• 344
    güven, özveri, tecrübe, batıl inanış ve bozulmuş bir akli denge gerektiren nörotoksik hadise. sırf iki basket atıp rakip boş döndü diye 1 saat boyunca sandalyede aynı pozisyonda kalıp uyuşan ayağının üzerinde sevinmeye çalışınca bileğini burkup 2 gün yatmış, 12 mayıs 2012'de 2 saat boyunca mezarlık dolaşmış, neredeyse her önemli maçı kendine eziyete çevirmiş bir manyak olarak söylüyorum ki; herhangi bir akla, mantığa, amaca ya da misyona hizmet etmemektedir.

    10 basketbolcu, 12 voleybolcu, 22 futbolcu artık branşına göre sahada tüm gücüyle mücadele ediyor. ama sonucu senin yaptığın abuk hareketler, girdiğin birbirinden manasız şekiller belirliyor. bu totem aslında takıntının önde gidenidir. millet maç günü sabah uyanır, gün boyu gırgır şamata maç saatini bekler. oturur ekran başına ya da çıkar tribüne maçı dakika dakika yaşar. ama benim gibi manyaklar ne yapar; daha önceden çalışmış bir totem varsa onu uygulama telaşına girer. üstelik bunu sanki takımın kaderi buna bağlıymış ciddiyeti ve sorumluluk duygusu içinde yapar. yedek kulübesindeki adam esneye esneye otururken totem yapan adam bütün benliğiyle bu işe yoğunlaşır(!). maç izlerken yakalanan totemler ise daha da trajik olur genelde. evde maç izlerken tuvalette yakalanılan bir gol sonrası maçın kalanını tuvalette takip etmek, sinirden saçlarını karıştırırken rakibin kaçırdığı penaltı sonrası maçın kalanında kendi saçını başını yolarak izlemek akla gelen en basit örneklerdendir.

    uzun lafın kısası; öyle bir manyaklık halidir işte. cem yılmaz'ın dediği gibi o kadar insan bir araya gelse evrenin sırrını çözer, biz anca bir maçın skorunu tayin edebiliyoruz (!).
App Store'dan indirin Google Play'den alın