5
(bkz: 29 eylul 1965 galatasaray fc sion maci)
maç bu.
bu maç aynı zamanda, galatasarayımızın birinci 10 yıllık sürgünü sonrasında ali sami yen in yeşil çimlerine ilk ayak bastığı maç.(bkz: ali sami yen stadyumu/@zizonkovac)
şimdi; bu olay esnasında ben 6(altı) yaşındayım.
altı yaşıma ilişkin ise hatırladığım iki şey var.
birincisi; ciğercinin kızı ile kömürlükte doktorculuk oynarken (ben doktordum kız hasta) anneme yakalanmamız ve benim annemden bi kamyon dayak yemem (herhalde kızın "rize"li babası da daha küçüğüm diye vurmamıştır beni).
ikincisi; dayımın beni ali sami yen denen bir bayram yerine götürmesi.
iyi de; dayım beni ali sami yen'e götürürken şimdiki çadırın karşısındaki kaldırımda kaptıkaçtıdan indirip, ali sami yen'in önündeki kaldırıma geçirirken önüme dikilen yeni açığın zebellah gibi kara duvarı (o zaman demirlerle çevrili değildi ali sami yen ve ali sami yen'e ilişkin gördüğüm ve hiç unutamadığım ilk şey bu yüksek ve kara duvardır) ve dayımı bekleyen kendisi gibi ayı görünüşlü bir sürü arkadaşının beni kapıp kucaktan kucağa gezdiriken ödümü patlatmış olmalarının ardından, bu "ayı" arkadaş grubunun, maç esnasında maçı rahat seyredebileyim diye beni omuzlarına alıp hayvani sesler çıkararak korkudan neye uğradığımı şaşırmama neden olmaları bende hafıza bırakırmı arkadaşım.
ilk gittiğim maçın ve yukarıda anlattığım tantananın bu maç olduğunu dayımdan ve onun arkadaşlarından öğreniyorum ama maça ilişkin hatıralarım futbol ile ilgili değil. o kara duvar, dayımın "ayı" arkadaş gurubu ve bu "ayı" gurubunun beni omuzlarına alarak daha sonraları defalarca şahit olacağım homurdanmaları. altı yaşında bir çocuğun hafızasından bu kadar çıkıyor işte.. haa, ciğercinin kızı olayını en ince ayrıntısına kadar hafızaya yazmışım ama her nasılsa.. tabi o mevzuyu burda anlatamayız.. yaş kemale erdi. o da torun torba sahibi artık. geçen gün karşılaştık gerçi. kocası vefat etmiş.
aklıma gelmişken şu espriyide yapayım içimde kalmasın:
(bkz: ben altı yaşımdan beri maça gidiyorum ulan)
maç bu.
bu maç aynı zamanda, galatasarayımızın birinci 10 yıllık sürgünü sonrasında ali sami yen in yeşil çimlerine ilk ayak bastığı maç.(bkz: ali sami yen stadyumu/@zizonkovac)
şimdi; bu olay esnasında ben 6(altı) yaşındayım.
altı yaşıma ilişkin ise hatırladığım iki şey var.
birincisi; ciğercinin kızı ile kömürlükte doktorculuk oynarken (ben doktordum kız hasta) anneme yakalanmamız ve benim annemden bi kamyon dayak yemem (herhalde kızın "rize"li babası da daha küçüğüm diye vurmamıştır beni).
ikincisi; dayımın beni ali sami yen denen bir bayram yerine götürmesi.
iyi de; dayım beni ali sami yen'e götürürken şimdiki çadırın karşısındaki kaldırımda kaptıkaçtıdan indirip, ali sami yen'in önündeki kaldırıma geçirirken önüme dikilen yeni açığın zebellah gibi kara duvarı (o zaman demirlerle çevrili değildi ali sami yen ve ali sami yen'e ilişkin gördüğüm ve hiç unutamadığım ilk şey bu yüksek ve kara duvardır) ve dayımı bekleyen kendisi gibi ayı görünüşlü bir sürü arkadaşının beni kapıp kucaktan kucağa gezdiriken ödümü patlatmış olmalarının ardından, bu "ayı" arkadaş grubunun, maç esnasında maçı rahat seyredebileyim diye beni omuzlarına alıp hayvani sesler çıkararak korkudan neye uğradığımı şaşırmama neden olmaları bende hafıza bırakırmı arkadaşım.
ilk gittiğim maçın ve yukarıda anlattığım tantananın bu maç olduğunu dayımdan ve onun arkadaşlarından öğreniyorum ama maça ilişkin hatıralarım futbol ile ilgili değil. o kara duvar, dayımın "ayı" arkadaş gurubu ve bu "ayı" gurubunun beni omuzlarına alarak daha sonraları defalarca şahit olacağım homurdanmaları. altı yaşında bir çocuğun hafızasından bu kadar çıkıyor işte.. haa, ciğercinin kızı olayını en ince ayrıntısına kadar hafızaya yazmışım ama her nasılsa.. tabi o mevzuyu burda anlatamayız.. yaş kemale erdi. o da torun torba sahibi artık. geçen gün karşılaştık gerçi. kocası vefat etmiş.
aklıma gelmişken şu espriyide yapayım içimde kalmasın:
(bkz: ben altı yaşımdan beri maça gidiyorum ulan)