39
takip ettiğim kadarıyla enteresan bir şekilde destek oranının yüksek olduğu boykot. normalde bu tarz protestolarda illa ki birileri çıkar "galatasaray'a zarar veriyorsunuuuuz, galatasaray aşkııııı, galatasaraaaayyyy'dan vazgeçmeeem" gibi deli deli entryler yazarlardı. gördüğüm kadarıyla şimdiye kadar bu tarz bir yazıyı bir tane yazar yazmış. o da nazar boncuğu olsun. zaten herkes aynı şekilde düşünecek diye bir kaide yok.
ama bilisin ki bu protesto galatasaray'ı kullananlara, galatasaray'dan nemalananlara karşı yapılıyor. "galatasaray zarar görüyor, rakiplerin ekmeğine yağ sürülüyor" diye iki satır yazıp nasıl zarar görüyor konusunda bir cümle bile yazmaya üşenenler bilsinler ki rakiplerin en çok hoşuna gidecek olan şu an uyuşturulmuş camianın aynen bu şekilde uykusuna devam etmesi.
bazıları da ne kadar boş bir protesto olduğunu söylüyor. tipik türk zihniyeti. önemli olan tepki vermek. tepkiyi göstermek. gerekli mercilerin insanlar hareketlendi, reaksiyon gösteriyorlar demesi. aynı geçen sefer kulüp taraftara açılsın kampanyası sonucunda bir yöneticinin çıkıp "fanlar ayaklandı, bişi yapmak lazım, önünü alamayız" demesi gibi. yoksa tabii ki de resmi hesabın takibinin bırakılması kulübü baştan sona değiştirmeyecek. sadece taraftarı kollektif hareket ettirerek, ortak bir tecrübeye sahip kılarak birbirine yakınlaştıracak. ileride daha büyük bir protestoda daha deneyimli kılacak.
neyse 3 senedir kombine almıyorum. bana göre aysal'ın gidiş sürecinde, kendisinin de tavırları dahil bu camianın kokuşmuşluğunun, yozlaşmışlığının apaçık ortaya çıktığı dönemdi. store'dan alışveriş de etmiyorum. bileklik kampanyasına katılmıyorum vs. elimden geldiğince de nedenleriyle bu düşüncemi yayıyorum. zaten benim gibi düşünen ve hareket eden çok fazla tanıdığım var. halen gidilecek çok yol var ama her geçen gün her yeni bir rezalette daha fazla taraftar bu harekete katılacak. çok bişi yapmamıza gerek yok. yeni yönetim kararları, icraatleri, yönetim kurulu toplantısı demeçleri, genel kurul konuşmaları, yönetim istifaları her şeyi ortaya dökecek.
ama bilisin ki bu protesto galatasaray'ı kullananlara, galatasaray'dan nemalananlara karşı yapılıyor. "galatasaray zarar görüyor, rakiplerin ekmeğine yağ sürülüyor" diye iki satır yazıp nasıl zarar görüyor konusunda bir cümle bile yazmaya üşenenler bilsinler ki rakiplerin en çok hoşuna gidecek olan şu an uyuşturulmuş camianın aynen bu şekilde uykusuna devam etmesi.
bazıları da ne kadar boş bir protesto olduğunu söylüyor. tipik türk zihniyeti. önemli olan tepki vermek. tepkiyi göstermek. gerekli mercilerin insanlar hareketlendi, reaksiyon gösteriyorlar demesi. aynı geçen sefer kulüp taraftara açılsın kampanyası sonucunda bir yöneticinin çıkıp "fanlar ayaklandı, bişi yapmak lazım, önünü alamayız" demesi gibi. yoksa tabii ki de resmi hesabın takibinin bırakılması kulübü baştan sona değiştirmeyecek. sadece taraftarı kollektif hareket ettirerek, ortak bir tecrübeye sahip kılarak birbirine yakınlaştıracak. ileride daha büyük bir protestoda daha deneyimli kılacak.
neyse 3 senedir kombine almıyorum. bana göre aysal'ın gidiş sürecinde, kendisinin de tavırları dahil bu camianın kokuşmuşluğunun, yozlaşmışlığının apaçık ortaya çıktığı dönemdi. store'dan alışveriş de etmiyorum. bileklik kampanyasına katılmıyorum vs. elimden geldiğince de nedenleriyle bu düşüncemi yayıyorum. zaten benim gibi düşünen ve hareket eden çok fazla tanıdığım var. halen gidilecek çok yol var ama her geçen gün her yeni bir rezalette daha fazla taraftar bu harekete katılacak. çok bişi yapmamıza gerek yok. yeni yönetim kararları, icraatleri, yönetim kurulu toplantısı demeçleri, genel kurul konuşmaları, yönetim istifaları her şeyi ortaya dökecek.
