58
mutlaka ama mutlaka önceliğimizin defans güvenliği olması gereken derbi mücadelesi. bu kısma geri dönmek üzere bir ara verelim ve duygusal bölümle devam edelim. bütün olumsuzluklarımıza rağmen hala bu şampiyonluk yarışının içinde isek, bu hikayenin sonuna ve şanlı galatasaray tarihine bir şampiyonluk daha yakışır. o yüzdendir ki bu maç ne gün ne saatte oynanısa oynansın o stat dolup sahadaki 11 aslan ve üstlerindeki o kutsal forma 90 dakika desteklenmeli. işin duygusal boyutundan ziyade taktiksel kısmı da çok önemli tartışmasız şimdi de oraya dönelim. tudor hocamızın mutlaka bir anti-beşiktaş planı vardır zaten cebinde. beşiktaşı önce durdurup sonra vurmamızın, hep bizim takımımızdan hem beşiktaştan kaynaklı sebepleri var tabii. rakibimizden başlarsak; dikine çok iyi oynayabilen, kusursuz uygulanmadığı sürece hücum presini rahatlıkla kırabilen ortasahaları, bireysel olarak çok yetenekli ve en ufak bir konsantrasyon kaybında cezayı kesebilecek kanatları, bunları arkadan sürekli destekleyen kenar bekleri. bir de talisca denen bir şey var. geriye doğru gidelim şimdi; tolga'yı taliscanın başına verip top bile aldırmamız lazım öncelikle. nefeslerini bile birlikte alıp vermeleri lazım tüm maç. kenarlardan gelecek akınlara karşı ise bireysel olduğu kadar takım olarak da sahaya iyi yerleşip, doğru zamanda kaymaları yapıp sürekli yardımlaşmamız gerek. zira ujfadan beri kanayan yaramız olan stoper bölgemiz quaresma'nın etkili ortaları karşısında zor anlar yaşayabilir. o yüzden biz en iyisi o ortayı hiç açtırmayalım kafamız rahat etsin. bunları yaparsak ve maçı gol yemeden tamamlamayı başarırsak gerek kontra gerek verkaçlarla maçın sonunda tabele (+1)-0 yazmaması için bir sebep yok.