327
oradaydım.
gurbete amcanızın yanına gidersiniz de yengeniz size tek göz oda verir ya hani... statta tek göz bir yere hapsedildik.
ulan ankara. soğuksun işte kabul et. takır takır buz tuttuk ulan! sevimsiz ankara!
dünyanın hiçbir takımı bu hava şartlarında bu berbat, donmuş zeminde osmanlı gibi nispeten diri bir takıma karşı baskın oynayamaz. ben botlarımla, termal içliğimle montum, atkım, tankım, topum, tüfeğimle geldim. ağzımı açsam tezahüratlar donuyor yahu!
bu maç özelinde takımı eleştirmeyeceğim. evime geldim. sıcak yatağımda maçı izleseydim... "bu ruhsuzlar ordusu" diye başlardım sanırım. zemine çıkar çıkmaz bu zemini, bu havayı gören futbolcular maç başında kabullendiler, bu maç her şeye gebe...
evet futbolcusun. o kadar para alıyorsun. bahanen yok! doğru...
doğru da arkadaş, premier league oyuncuları, ispanya ligi futbolcuları da o kadar para alıyor. geldim televizyonda maçlara bakıyorum. city-arsenal, zemin kaymak gibi. ne yani manchester ankara kadar soğuk değil mi? o saha niye öyle? katalanlar üşümüyor mu? camp nou niye gıcır gıcır? ya neyimiz doğru da "çıkın adam gibi oynayın" diyebileyim?
5 tane tezahürat biliyoruz. maçı bile izlemiyoruz, sırf bağırmak için kendimizi eğlendirmek için gidiyoruz. oturacak yerimiz bile yok. bilet aldığım yere oturamıyorum bile. stat yetkilisine soruyorum neresi benim diye, burada öyle bir şey yok diyor. tribün liderlerine bakıyorum, stat görevlilerine bakıyorum. statta çalan müziklere bakıyorum. ben bu takımı eleştireyim desem, sıra sabri'ye bile gelmez.
donduk ulan!
gurbete amcanızın yanına gidersiniz de yengeniz size tek göz oda verir ya hani... statta tek göz bir yere hapsedildik.
ulan ankara. soğuksun işte kabul et. takır takır buz tuttuk ulan! sevimsiz ankara!
dünyanın hiçbir takımı bu hava şartlarında bu berbat, donmuş zeminde osmanlı gibi nispeten diri bir takıma karşı baskın oynayamaz. ben botlarımla, termal içliğimle montum, atkım, tankım, topum, tüfeğimle geldim. ağzımı açsam tezahüratlar donuyor yahu!
bu maç özelinde takımı eleştirmeyeceğim. evime geldim. sıcak yatağımda maçı izleseydim... "bu ruhsuzlar ordusu" diye başlardım sanırım. zemine çıkar çıkmaz bu zemini, bu havayı gören futbolcular maç başında kabullendiler, bu maç her şeye gebe...
evet futbolcusun. o kadar para alıyorsun. bahanen yok! doğru...
doğru da arkadaş, premier league oyuncuları, ispanya ligi futbolcuları da o kadar para alıyor. geldim televizyonda maçlara bakıyorum. city-arsenal, zemin kaymak gibi. ne yani manchester ankara kadar soğuk değil mi? o saha niye öyle? katalanlar üşümüyor mu? camp nou niye gıcır gıcır? ya neyimiz doğru da "çıkın adam gibi oynayın" diyebileyim?
5 tane tezahürat biliyoruz. maçı bile izlemiyoruz, sırf bağırmak için kendimizi eğlendirmek için gidiyoruz. oturacak yerimiz bile yok. bilet aldığım yere oturamıyorum bile. stat yetkilisine soruyorum neresi benim diye, burada öyle bir şey yok diyor. tribün liderlerine bakıyorum, stat görevlilerine bakıyorum. statta çalan müziklere bakıyorum. ben bu takımı eleştireyim desem, sıra sabri'ye bile gelmez.
donduk ulan!