3118
panzer dünyanın sayılı kariyerlilerinden biri, bu formayla izlemek bir şans kii verdiği katkıyı görmeyenin gözleri bağlıdır.
işin finansal boyutuna az çok bakarsak; transfer yapabilmek adına oyuncu satmamız gerekmekte, para eden 3 4 adamdan biri aynı zamanda. podolski önem sırasına göre de sonda olduğunu düşünüyorum. (muslera-bruma-sneijder-podolski) doğru rakamlara satıp eksik yerlere doğru transferler yapılacaksa üzelerekte olsa tamam demek lazım. podolski bizim için şu durumda maalesef ki 'lüks' statüsündedir. gelen parayı kullanabilme konusunda yönetime hiç bir güven duyulmadığı da ortada, dua etmekten başka şans yok :))
işin oyunsal kısmına dönersek; podolski dünyanın sayılı bitiricilerinden ve geldiğinden beri gol sayısı konusunda ciddi rakamlara ulaştı. (diğer arkadaşlarının gol atabilme konusunda yetenekleri de malum ) podolskinin bence fatih terim'in kaos futbolu olarak tabir ettiğimiz oyunda çift forvetlerden biri olsaydı bu gol rakamlarının çok daha üzerine çıkabileceğini de iddaa ediyorum. çünkü podolski durağan bir oyuncu, en kaba tabirle top önüne düşerse haneye gol yazanlardan. bu adam üzerinden konuşulan klasik durağanlık lafı bizim oyunumuz için bir 'gen' haline geldi 3 senedir. ilk 11 de durağanlık kapasiten 1 hadi güzel hatırımıza 2 oyuncu olsun. topu alanın mevlanaya bağladığı stoper-kaleci arasında ki pas trafiğinden kaç maç sıkıldığımızı hatırlatırım. takımın en büyük problemi topla mesafe kat edebilen oyuncu eksikliği çünkü (bu işi bir nevi doğru yapan bruma ,yarım aklıyla yasin hariç)
sonuç kısmına gelirsek podolskiyi çok severiz, üst düzey bir oyuncu ama onu güzel paraya satıp yerine fişek olarak tabir ettiğimiz topla mesafe yapan oyuncu almalıyız. podolski tabelayı değiştiren fakat oyun anlayışına katkısı ol(a)mayan (kendinden kaynaklı değil çünkü sistem yok) bir panzerdir. kendisinin de bu ayrılığa çok üzüleceğini düşünmüyorum o mutlu olsun bizde mutlu...
işin finansal boyutuna az çok bakarsak; transfer yapabilmek adına oyuncu satmamız gerekmekte, para eden 3 4 adamdan biri aynı zamanda. podolski önem sırasına göre de sonda olduğunu düşünüyorum. (muslera-bruma-sneijder-podolski) doğru rakamlara satıp eksik yerlere doğru transferler yapılacaksa üzelerekte olsa tamam demek lazım. podolski bizim için şu durumda maalesef ki 'lüks' statüsündedir. gelen parayı kullanabilme konusunda yönetime hiç bir güven duyulmadığı da ortada, dua etmekten başka şans yok :))
işin oyunsal kısmına dönersek; podolski dünyanın sayılı bitiricilerinden ve geldiğinden beri gol sayısı konusunda ciddi rakamlara ulaştı. (diğer arkadaşlarının gol atabilme konusunda yetenekleri de malum ) podolskinin bence fatih terim'in kaos futbolu olarak tabir ettiğimiz oyunda çift forvetlerden biri olsaydı bu gol rakamlarının çok daha üzerine çıkabileceğini de iddaa ediyorum. çünkü podolski durağan bir oyuncu, en kaba tabirle top önüne düşerse haneye gol yazanlardan. bu adam üzerinden konuşulan klasik durağanlık lafı bizim oyunumuz için bir 'gen' haline geldi 3 senedir. ilk 11 de durağanlık kapasiten 1 hadi güzel hatırımıza 2 oyuncu olsun. topu alanın mevlanaya bağladığı stoper-kaleci arasında ki pas trafiğinden kaç maç sıkıldığımızı hatırlatırım. takımın en büyük problemi topla mesafe kat edebilen oyuncu eksikliği çünkü (bu işi bir nevi doğru yapan bruma ,yarım aklıyla yasin hariç)
sonuç kısmına gelirsek podolskiyi çok severiz, üst düzey bir oyuncu ama onu güzel paraya satıp yerine fişek olarak tabir ettiğimiz topla mesafe yapan oyuncu almalıyız. podolski tabelayı değiştiren fakat oyun anlayışına katkısı ol(a)mayan (kendinden kaynaklı değil çünkü sistem yok) bir panzerdir. kendisinin de bu ayrılığa çok üzüleceğini düşünmüyorum o mutlu olsun bizde mutlu...