11583
karabuk macinin ikinci yarisinda, tam hatirlamiyorum ama 70 kusuruncu dakikalar herhalde, bir pozisyonda carole yerine sol bekte, sok bek derken bildigin ceza sahasinin icinde sol yanda, savunma yapmak zorunda kaldi. bu duruma hem sevindim, hem de uzuldum. sevindim cunku mucadeleden kacmiyor. dunyanin en iyi on numaralarindan biri olarak gelip sol bekteki acigi kapatacak kadar istiyor maci. uzuldum cunku sneijder biraz daha efektif oynasa, eski gunlerine biraz daha yaklassa muhtemelen skoru bulmus olurduk o saate kadar. dolayisiyla gol icin carole'un manyak gibi ileri cikmasina gerek kalmazdi. kendisi de yerini kaybetmezdi. kendisi benim icin hagi'dan sonra galatasaray'da 10 numara giyen en iyi oyuncudur. 28 yasinda gelmistir ve sayisiz basarimizda katkisi vardir. ancak kotu oynadigi zaman elestirmek de bizim hakkimiz. gerek orta alana guvenememesi, gerek orta alandan top cikmadigi icin surekli geri gidip top almak zorunda kalmasi, gerek kendi formsuzlugu sneijderin beklentilerin uzaginda kalmasina neden oluyor. kendini toparlamasi lazim. su donemde oynadigimiz kotu futbol bir sistemin dogusunun sancilariysa, bu sancili donemi en az zararla atlatmamiz icin kendisinin, poldinin ve bruma'nin ekstra ozelliklerine fazlasiyla ihtiyacimiz var. kotu de oynasak bir sekilde kazanmaya ihtiyacimiz var. ancak kazanarak ozguvenimizi yerine oturtabiliriz.
su bir gercek, altin portakal formsuz. selcuk gibi bitik degil, en azindan kupa macinin 113. dakikasinda halen pres yaparken goruyoruz. en azindan karabuk macinda sol bekte savunma yaparken goruyoruz. takimi umursuyor. ama asil yapmasi gereken ialeri yaparsa bunlara gerek kalmaz.
sunu da ek olarak belirteyim, karabuk maci sonrasi ortaya cika 9 kmlik kosu farkinin sneijder'den kaynaklanmasini isterdim. isterdim ki sino 10 kilometrenin altinda kossun, asil neden bu olsun. cunku kendisi mevkisi geregi bu tarz farklar olusturabilecek ve bir sekilde diger arkadaslari tarafindan bu farkin kapatilmasini onemsemeyebilecegimiz bir oyuncu. ancak yanlis bilmiyorsam takimin tolgadan sonra en cok kosani kendisi. eger senin dunya yildizi amc oyuncun 11 kilometre kosuyor, buna ragmen rakiple arands 9 kilometre fark oluyorsa sapkani onune koyup dusunmelisin. 2-3 kilometreye kadar bu fark tolere edilebilir ancak 9 kilometre karabuk macindaki rezalet oyunumuzun gostergesidir. ha tabiki sadece kosmakla olmuyor, sabri ve selcuk da kosuyor (sneijder'den az olsa da kosuyorlar) ama ne kadar ise yaradigini goruyoruz iste.
bir an once mancinili sezon, ya da 4. yildizi aldigimiz sezonki formunu yakalamasini umdugum, su an icin formsuzlugu goze batan altin portakal.
su bir gercek, altin portakal formsuz. selcuk gibi bitik degil, en azindan kupa macinin 113. dakikasinda halen pres yaparken goruyoruz. en azindan karabuk macinda sol bekte savunma yaparken goruyoruz. takimi umursuyor. ama asil yapmasi gereken ialeri yaparsa bunlara gerek kalmaz.
sunu da ek olarak belirteyim, karabuk maci sonrasi ortaya cika 9 kmlik kosu farkinin sneijder'den kaynaklanmasini isterdim. isterdim ki sino 10 kilometrenin altinda kossun, asil neden bu olsun. cunku kendisi mevkisi geregi bu tarz farklar olusturabilecek ve bir sekilde diger arkadaslari tarafindan bu farkin kapatilmasini onemsemeyebilecegimiz bir oyuncu. ancak yanlis bilmiyorsam takimin tolgadan sonra en cok kosani kendisi. eger senin dunya yildizi amc oyuncun 11 kilometre kosuyor, buna ragmen rakiple arands 9 kilometre fark oluyorsa sapkani onune koyup dusunmelisin. 2-3 kilometreye kadar bu fark tolere edilebilir ancak 9 kilometre karabuk macindaki rezalet oyunumuzun gostergesidir. ha tabiki sadece kosmakla olmuyor, sabri ve selcuk da kosuyor (sneijder'den az olsa da kosuyorlar) ama ne kadar ise yaradigini goruyoruz iste.
bir an once mancinili sezon, ya da 4. yildizi aldigimiz sezonki formunu yakalamasini umdugum, su an icin formsuzlugu goze batan altin portakal.
