9
anadolu efesin galatasaraydan daha muhtaç olduğu olay. efes pilsen ülkersporun fenerbahçeyle birleştiği sezon miadını doldurmuştu. bu süreci 2006 finalinde gerçek ülkerspora 4-0 kaybettiği güne kadar geri götürebiliriz. o sezondan sonra beşiktaş ve galatasaray da yarışa dahil olma çabasına girdiler ve kendi kimliklerini kazandılar. mesela ben hatırlıyorum önceden basketbolda kendi takımlarımızı tutardık bir de efes-ülker ikilisinden birini tutardık. ben ülker'i tutardım, efes hep şampiyon olduğu için gıcık oluyordum. efes demek avrupa kupaları demekti, heyecanla maçlarını izlerdik. işte bu kimlikler kazanılınca efes resmen siklenmeyen bir takım haline geldi. trabzonspor gibi birşey oldu. hatta başarısız olduğu için antipatik gelmeye başladı. kendi adıma 8-10 yıl önce efes'i yensek çok sevinirdim, şaşırırdım şimdi farketmiyor bile. aynısı diğer takım taraftarları için de geçerli. böyle bir ortamda efes yok olmaya mahkumdur. yukarıda basketbol geleneği falan denmiş de hiçbir gelenek 2 takım birleşti diye 12 yılda göt zoruyla 1 kere şampiyon olmaz. üstelik harcanan paralar, kurulan kadrolar da belli. zaten taraftarı falan da yok. maçlarına gidenlerin büyük kısmı eski romantikleri. yanlış olmasın o insanlara bir lafım yok, ben de 90-2000 yılları arası efes'ini görebilseydim bir bağım olurdu. bu yüzden de yeni nesil için bir anlam ifade etmiyor bu takım. sonuç olarak biz niye efes'e dileniyoruz amk? birleşsek iyi olur tabii ama biz galatasarayız. onlar ise bir şirket. fenerbahçe euroleague'de başarılı oldu diye dilencilik yapmamıza gerek yok. galatasarayın başına elbette kaliteli bir yönetim gelecek ve çıkışa geçecegiz. 5-10 yıl içinde türk sporundan silinecek bir şirket takımına ihtiyacımız yok.