11353
sinirden ellerimi titreten hollandalı.
sinirim elbette kendisine değil.
çocukluğumda ailem forma almadı bana. istesem alırlar mıydı, muhtemelen evet. hagi vardı, emre vardı, okan, hakan, ümit ve daha bir sürü isim vardı o muhteşem yıllarda. nedense istemedim hiç birinin formasını, belki futbol oynamak konusunda iyi olmadığım için belki de o parayla oyun aldırmayı tercih ettiğim için. sonra yıllar geçti ve bir gece sneijder bize transfer oldu. ailecek sevinmiştik ama benim içim içime sığmıyordu. daha bir kaç yıl önce dünyanın en iyi oyuncularından biri olan wesley sneijder bize gelmişti. günlerce kız arkadaşıma neden bu kadar sevindiğimi anlatıp durmuştum. imza töreninden kendisiyle öğle yemeği yiyorduk, beni kırmamış telefondan töreni izlememe ses etmemişti. o sene şampiyon olduk. sneijder'in etkisi tartışılır ama şampiyonluk kupası onun da ellerindeydi. o sene ilk formamı aldım, arkasında 14 sneijder yazıyor.
ertesi sene zor bir sene oldu hem galatasaray için hem benim için. annem bir kez daha kanser riskinden dolayı ameliyata geçirdi, yumurtalıkları alındı. takım ligde mancini ile idare ediyordu ama ameliyatın olduğu gün unutulmaz juventus maçımız vardı. babam beni hastaneden kovduktan sonra eve geldim ve maçı izledim. sneijder sakatlıktan yeni çıkmıştı ve maç sonuna kadar dayanamayacak gibiydi ama gerek kalmamıştı. kar sonucu maç ertelenmişti. ertesi gün oldu, heyecandan maçı izleyemedim. sonra televizyonu açtım, drogba indirdi ve sneijder golü attı. televizyonu kapadım, evde bir kaç dakika gezindim ve annemi aradım. sesinde mutluluk vardı, ameliyat olmuş, gene mi kanser varmış hak getire. akşam gene sneijder yazılı bir forma sipariş ettim.
2015 ekim benim için çok heyecanlıydı. doktora için aberdeen'e taşındım ve bir süre insanlarla tanışana kadar futbol neredeyse tek eğlencemdi. futbol seven bir kaç arkadaşım oldu zamanla, hepsinin dediği "oo sizde sneijder var" oldu. bizim tarih aslında sneijder ile sınırlı diye anlatsam da benim için bir tebessüm sebebi olmuştu sneijder.
şimdi saçma sebeplerden ötürü yönetimimiz bizden koparıyor onu. dursun özbek ve yönetimi belki başka serdar aziz'i 4.5 milyon euro karşılığı transfer etmek adına, başka sabri sarıoğlu seviyesindeki oyuncularla sözleşme uzatma hevesiyle kendisini kovmaya çalışıyor.
ben bunu buraya neden yazdım pek bir fikrim yok. çevremde galatasaray taraftarı çok yok ve bu hislerimi paylaşacağım kimse yok. ha sözlük yazarlarından beni tanıyan var mı? yok. önemli değil o.
gitmesin bu adam be sözlük. lütfen gitmesin... gözlerim boşu boşuna doluyor olsun şu an be...
sinirim elbette kendisine değil.
çocukluğumda ailem forma almadı bana. istesem alırlar mıydı, muhtemelen evet. hagi vardı, emre vardı, okan, hakan, ümit ve daha bir sürü isim vardı o muhteşem yıllarda. nedense istemedim hiç birinin formasını, belki futbol oynamak konusunda iyi olmadığım için belki de o parayla oyun aldırmayı tercih ettiğim için. sonra yıllar geçti ve bir gece sneijder bize transfer oldu. ailecek sevinmiştik ama benim içim içime sığmıyordu. daha bir kaç yıl önce dünyanın en iyi oyuncularından biri olan wesley sneijder bize gelmişti. günlerce kız arkadaşıma neden bu kadar sevindiğimi anlatıp durmuştum. imza töreninden kendisiyle öğle yemeği yiyorduk, beni kırmamış telefondan töreni izlememe ses etmemişti. o sene şampiyon olduk. sneijder'in etkisi tartışılır ama şampiyonluk kupası onun da ellerindeydi. o sene ilk formamı aldım, arkasında 14 sneijder yazıyor.
ertesi sene zor bir sene oldu hem galatasaray için hem benim için. annem bir kez daha kanser riskinden dolayı ameliyata geçirdi, yumurtalıkları alındı. takım ligde mancini ile idare ediyordu ama ameliyatın olduğu gün unutulmaz juventus maçımız vardı. babam beni hastaneden kovduktan sonra eve geldim ve maçı izledim. sneijder sakatlıktan yeni çıkmıştı ve maç sonuna kadar dayanamayacak gibiydi ama gerek kalmamıştı. kar sonucu maç ertelenmişti. ertesi gün oldu, heyecandan maçı izleyemedim. sonra televizyonu açtım, drogba indirdi ve sneijder golü attı. televizyonu kapadım, evde bir kaç dakika gezindim ve annemi aradım. sesinde mutluluk vardı, ameliyat olmuş, gene mi kanser varmış hak getire. akşam gene sneijder yazılı bir forma sipariş ettim.
2015 ekim benim için çok heyecanlıydı. doktora için aberdeen'e taşındım ve bir süre insanlarla tanışana kadar futbol neredeyse tek eğlencemdi. futbol seven bir kaç arkadaşım oldu zamanla, hepsinin dediği "oo sizde sneijder var" oldu. bizim tarih aslında sneijder ile sınırlı diye anlatsam da benim için bir tebessüm sebebi olmuştu sneijder.
şimdi saçma sebeplerden ötürü yönetimimiz bizden koparıyor onu. dursun özbek ve yönetimi belki başka serdar aziz'i 4.5 milyon euro karşılığı transfer etmek adına, başka sabri sarıoğlu seviyesindeki oyuncularla sözleşme uzatma hevesiyle kendisini kovmaya çalışıyor.
ben bunu buraya neden yazdım pek bir fikrim yok. çevremde galatasaray taraftarı çok yok ve bu hislerimi paylaşacağım kimse yok. ha sözlük yazarlarından beni tanıyan var mı? yok. önemli değil o.
gitmesin bu adam be sözlük. lütfen gitmesin... gözlerim boşu boşuna doluyor olsun şu an be...