173
yine kapanan bir rakibi açamadığımız maç olmuştur. puanlar kaybedilebilir, herzaman güzel futbol oynayamaya bilirsiniz. doğaldır. insan olan herkes hiçbir şeyi sürekli maksimum seviyede yapamaz. belkide bizleri üzen kısmı çok üst düzey başladığımız bir sezonda, çok üst düzey başlayan bir arda turan ve takım arkadaşlarının olduğu bir sezonda, bol gollü galibiyetlere alışmamamız, yürüsek bile 3 gol atabilmemizdi. biz buna alışınca ilk tökezlemede "noluyoruz lan?" olduk. ikinci tökezde ise çatlak sesler çıkmaya başladı. zaten medyanın fırsat kolladığı bir dönemde üst üste bu iki tökezleme bazılarının yüreklerine su serpti, ağızları kulaklarına vardı. beni işte asıl üzen bu. " noooldu galatasaray'a? hani uzay takımıydı, hani gelene 4 gidene 5 atıyodu" falan gibi yorumları duymak beni kahreden. bir çoklarının hayatlarında göremeyeceği bir teknik adamın bile bu kadar kolay eleştirilebileceği gerçeğini görmek beni asıl üzen. rijkaard'ın b planı yok demek kimin haddine düşmüş ki daha ilk berabere kaldığı maçtan? bunları gördüğüm için üzülüyorum. yoksa oynadığın 14 ya da yalan olmasın bilmiyorum ama 10 küsür diyelim maçtan sadece 2 tanesinde beraberlik almış bir takımı, üstelik geçen sene ligini 5. sırada bitirmiş bir takımı ben öyle oturupda eleştirmem daha 2 beraberlik aldı diye. desteksiz atanın, eleştireninde anlının ortasına çakarım sümsüğü. bir silkelenmemiz gerektiğini düşünüyorum. kafaca, zihinsel olarak bazı detaylara takılmamamız lazım. kafaların rahat, vucutların diri tutulması lazım. böyle bir kadro, böyle bir teknik heyet varken herkes rahat olsun. "methiyeler düzdüğümüz galatasaray 19, fenerbahçe 21 puanda noooldu" diye yorum yapanlar biraz daha bekliyecekler, bu beraberliklerle falan tatmin edicekler kendilerini, sezon sonu ise biz tatmin etmeye geleceğiz herkes rahat olsun.