4845
hani futbolcuya dayalı sistemden dert yanıyoruz ya, çuvaldızı bir de kendimize batırmalıyız. futbolcuya dayalı sistemi biraz da biz istiyoruz galiba. yahu igor tudor 18 şubat 2017 çaykur rizespor galatasaray maçı için bruma'yı kesti diye daha takımın başında maça çıkmamış hocayı çöp ilan eden adamlar var.
bruma bir sol forvet. bakın sol açık demiyorum, çünkü açık diye tabir ettiğiniz futbolcular orta yapar, bölge kontrolü yapar, gerektiğinde oyun kurar ve nispeten fiziki olarak daha kuvvetlidir. bruma ise topu alır, içeri dalar, adam eksiltir, skor üretir. bir sol forvetin takımda rahatça oynayabilmesi için defans ile arasında kalan bölümü sorunsuz parselleyen, çılgınca koşan, alan bırakmayan bir orta sahaya ihtiyacın var. senin takımının böyle bir orta sahası mı var arkadaş? en çok koşan tolga, onun da koşmaktan düzgün pas yapmaya hali kalmıyor.
bu platformda kadrolar yapılıyor, 442'ler, 352'ler havada uçuşuyor. bruma da sol kanata yazılıyor. bu taktik dizilişlerin hepsinde solda veya sağda oynayan adamın yaklaşık 60-70 metre bir alanı sorunsuz kontrol etmesi gerekir. gerektiğinde oyun kurabilmesi, top tutabilmesi, çok iyi pas yapabilmesi ve defans yapmayı da becerebilmesi gerekir. bruma gerçekten göze hoş gelen futbol oynuyor. ama allah aşkına elinizi vicdanınıza koyup söyleyin, bruma bu saydıklarımın hangisi maç boyunca konsantre bir biçimde ve eksiksiz icra edebilir? bruma için hangi maçta "ulan helal olsun be, top tuttu takımı rahatlattı" ya da " defansa müthiş yadımcı oluyor" diyebildiniz?
adam daha yedek takımda denendi diye, "ayağım ağrıyor" diyorsa, bu kadar eksiğine rağmen kendini olmuş kabul ediyordur ve bence böyle bir ceza yemesi de normal karşılanmalıdır. bu çocuk daha 22 yaşında. bu çocuk açıkca pas vermesi gereken noktalarda 4 rakibin arasına dalıyor ve sen renkdaşım kompakt bir takım oyunu bekliyorsun.
sonuç olarak sistem ve oyun felsefesi futbolcudan bağımsızdır. adalet dediğin şey ise, o mevki için kim doğrusunu yapıyorsa ve daha çok çalışıyorsa onun formayı giymesidir. evlatçılıktan bıkmışken, biz taraftar evlatçılığı yapmayalım.
bruma bir sol forvet. bakın sol açık demiyorum, çünkü açık diye tabir ettiğiniz futbolcular orta yapar, bölge kontrolü yapar, gerektiğinde oyun kurar ve nispeten fiziki olarak daha kuvvetlidir. bruma ise topu alır, içeri dalar, adam eksiltir, skor üretir. bir sol forvetin takımda rahatça oynayabilmesi için defans ile arasında kalan bölümü sorunsuz parselleyen, çılgınca koşan, alan bırakmayan bir orta sahaya ihtiyacın var. senin takımının böyle bir orta sahası mı var arkadaş? en çok koşan tolga, onun da koşmaktan düzgün pas yapmaya hali kalmıyor.
bu platformda kadrolar yapılıyor, 442'ler, 352'ler havada uçuşuyor. bruma da sol kanata yazılıyor. bu taktik dizilişlerin hepsinde solda veya sağda oynayan adamın yaklaşık 60-70 metre bir alanı sorunsuz kontrol etmesi gerekir. gerektiğinde oyun kurabilmesi, top tutabilmesi, çok iyi pas yapabilmesi ve defans yapmayı da becerebilmesi gerekir. bruma gerçekten göze hoş gelen futbol oynuyor. ama allah aşkına elinizi vicdanınıza koyup söyleyin, bruma bu saydıklarımın hangisi maç boyunca konsantre bir biçimde ve eksiksiz icra edebilir? bruma için hangi maçta "ulan helal olsun be, top tuttu takımı rahatlattı" ya da " defansa müthiş yadımcı oluyor" diyebildiniz?
adam daha yedek takımda denendi diye, "ayağım ağrıyor" diyorsa, bu kadar eksiğine rağmen kendini olmuş kabul ediyordur ve bence böyle bir ceza yemesi de normal karşılanmalıdır. bu çocuk daha 22 yaşında. bu çocuk açıkca pas vermesi gereken noktalarda 4 rakibin arasına dalıyor ve sen renkdaşım kompakt bir takım oyunu bekliyorsun.
sonuç olarak sistem ve oyun felsefesi futbolcudan bağımsızdır. adalet dediğin şey ise, o mevki için kim doğrusunu yapıyorsa ve daha çok çalışıyorsa onun formayı giymesidir. evlatçılıktan bıkmışken, biz taraftar evlatçılığı yapmayalım.