183
7 yaşımda tekirdağ galatasaray futbol okulunda futbol oynamaya başladım. forvettim. iki atan beş kaçıran forvetlerdendim. ama muazzam bir hava hakimiyetim vardı bu konuda ben de kendimi övmekten çekinmem hocalarım da hep bu yönümü ön plana çıkarırdı. karşı karşıya gol atmak benim için kafayla gol atmaktan daha zordu bu konuda çok ciddiyim. daha sonra 2010 senesinde tekirdağspor u-13 kadrosuna katıldım. büyük saha bana çok ters geliyordu saha da saha değildi zaten. iki sene kendimi geliştirdim. okul benim için hep ön plandaydı aile hoca ısrarı değil tamamen kendime çizdiğim yol bunun üzerineydi. 2012 yazında galatasaray altyapı seçmeleri için florya'ya gittim annem ve babamla. florya civarında babam döndü ve sordu: "lan torpil ayarlayalım mı bi yerlerden ister misin?" dedim baba tamam çok istiyorum ama kendimi görmem lazım ne yapabilirim görmek istiyorum. nasıl dersen hadi bakalım dedi girdik içeri. sahaları ayırmışlar bölüm bölüm tek tek çağırıyorlar. benim maç başladı, bi ön direk koşusuyla attığım bir gol var bir de arka direkten hareketlenip arşa yükselerek attığım bir kafa golü var. saçlar sarı bir de uzun o zamanlar. veliler başladı mı elmander, elmander! diye tezahürata ben iyice moda girdim. her yere koşuyorum al ver yapıyorum. son on dakika sakatlığım nüksetti arka adalem tekrar attı (ilk sakatlık da bir maçta falan değil kadıköy şampiyonluğunun kutlamalarında olmuştu.) ben sinirden ağlayarak önce sağlık görevlisine sonra soyunma odasına gittim eşyaları topluyorum. her maçtan iki kişi seçiyorlarmış. ben tam giyindim çıkmaya hazırlanıyorum benim ismimi söyledi hoca. sekerek koşuyorum anne baba seçtiler diye bağırıyorum. kenardan hala yürü be elmander falan yapan abiler de var. velhasıl ikinci seçmelere 80-100 kişi kalmışız yaklaşıl 800 kişiden. o seçmelere iki kalçaya iki iğneyle gittim. forvet bolluğundan stoper oynattılar beni zaten sakatım moral de bozuk. çıktım iki kafa golü attım ama fayda etmedi. altay'ın muslera'ya benzeyen kalecisini bir de mısır'dan seçmelere gelen ve türkçe bilmeyen abdullah'ı seçtiler bizi evlere yolladılar. hikayem de burda bitti gibi bir şey. derslerime daha çok önem verdim ama futbolu bırakmadım. tekirdağspor ile alt yaş gruplarında iki şampiyonluk daha yaşadım ve üniversite için futbolu bıraktım. şu an istanbul üniversitesi'nde hukuk okuyorum ama hala arada arena'da son dakika golünü atıp ilk kombinemi aldığım koltuğuma koşmanın hayallerini kuruyorum sözlük :(