur karakullukçu'nun kalemi satılıkmış, quakerboy başkana hizmet ediyormuş, uğur karakullukçu neden selçuk'u semih'i de eleştirmemiş, quakerboy'un kaynağı yokmuş. piyasada tonla tv yorumcusu veya blogger var veya yazar var uğur karakullukçu ile aynı statüde. uğur karakullukçu'yu sevmiyorsan takip etme arkadaşım senin kafana silah mı dayıyorlar. sevmiyorsan sürekli hakkında konuşup da onu daha da meşhur hale getirme, sevmiyorsan yazılarını okuma, sevmiyorsan adını gördüğün her şeyden kaçın. quakerboy için de aynı şeyler geçerli, kaynağı yok diyorsan inanma arkadaşım haberlerine, inanmazsan zaten yanlış çıkınca sinirlenmezsin. sinirlendiğine göre inanıyorsun, o zaman inanma arkadaşım. kaldı ki moderasyon bu adamın kimliği hakkında gerekli açıklamayı yapmıştı.
quakerboy özelinde konuşmak gerekirse,
işinize gelen haberlerine inanıyorsunuz işinize gelmeyince başkana hizmet ediyor oluyor veya satılık oluyor. verdiği tonla transfer haberi doğru çıkıyor, sneijder-tudor olayını yazınca yok yav yanlıştır deniyor. verdiği tonla transfer haberi doğru çıkıyor, sneij... diyor satılık oluyor. insanın biraz da kendine çeki düzen vermesi gerekir böyle şey olur mu?adam her gün başlığının altında 20-30 entry görmek zorunda mı? her gün saçma sapan iftiraları işitmek okumak zorunda mı?
o da insan yahu robot falan değil ki. adam ne yapacağını şaşırmıştır artık, biri yaz diyor öteki yalancı demeye getiriyor, beriki başkanın adamı diyor.
son olarak moderasyona sesleniyorum, birileri popolarından uydurma haberler veriyorlar. bugüne kadar dedikleri de katiyen doğru çıkmıyor. ve sözlüğü kışkırtıyorlar, galatasaray taraftarını bölüyorlar. geçen gün yasin öztekin başlığında yazılanlar hepinizin gözü önünde oldu. adamın biri çıkıyor yasin'e 2.2 milyon avroluk sözleşme verilecek diyor hop diye başlığı altında 40-50 entry. biri oradan dursun'a sövüyor böyle iş mi olur diye. hakikaten komik yani. delinin biri kuyuya bir taş atıyor en sonunda herkes inanıyor. yazıktır ya, yazıktır! koca koca insanların bu hallere düştüğünün görmek, sorgusuz sualsiz kışkırtmak için yazanlara itibar ederek entry girmelerini görmek üzücü. moderasyonun buna kayıtsız kaldığını görmek daha da üzücü. hani pilot etmede en altın kural insanları provoke etmekti. nerede o kural?
bundan ala provoke mi olur? atsanıza birilerini sözlükten. neyi bekliyorsunuz.
ayakta uyursanız quakerboy da gider pclion da gider x kişi de gider.
bu kaliteli adamlar gidecek, onlara iftira atıp sözlüğü karıştıranlar kalacak vay anasını arkadaş!
sözlük sözlüklükten çıktı game of thrones'a döndü. türlü entrikalar, provokasyonlar, hakaretler, iftiralar...
türkiye'de sistem ters işliyor, kalitesizler elenip kaliteliler kalacağına,
kalitelileri elenmeye itiyorlar, kalitesizler kalıyor.
hakikaten yazık.
kendinden yukarıdakilere yetişmek için çok çalışmak yerine, üstündekinin paçalarından çekip aşağıya çekmek de yine yukarıda saydıklarımın sonucudur.
örneğin zengin bir insan hakkında ''kim bilir neler çalıp çırptı'' veya ''yedirip içirmiştir'' diye arkadan uydurma sözler söylenir. çünkü takdir ederse kendisini alçaltacağını düşünür. halbuki birisi yükseldiğinde diğeri alçalacak diye bir kural da yoktur.
quakerboy veya uğur karakullukçu. burada derin psikolojik analizler de yapılır, şimdilik gerek yok sadece net haliyle şöyle söyleyeyim: insanlar türlü eleştiriler getiriyor ya bu isimlere yazarlara, aynı zamanda da o kadar belli ediyorlar ki eleştirdikleri insanların yerinde olmak istediklerini...
keşke gerçekten doğru eleştirilerle eleştirilseler, doğru eleştiriyi bırakın adamlar hakaret vari laflara maruz kaldı. efendim neymiş uğur karakullukçu'nun kalemi satılıkmış, quakerboy başkana hizmet ediyormuş, uğur karakullukçu neden selçuk'u semih'i de eleştirmemiş, quakerboy'un kaynağı yokmuş. piyasada tonla tv yorumcusu veya blogger var veya yazar var uğur karakullukçu ile aynı statüde. uğur karakullukçu'yu sevmiyorsan takip etme arkadaşım senin kafana silah mı dayıyorlar. sevmiyorsan sürekli hakkında konuşup da onu daha da meşhur hale getirme, sevmiyorsan yazılarını okuma, sevmiyorsan adını gördüğün her şeyden kaçın. quakerboy için de aynı şeyler geçerli, kaynağı yok diyorsan inanma arkadaşım haberlerine, inanmazsan zaten yanlış çıkınca sinirlenmezsin. sinirlendiğine göre inanıyorsun, o zaman inanma arkadaşım. kaldı ki moderasyon bu adamın kimliği hakkında gerekli açıklamayı yapmıştı.
quakerboy özelinde konuşmak gerekirse,
işinize gelen haberlerine inanıyorsunuz işinize gelmeyince başkana hizmet ediyor oluyor veya satılık oluyor. verdiği tonla transfer haberi doğru çıkıyor, sneijder-tudor olayını yazınca yok yav yanlıştır deniyor. verdiği tonla transfer haberi doğru çıkıyor, sneij... diyor satılık oluyor. insanın biraz da kendine çeki düzen vermesi gerekir böyle şey olur mu?adam her gün başlığının altında 20-30 entry görmek zorunda mı? her gün saçma sapan iftiraları işitmek okumak zorunda mı?
o da insan yahu robot falan değil ki. adam ne yapacağını şaşırmıştır artık, biri yaz diyor öteki yalancı demeye getiriyor, beriki başkanın adamı diyor.
son olarak moderasyona sesleniyorum, birileri popolarından uydurma haberler veriyorlar. bugüne kadar dedikleri de katiyen doğru çıkmıyor. ve sözlüğü kışkırtıyorlar, galatasaray taraftarını bölüyorlar. geçen gün yasin öztekin başlığında yazılanlar hepinizin gözü önünde oldu. adamın biri çıkıyor yasin'e 2.2 milyon avroluk sözleşme verilecek diyor hop diye başlığı altında 40-50 entry. biri oradan dursun'a sövüyor böyle iş mi olur diye. hakikaten komik yani. delinin biri kuyuya bir taş atıyor en sonunda herkes inanıyor. yazıktır ya, yazıktır! koca koca insanların bu hallere düştüğünün görmek, sorgusuz sualsiz kışkırtmak için yazanlara itibar ederek entry girmelerini görmek üzücü. moderasyonun buna kayıtsız kaldığını görmek daha da üzücü. hani pilot etmede en altın kural insanları provoke etmekti. nerede o kural?
bundan ala provoke mi olur? atsanıza birilerini sözlükten. neyi bekliyorsunuz.
ayakta uyursanız quakerboy da gider pclion da gider x kişi de gider.
bu kaliteli adamlar gidecek, onlara iftira atıp sözlüğü karıştıranlar kalacak vay anasını arkadaş!
sözlük sözlüklükten çıktı game of thrones'a döndü. türlü entrikalar, provokasyonlar, hakaretler, iftiralar...
türkiye'de sistem ters işliyor, kalitesizler elenip kaliteliler kalacağına,
kalitelileri elenmeye itiyorlar, kalitesizler kalıyor.
hakikaten yazık.
