410
futbol camiasında bir tane beyin olmasına gerek yok arkadaş. o zaman keramet hagi'de değil fatih terim'de miydi diyeceğiz? böyle mantıklarla saldırmayın birbirinize. beyin demek asist üreten adam demek değildir. beyin olmak için sadece asist yapmak gerekmez. bu her spor dalında böyledir. eğer saha içerisinde oyunun işlemesindeki en önemli faktörlerden biriysen, alan açıp-kapatabiliyorsan, gol ya da asistin oluşmasını sağlıyorsan, koşularla ve pozisyon bilginle oyunun akışını değiştiriyorsan bu bir meziyettir. örneğin; ujfalusi aldığı pozisyonla, markaj, koşu, doğru zamanlama ile defanstaki beyindir. semihi bile hizaya sokar, alanı kapatır, takıma geri dönüş için zaman kazandırır, atağı yavaşlatabilir. melo golleriyle, asistleriyle ünlü bir futbolcu değildir. ilk atağı kesmek için müdahaleleri, presi, markajı, alanda pozisyon alıp o bölgeyi kapatmasıyla defansı güçlü tutar, gerideki oyuncuları rahatlatır, takımın direncini arttırır, arada topla çıkar, pas dağıtır, diğer oyunculara hareket imkanı sağlar. bu adamlar da oyun içinde beyindir. aynı takımda bile bir tane beyin olması gerekmiyor. hagi döneminde popescu da bir diğer beyindir. işte o yüzden ağlıyoruz ''popescu gibi adam, ujfalusi gibi adam diye''. örnek çok fazla. sadece futboldan bile değil. yani beyin demek klasik 10 numara demek değildir. belli bir pozisyonda oynaması, istatistiklerinin değişkenliğiyle falan ilgili değildir. sen yıllardır izlediğin sporun dinamiklerini, yapısını görüp, algılayamamışsan üzgünüm arkadaş. yıllar geçiyor ve sporun içindeki taktik görevler, pozisyonlar, tanımı - içeriği değişiyor. artık basketbolda da guard mevkisi sadece oyun kurmuyor, asist yapmıyor. gidiyor sayı ortalaması kasıyor. jordan da asistleriyle hatırlanmaz ama oyunun içindeki beyin kendisidir. sanırım bu basit örnek daha kolay anlaşılacaktır.
son olarak. herkes bayılır oldu sözlükte birbirinin entrysine kafa göz dalmaya. sanki kıraathanede tartışıyoruz. arkadaş, birader... falan. ne saygı var ne de düşüncelerini, başkalarına bulaşmadan aktarabilme var. vay arkadaş.
son olarak. herkes bayılır oldu sözlükte birbirinin entrysine kafa göz dalmaya. sanki kıraathanede tartışıyoruz. arkadaş, birader... falan. ne saygı var ne de düşüncelerini, başkalarına bulaşmadan aktarabilme var. vay arkadaş.
