• 258
    alp yalman'ı yaşı nedeniyle eleştirenlere karşı, galatasaray tarihini bilmemekle suçlananlar, efsane kadronun kurucusu olduğunu iddia edenler, başkanların yaşlarını örnek verenler.

    yazar arkadaşlara önemli bir şeyi tekrar hatırlatmak istiyorum.

    arkadaşlar:

    bir yazarın görüşlerine katılmayabilirsiniz ama direkt onu hedef alarak entry giremezsiniz, girmemelisiniz. onun görüşlerini çürütmek için tarihi bilmemekle suçlamak, alay etmek yakışmıyor size. buradı tartışma platformu değil, burası sözlük. hiç mi tartışma olmayacak? olacak tabi ama çok az olacak, çok istisnai olacak. ayrıca;

    -suçlamadan
    -alay etmeden
    -hakaret etmeden yapılacak tartışmalar.

    aslında herkes düşünce ve fikirlerini bilgi temelli serdetmeli. bizi doksanlı yılları bilmemekle eleştirenler derwall'i alp yalman'ın getirdiğini zannediyorlar. ali uras'ı burada saygı ve rahmetle analım. (karl hainz feldkamp'ı ikna edip galatasaray'a gönderen de bizzat derwall'in kendisidir) ama burası tartışma platformu değil ki bunları yazalım ya da tartışalım.

    alp yalman galatasaray başkanlığı yapmış, daha sonra da aday olmuş kaybetmiş bir eski başkandır ve şu anda üstlendiği görev açısından yaşlıdır. başkan olsa yine kabul edilebilir ama, sportif direktör ne alaka.

    dursun özbek onu, seçimli olağanüstü kongre isteyenlere karşı getirdi. yani onun üst aklına ihtiyacı olduğundan değil. üstelik;

    bir spor kulübünü tek adamın aklıyla yönetmek orta çağda kalmıştır. artık ekip aklı ön plandadır. ekip aklı, kurumsal akıl karşısında tek adam aklıyla hareket eden kulüpler ve kurumlar gömülürler. bundan kurtuluş yoktur.

    bana göre alp yalman gibiler perde arkasında olmalı. icraatı yapacak olanlar daha enerjik olmalı. futbolcularla, sporcularla yakın ilişki kurabilmeli, spor dünyasını yakından takip edebilmeli, sosyal medya ve iletişim dünyasını iyi bilmeli ve iyi kullanabilmeli, futbol marketingini yutmalı, dünyanın her ülkesini takip edip haberdar olabilmeli. bunları alp yalman yapabilir mi? belki bilgisayar kullanırken bile zorlanan bir dededen bahsediyoruz.

    bir de alp yalman aleyhtarı olmak değildir ki konu. bu alp yalman'ın kişiliği ile ilgili değildir. genel gerçekler ve rekabet dünyasının değişmez kurallarıdır.

    iletişim okuryazarlığı denilen bir husus var. aceba bu dede bu açıdan okuryazar mıdır?

    örneğin;

    brezilya liginden kaç takım, kaç futbolcu tanıyor, kaç menejerlik firması biliyor. arjantin, uruguay, şili, afrika ülkeleri ve daha neler neler. bunların kaçını biliyor ki bu konularda inisiyatif alıp kararlar verebilsin.

    bıraktım futbol dünyasını şunu bunu, bilmeleri gereken sponsor dünyasından bile bihaberler. haberleri olsa iki yıldır galatasaray doğru dürüst bir forma reklamı alamıyor ona bir ilaç olurlardı.

    arkadaşlar söyletmeyin insanları. bırakın alp yalman'a duyduğumuz saygı iyice yok olmasın. bir tek galatasaray marşını ya da tezahürat formatını bilmeyen, transferi otel işletmeciliği zanneden dursun özbek'e payanda olmak yakışmıyor kendisine.

    ünal aysal da hiç tasvip etmediklerindendir onu da anti parantez belirteyim.
App Store'dan indirin Google Play'den alın