236
kendisinin fenerbahçe'yi uçurduğu falan yok açıkçası ama bir hava kattığı doğru.
ilk defa böylesine soğukkanlı ve ağır bir teknik adamın taraftarda böylesine heyecan yarattığına şahit oldum. saha kenarında hareketsiz durmasına rağmen cidden bir heyecan veriyor kendisini görene. karizmatik bir yapısı var bence bu da bu durumda etken.
sunderland'in küme düşmekten kurtulduğu maçın içinde gözyaşlarını tutamamıştı. o günden beri kendisine pozitif bir bakış açım var lakin futbol olarak ahım şahım bir teknik adam değil. hiçbir zaman da olmadı. bundan 10 sene evvel falan yani hollanda ekolünün işlev gördüğü son yıllarda belli bir ismi olan markası olan bir futbol adamıydı. şimdilerde emekli bir hocadır gözümde. enerjisi kaybolmuş ama kurt gibi de tecrübeli ve bu tecrübe ile dahi ligimizdeki çoğu teknik adamdan öne çıkıyor.
riekerink ile kıyaslamam açıkçası. şöyle düşünün, advocaat türkiye'nin mustafa denizli'si ise riekerink de orhan atik veya mutlu topçu falan olabilir. her ne kadar mustafa denizli'yi beğenmesen de böyle bir kıyaslama yapabilir misin? olmaz, saygısızlık olur advocaat'a.
şunu diyecekler olabilir, ''ama bak riekerink daha çok puan topladı.'' ee advocaat daha fenere yeni geldi. sırf oyuncuları tanıması 3 haftayı buldu. takımıyla yaz kampı da geçirmedi. mancini hocamı savunmak için nasıl ki yaz kampı yapmadı argümanı kullanılıyor- ki bu argüman haklıdır da- ama mesele riekerink olunca riekerink'e laf söyletmemek adına advocaat'a laf çarpılabiliyor burada. ee desene adam yaz kampı geçirmedi diye. ama yok riekerink'i yüceltecek ya, aa bak o koca advocaa'tan daha fazla puan topladı denecek ya aman aman bunlar akıllara gelmez.
advocaat'ın fenerbahçe'ye eli değdiği aşikar, hiç değilse akıcı ve hızlı bir takım yarattı, bizim gibi mıy mıy mıy yan pas yapmıyorlar. 5 pasta rakip kaleye gidiyor adamlar.
ayrıca stoper hattı dışında elindeki kadronun bence hiçbir bölgesi bizim takımdan iyi değil, şöyle ki:
1) sabri- şener kıyası... ben sabri derim açıkçası veya hiç olmadı linnes de şener'den iyi.
2) carole mü hasan ali takozu mu? carole.
3) selçuk- de jong- tolga ciğerci hattı mı, ozan- josef- mehmet topal hattı mı? bana kalırsa baya farkla bizim orta saha daha işlevli daha kaliteli.
4) bruma- yasin- sinan- poldi- josue kanat hattı mı, alper- atıf- sow- volkan şen- lens hattı mı? burası eşit gibi.
5) eren- poldi- sneijder ileri üçlüsü mü, emenike- sow- van persie- fernandao üçlüsü mü? on kere bin kere bizim üçlü daha iyi.
eee neresi kötü bizim takımın advocaat'ın elindeki kadroya göre? kaldı ki bizde muslera gibi bir artı güç de var. bizim takımdan bruma'yı çıkartsan şuan alanya, adana ve kasımpaşa ile dipte mücadele veriyor olacaktık onu ne yapmalı? sanırsın müthiş taktiksel organizasyonlarla gole gidiyoruz. at fink'e taktiğinin gelişmiş versiyonu at bruma'ya taktiği ile sahaya çıkıyoruz resmen.
her maç birilerinin şapkadan tavşan çıkarması gerekiyor maçı kazanmamız için, ya yasin hat-trick yapacak ya eren olmayacak rövaşatalar atacak ya bruma uzaktan ya da çalımlarla gol yapacak ya duran toptan girecek vesaire.
demem o ki bizim takım üzerinden advocaat'a laf çarpılması komik kaçıyor zira ne bu adam fenerle yaz kampı geçirdi ne de elindeki kadro bizden daha iyi.
kötü bir teknik direktör değil, kesinlikle genç gelseydi gerets vari bir etki yapabilirdi ama çok yaşlı, pili zayıf adamın ve anca bu kadar oluyor. riekerink ile kıyaslamak da dediğim gibi orhan atik ile mustafa denizli'yi kıyaslamak gibi bir şey :(
ilk defa böylesine soğukkanlı ve ağır bir teknik adamın taraftarda böylesine heyecan yarattığına şahit oldum. saha kenarında hareketsiz durmasına rağmen cidden bir heyecan veriyor kendisini görene. karizmatik bir yapısı var bence bu da bu durumda etken.
sunderland'in küme düşmekten kurtulduğu maçın içinde gözyaşlarını tutamamıştı. o günden beri kendisine pozitif bir bakış açım var lakin futbol olarak ahım şahım bir teknik adam değil. hiçbir zaman da olmadı. bundan 10 sene evvel falan yani hollanda ekolünün işlev gördüğü son yıllarda belli bir ismi olan markası olan bir futbol adamıydı. şimdilerde emekli bir hocadır gözümde. enerjisi kaybolmuş ama kurt gibi de tecrübeli ve bu tecrübe ile dahi ligimizdeki çoğu teknik adamdan öne çıkıyor.
riekerink ile kıyaslamam açıkçası. şöyle düşünün, advocaat türkiye'nin mustafa denizli'si ise riekerink de orhan atik veya mutlu topçu falan olabilir. her ne kadar mustafa denizli'yi beğenmesen de böyle bir kıyaslama yapabilir misin? olmaz, saygısızlık olur advocaat'a.
şunu diyecekler olabilir, ''ama bak riekerink daha çok puan topladı.'' ee advocaat daha fenere yeni geldi. sırf oyuncuları tanıması 3 haftayı buldu. takımıyla yaz kampı da geçirmedi. mancini hocamı savunmak için nasıl ki yaz kampı yapmadı argümanı kullanılıyor- ki bu argüman haklıdır da- ama mesele riekerink olunca riekerink'e laf söyletmemek adına advocaat'a laf çarpılabiliyor burada. ee desene adam yaz kampı geçirmedi diye. ama yok riekerink'i yüceltecek ya, aa bak o koca advocaa'tan daha fazla puan topladı denecek ya aman aman bunlar akıllara gelmez.
advocaat'ın fenerbahçe'ye eli değdiği aşikar, hiç değilse akıcı ve hızlı bir takım yarattı, bizim gibi mıy mıy mıy yan pas yapmıyorlar. 5 pasta rakip kaleye gidiyor adamlar.
ayrıca stoper hattı dışında elindeki kadronun bence hiçbir bölgesi bizim takımdan iyi değil, şöyle ki:
1) sabri- şener kıyası... ben sabri derim açıkçası veya hiç olmadı linnes de şener'den iyi.
2) carole mü hasan ali takozu mu? carole.
3) selçuk- de jong- tolga ciğerci hattı mı, ozan- josef- mehmet topal hattı mı? bana kalırsa baya farkla bizim orta saha daha işlevli daha kaliteli.
4) bruma- yasin- sinan- poldi- josue kanat hattı mı, alper- atıf- sow- volkan şen- lens hattı mı? burası eşit gibi.
5) eren- poldi- sneijder ileri üçlüsü mü, emenike- sow- van persie- fernandao üçlüsü mü? on kere bin kere bizim üçlü daha iyi.
eee neresi kötü bizim takımın advocaat'ın elindeki kadroya göre? kaldı ki bizde muslera gibi bir artı güç de var. bizim takımdan bruma'yı çıkartsan şuan alanya, adana ve kasımpaşa ile dipte mücadele veriyor olacaktık onu ne yapmalı? sanırsın müthiş taktiksel organizasyonlarla gole gidiyoruz. at fink'e taktiğinin gelişmiş versiyonu at bruma'ya taktiği ile sahaya çıkıyoruz resmen.
her maç birilerinin şapkadan tavşan çıkarması gerekiyor maçı kazanmamız için, ya yasin hat-trick yapacak ya eren olmayacak rövaşatalar atacak ya bruma uzaktan ya da çalımlarla gol yapacak ya duran toptan girecek vesaire.
demem o ki bizim takım üzerinden advocaat'a laf çarpılması komik kaçıyor zira ne bu adam fenerle yaz kampı geçirdi ne de elindeki kadro bizden daha iyi.
kötü bir teknik direktör değil, kesinlikle genç gelseydi gerets vari bir etki yapabilirdi ama çok yaşlı, pili zayıf adamın ve anca bu kadar oluyor. riekerink ile kıyaslamak da dediğim gibi orhan atik ile mustafa denizli'yi kıyaslamak gibi bir şey :(