163
ilk entry'mi bir beraberliğin ardından girmeme neden olan maçtır. bu bencil tanımdan sonra maça geçelim. galiba son zamanlarda rakipleri küçümsemeye başladık ki bu futbolda çok tehlikelidir, cezası hemen kesilir, bir an önce bunu üzerimizden atmamız ve nasılsa kazanırız havasından kurtulmamız lazım. eskişehir maçındaki beraberliğin bu maça olumlu yansıyacağını ve maça hırslı başlayacağımızı düşünmüştüm ama eskişehir maçında gayet iyi olan ilk yarı tempomuzu bu maçta yakalayamadık. halbuki ideal olarak nitelendirebileceğimiz bir kadro vardı sahada. elano istediği gibi forvet arkasında, arda solda keita sağda baros tek forvet, arkalarında mehmet topal ile özlediğimiz ayhan. fakat bir kopukluk vardı ilk yarıda. hem ayhanın top kullanması gereken yerde mehmet topal topla oynuyordu ve hata yapıyordu hem de elano bir türlü forveti ve kanatları besleyemiyordu. nedense elano'nun üzerinde bir çekingenlik var, bulunduğu pozisyon itibariyle bir adamı ekarte etmeyi başarsa arda-keita-baros üçlüsüyle beraber rakip kalede tehlikeli oluyoruz. elano'nun ilk yarıda nadir olarak adam geçmeye yeltendiği bir-iki pozisyonda gördük bunu. kanatlar iyi beslenmediği için arda çok içeri girmek zorunda kaldı. halbuki elano-arda ve elano-keita arasında kanatlardan yapılacak verkaçlar graz kalesinde tehlike yaratmaya yeterdi. kanatlardan da baskı kuramayınca pozisyon bulmakta zorlandık ilk yarıda. yüklendiğimiz bir anda da kontradan gölü yedik. golü yemekten ziyade organize atak yapamamak ve isteksiz oynamak daha düşündürücüydü.
ikinci yarıya maça başlamamız gerektiği gibi başladık. elano kanatlara daha yakın oynuyordu, arda ve keita ise devamlı kanat değiştiriyorlardı. mehmet topal ve özellikle ayhan dönen topların neredeyse hepsini alıyorlardı. elano ikinci yarıda daha çok birebire girdi, topu kaybetmedi mi hem de çoğunda kaybetti ama yeter ki bunları denesin ve üzerindeki çekingenliği atsın çünkü gerçekten kapasitesinin altında oynuyor, ritmini bulduktan sonra zaten gereksiz top kaybı yapmayacaktır. herşey iyi giderken ayhan değişikliği takımı olumsuz etkiledi. bilemiyorum sakatlığı mı vardı ama hazır rakibi ablukaya almışken dönen topları rakibe bırakmayan ve baskının aralıksız devam etmesinde önemli bir pay sahibi olan ayhan'ı çıkarmak pek akılcı bir seçim değildi. ayhan çıkınca 15-20 dakikadır kendi yarı sahasından çıkamayan sturm graz orta sahada pas yapmaya başladı. elano ayhan'ın pozisyonuna geçti ve yerden uzun toplarla dört kişi defansın arasından baros'a harika toplar çıkarmaya başladı. orta sahada fazla pas yapmıyorduk ve dönen topları alamıyorduk ama elano'nun uzun paslarıyla rakip sahada etkili olmaya başlamıştık. nitekim bu paslardan birinde baros golü buldu. fakat orta sahamız bariz bir şekilde düştü, elano mücadele ediyordu ama zaten o tip bir oyuncu değildi. ayhan'ın yerine oyuna giren kewell pek varlık gösteremedi. kewell'da son haftalarda nedenini anlayamadığım bir düşüş var, çok yorgun ve isteksiz. oyunda kaldığı yarım saat içinde graz sağ bekini hiç zorlayamadı.
galatasaray'ın ikinci yarıdaki mücadelesi ve temposu aslında tam da galibiyeti getirecek cinstendi. bana göre ayhan'ın çıkması takımımızın direncini kırdı ve graz'a nefes aldırdı. bir de üstüne formsuz bir kewell girince ikinci yarının ilk 15-20 dakikasındaki baskımızı sürdüremedik. buna rağmen maçı rahatlıkla çevirebileceğimiz çok net pozisyonlar bulduk ama değerlendiremedik. orta saha ve forvet hattımızın hepsi üst düzey oyuncular ama hem kondisyon açısından -özellikle son on dakika- hem de takım oyunu açısından istenilen seviyede değiliz gibi geliyor bana. bu beraberlikle beraber bir nazar boncuğumuz daha oldu ve artık toparlanmanın vakti geldi. fikstür açısından zor bir döneme giriyoruz. önümüzde zorlu bir ankaragücü maçı var ama eminim ki galatasarayımız son iki maçta aldığı beraberliklerin acısını ankara'da çıkaracaktır. yeter ki takım olarak daha iyi motive olalım ve ikinci yarıda gösterdiğimiz mücadeleyi ve isteği 90 dakikaya yayalım.
ikinci yarıya maça başlamamız gerektiği gibi başladık. elano kanatlara daha yakın oynuyordu, arda ve keita ise devamlı kanat değiştiriyorlardı. mehmet topal ve özellikle ayhan dönen topların neredeyse hepsini alıyorlardı. elano ikinci yarıda daha çok birebire girdi, topu kaybetmedi mi hem de çoğunda kaybetti ama yeter ki bunları denesin ve üzerindeki çekingenliği atsın çünkü gerçekten kapasitesinin altında oynuyor, ritmini bulduktan sonra zaten gereksiz top kaybı yapmayacaktır. herşey iyi giderken ayhan değişikliği takımı olumsuz etkiledi. bilemiyorum sakatlığı mı vardı ama hazır rakibi ablukaya almışken dönen topları rakibe bırakmayan ve baskının aralıksız devam etmesinde önemli bir pay sahibi olan ayhan'ı çıkarmak pek akılcı bir seçim değildi. ayhan çıkınca 15-20 dakikadır kendi yarı sahasından çıkamayan sturm graz orta sahada pas yapmaya başladı. elano ayhan'ın pozisyonuna geçti ve yerden uzun toplarla dört kişi defansın arasından baros'a harika toplar çıkarmaya başladı. orta sahada fazla pas yapmıyorduk ve dönen topları alamıyorduk ama elano'nun uzun paslarıyla rakip sahada etkili olmaya başlamıştık. nitekim bu paslardan birinde baros golü buldu. fakat orta sahamız bariz bir şekilde düştü, elano mücadele ediyordu ama zaten o tip bir oyuncu değildi. ayhan'ın yerine oyuna giren kewell pek varlık gösteremedi. kewell'da son haftalarda nedenini anlayamadığım bir düşüş var, çok yorgun ve isteksiz. oyunda kaldığı yarım saat içinde graz sağ bekini hiç zorlayamadı.
galatasaray'ın ikinci yarıdaki mücadelesi ve temposu aslında tam da galibiyeti getirecek cinstendi. bana göre ayhan'ın çıkması takımımızın direncini kırdı ve graz'a nefes aldırdı. bir de üstüne formsuz bir kewell girince ikinci yarının ilk 15-20 dakikasındaki baskımızı sürdüremedik. buna rağmen maçı rahatlıkla çevirebileceğimiz çok net pozisyonlar bulduk ama değerlendiremedik. orta saha ve forvet hattımızın hepsi üst düzey oyuncular ama hem kondisyon açısından -özellikle son on dakika- hem de takım oyunu açısından istenilen seviyede değiliz gibi geliyor bana. bu beraberlikle beraber bir nazar boncuğumuz daha oldu ve artık toparlanmanın vakti geldi. fikstür açısından zor bir döneme giriyoruz. önümüzde zorlu bir ankaragücü maçı var ama eminim ki galatasarayımız son iki maçta aldığı beraberliklerin acısını ankara'da çıkaracaktır. yeter ki takım olarak daha iyi motive olalım ve ikinci yarıda gösterdiğimiz mücadeleyi ve isteği 90 dakikaya yayalım.