28
''bir insan omrunu neye vermeli'' diye soruyor bir temmuz gunu kaybettigimiz hasret gultekin. sozler zulfu livaneli'ye ait olsa da, hasret'in agzina oyle yakisiyor ki bu samimi, hatta biraz da naif soru, zira olum gogun yuzunde, yerin dibinde, soluk alisinda, basucunda.
sevgi bunlarin hic birinde degil, sevgi icimizde..
galatasaray, ilk sorunun cevabi olabilir. hepimizde eksik bir taraf var gibi geliyor bana, hayatimizin bu kadar merkezine oturtabildigimiz bir somut varligi, paylasmaktan kacinmadan alabildigine elbirligiyle buyuterek, tum rasyonaliteyi koseye birakarak hem de, pek aciklanabilecek bir durum degil.
cok kotu yonetiliyor galatasaray, insanin babasi ailesini bu kadar yonetse o kutsal dahi gucten indirilecekken, biz tum bilesenleri ile aile belledigimiz galatasaray somurulurken, orselenirken, tuketilirken elimiz ceplerimizde olan biteni izliyoruz.
yemeginden yenmeyecek, sofrasina oturulmayacak, haram yiyen, post icin kurk icin ikrarindan donen insanlarin hizla cogaldigi bir ulkede, galatasaray bundan tabii ki nasibini alacakti. tum kalkinmanin insaat sektoru uzerinden gerceklestigi bir ortamda, sahip oldugu muazzam degerdeki gayrimenkullerin bu camiaya hem de boylesine bir kurtlar sofrasinda yar edilmesini beklemek ancak hayalperestlik olurdu. yine de insan, en azindan bu gaspin dahi belirli bir nezaket cercevesinde yapilacagini umuyor.
turkiye kana bulanmisken, sehri istanbul'un galatasaray ile beraber dunyaya acilan kapisi olan ataturk havalimani'nda 44 cani kaybetmisken, gundem tam bizim istedigimiz kivamda zihniyeti ile duyurulan bu anlasma, ancak ecdadi hizir pasa olanlara yakisirdi. giden malin yerine yenisi koyulur belki, fakat kaybolan degerlerimiz ve bunun galatasaray'a dahi boylesine yansiyor olmasi can yakiyor, ezber bozuyor, yurek dagliyor.
tamam ugruna omur veren insanlar galatasaray icin aciyi da bal eyler, amma velakin arkadan gelen nesile, evlatlarimiza, yegenlerimize, mahallenin kucuk cocuklarina hangi degerleriyle, hangi dogrulariyla galatasarayli olmasini soyleyecegiz, rusvet olarak forma teklif edecegiz, bu arma sana her daim gurur tasiyacak diyebilecegiz.
bizim icin galatasaray ne basari ne kupa,
bizim icin galatasaray ancak o armanin onurlu durusu.
seyrantepe'de salon da sizin olsun,
emlak konut ile yaratacaginiz rant da,
bize sadece tevfik fikret'in galatasaray'ini verin..
sevgi bunlarin hic birinde degil, sevgi icimizde..
galatasaray, ilk sorunun cevabi olabilir. hepimizde eksik bir taraf var gibi geliyor bana, hayatimizin bu kadar merkezine oturtabildigimiz bir somut varligi, paylasmaktan kacinmadan alabildigine elbirligiyle buyuterek, tum rasyonaliteyi koseye birakarak hem de, pek aciklanabilecek bir durum degil.
cok kotu yonetiliyor galatasaray, insanin babasi ailesini bu kadar yonetse o kutsal dahi gucten indirilecekken, biz tum bilesenleri ile aile belledigimiz galatasaray somurulurken, orselenirken, tuketilirken elimiz ceplerimizde olan biteni izliyoruz.
yemeginden yenmeyecek, sofrasina oturulmayacak, haram yiyen, post icin kurk icin ikrarindan donen insanlarin hizla cogaldigi bir ulkede, galatasaray bundan tabii ki nasibini alacakti. tum kalkinmanin insaat sektoru uzerinden gerceklestigi bir ortamda, sahip oldugu muazzam degerdeki gayrimenkullerin bu camiaya hem de boylesine bir kurtlar sofrasinda yar edilmesini beklemek ancak hayalperestlik olurdu. yine de insan, en azindan bu gaspin dahi belirli bir nezaket cercevesinde yapilacagini umuyor.
turkiye kana bulanmisken, sehri istanbul'un galatasaray ile beraber dunyaya acilan kapisi olan ataturk havalimani'nda 44 cani kaybetmisken, gundem tam bizim istedigimiz kivamda zihniyeti ile duyurulan bu anlasma, ancak ecdadi hizir pasa olanlara yakisirdi. giden malin yerine yenisi koyulur belki, fakat kaybolan degerlerimiz ve bunun galatasaray'a dahi boylesine yansiyor olmasi can yakiyor, ezber bozuyor, yurek dagliyor.
tamam ugruna omur veren insanlar galatasaray icin aciyi da bal eyler, amma velakin arkadan gelen nesile, evlatlarimiza, yegenlerimize, mahallenin kucuk cocuklarina hangi degerleriyle, hangi dogrulariyla galatasarayli olmasini soyleyecegiz, rusvet olarak forma teklif edecegiz, bu arma sana her daim gurur tasiyacak diyebilecegiz.
bizim icin galatasaray ne basari ne kupa,
bizim icin galatasaray ancak o armanin onurlu durusu.
seyrantepe'de salon da sizin olsun,
emlak konut ile yaratacaginiz rant da,
bize sadece tevfik fikret'in galatasaray'ini verin..