220
sözlükte yazmayı bıraktım o yüzden analiz filan yapmayacağım, sadece dün başıma gelen olayı paylaşmak istiyorum renktaşlarımla.
dün çalıştığım yere kendisi geldi, fbli arkadaşlarla gs'yi çekiştiriyordu yanına gittim, aha fanatik geldi dedi mesai arkadaşlarım, başladı "bunlar (gsliler) başka bi fikre kapalı, bunlara bişey anlatamazsın" filan konuşmaya, neyse ben öncelikle kendisine yapılan saldırıyı kınadığımı kendisine ilettim (kendi adıma kınadım), olayın şokuyla bize sallamasını da kabul edebiliyordum (zira ailesi özellikle kızı çok üzülmüş) fakat fb taraftarının hiç böyle şeyler yapmadığını söylediğinde ben saha içinde fblilerin darplarına maruz kalan basketbolcuları, aziz yıldırım'ı ve mahmut uslu'yu örnek verdim o da "m.uslu'yu ciddiye alan mı var" dedi ben de "var ki fb kulübünde yönetici yapmışlar" dedim, aziz yıldırım'ı da çok beğenmediğini ama genç fblileri basketbol salonunda sahanın uzağına gönderdiğini söyledi (ne kadar doğru bilmiyorum)
ardından taraflı maç anlatmasına geçtik, fblilerin geçmişte kendisini bizim maçı gsli anlatmasın diye yoldan çevirdiğini söyledi ardından ingilizce düşünüp türkçeye çevirdiği için bazı yanlış anlaşılmalar olduğunu söyledi ve yapısı gereği heyecanlı maç anlattığını söyledi, ben ntvspor, lig tv gibi kurumların fenerbahçeli olduklarını nontvspor kampanyamızı ve ferit şahenk faktörlerini filan kendisine dilim döndüğünce izah ettim.
ayrıca fb'nin ülkerspor'un ekmeğini yediğini dolayısıyla sürekli eurolig seviyesinde maçlar oynadığını bu maçlarda fb taraftarını kızdıracak bi durum olmadığını dolayısıyla avrupa maçlarında fb taraftarının takındığı sakin tavrın normal olduğunu söyledim, ligde bunu yapmadıklarını ifade ettim.
gs taraftarının dar bütçeyle takımıyla daha fazla bütünleştiğini ve başarı için taraftarın rolünün fb'ye göre daha büyük olduğunu karşılıklı olarak kabullendik, fb salonunda yapılan olayların 3. anons için yeterli olup olmadığını sordum o 3. anonsluk bişey olmadığını söyledi.
konuşmanın her kısmında ergin ataman'ın provoke edici hareketlerinden bahsetti ben de fb benchindeki o takım elbiseli adamın sürekli pislik yaptığını söyledim ama ismi aklıma gelmedi o kişinin hala da gelmiyor.
fblilerin efeslilere saldırmasının gerekçesi olarak efeste 3-4 oyuncunun doping testinde sınırda olmasından dolayı fb seyircisinin gerildiğini söyledi (zaten sürekli fb tarafını izah edip savunur şekilde konuştuğu için tek taraflı düşündüğü çok açıktı)
ben gs taraftarı olarak kulüp başkanımızın olmadığını, başkan olduğunu izah eden kişiyi değiştirmek için uğraştığımızı ifade ettim, başkana rağmen eurocup'ı aldığımızı söyledim.
marka değerimizin basketbolda düşmesini konuştuk, gs'nin baskette türk telekom ile anlaşmak üzereyken anlaşmanın olmadığını ifade etti, yani fb ülker gibi bir birleşme olma ihtimalini ama gerçekleşmediğini söyledi.
fb'de basketbol seyircisi gs'de ise futbol seyircisinin basketbol maçlarına geldiğini söyledi ben de bizim aidiyet duygumuzun daha fazla olduğunu o yüzden branş ayırt etmeden maçlara gittiğimizi hatta futbolda stadyuma ulaşmak için neler çektiğimizi anlattım bunları daha önce bilmiyormuş, hem basket hem futbol maçlarına gs seyircisinin gelirken birsürü dert ve sorunla geldiğini dilim döndüğünce ifade ettim.
"o.çocuğu murat murathanoğlu" tezahüratı için benim annem galatasaray'ın lisanslı sporcusuydu 2 defa o kulübe şampiyonluk yaşattı dedi (ben bu tezahüratın ayıp olduğunu söyledim).
konuşmamız 1 saatten fazla sürdü, kendisinin saldırıdan oldukça etkilendiğini gördüm ve yıllarca iyi kötü tanıdığımız bildiğimiz tek basketbol sunucusunun o halini görmek de insanı üzüyor, 32 yıldır mesleği icra ettiğinden bahsetti ve bazı kişilere daha yakın bazı kişilere daha uzak olmasını anlıyorum, ergin ataman'ı sevmiyor, beğenmiyor, tarafsızlığını kaybettiğini daha doğrusu taraf olmadığını anlatırken taraf olduğunu görmek üzücüydü.
kendisi fbli mi efesli mi bjkli bilmem ama sürekli fb'yi savunması, fb kulübünün yaptıklarını övmesi ve kendisinin hatalı olabileceğinden hiç bahsetmemesi sabit fikirli olduğunu hissettirdi.
dün çalıştığım yere kendisi geldi, fbli arkadaşlarla gs'yi çekiştiriyordu yanına gittim, aha fanatik geldi dedi mesai arkadaşlarım, başladı "bunlar (gsliler) başka bi fikre kapalı, bunlara bişey anlatamazsın" filan konuşmaya, neyse ben öncelikle kendisine yapılan saldırıyı kınadığımı kendisine ilettim (kendi adıma kınadım), olayın şokuyla bize sallamasını da kabul edebiliyordum (zira ailesi özellikle kızı çok üzülmüş) fakat fb taraftarının hiç böyle şeyler yapmadığını söylediğinde ben saha içinde fblilerin darplarına maruz kalan basketbolcuları, aziz yıldırım'ı ve mahmut uslu'yu örnek verdim o da "m.uslu'yu ciddiye alan mı var" dedi ben de "var ki fb kulübünde yönetici yapmışlar" dedim, aziz yıldırım'ı da çok beğenmediğini ama genç fblileri basketbol salonunda sahanın uzağına gönderdiğini söyledi (ne kadar doğru bilmiyorum)
ardından taraflı maç anlatmasına geçtik, fblilerin geçmişte kendisini bizim maçı gsli anlatmasın diye yoldan çevirdiğini söyledi ardından ingilizce düşünüp türkçeye çevirdiği için bazı yanlış anlaşılmalar olduğunu söyledi ve yapısı gereği heyecanlı maç anlattığını söyledi, ben ntvspor, lig tv gibi kurumların fenerbahçeli olduklarını nontvspor kampanyamızı ve ferit şahenk faktörlerini filan kendisine dilim döndüğünce izah ettim.
ayrıca fb'nin ülkerspor'un ekmeğini yediğini dolayısıyla sürekli eurolig seviyesinde maçlar oynadığını bu maçlarda fb taraftarını kızdıracak bi durum olmadığını dolayısıyla avrupa maçlarında fb taraftarının takındığı sakin tavrın normal olduğunu söyledim, ligde bunu yapmadıklarını ifade ettim.
gs taraftarının dar bütçeyle takımıyla daha fazla bütünleştiğini ve başarı için taraftarın rolünün fb'ye göre daha büyük olduğunu karşılıklı olarak kabullendik, fb salonunda yapılan olayların 3. anons için yeterli olup olmadığını sordum o 3. anonsluk bişey olmadığını söyledi.
konuşmanın her kısmında ergin ataman'ın provoke edici hareketlerinden bahsetti ben de fb benchindeki o takım elbiseli adamın sürekli pislik yaptığını söyledim ama ismi aklıma gelmedi o kişinin hala da gelmiyor.
fblilerin efeslilere saldırmasının gerekçesi olarak efeste 3-4 oyuncunun doping testinde sınırda olmasından dolayı fb seyircisinin gerildiğini söyledi (zaten sürekli fb tarafını izah edip savunur şekilde konuştuğu için tek taraflı düşündüğü çok açıktı)
ben gs taraftarı olarak kulüp başkanımızın olmadığını, başkan olduğunu izah eden kişiyi değiştirmek için uğraştığımızı ifade ettim, başkana rağmen eurocup'ı aldığımızı söyledim.
marka değerimizin basketbolda düşmesini konuştuk, gs'nin baskette türk telekom ile anlaşmak üzereyken anlaşmanın olmadığını ifade etti, yani fb ülker gibi bir birleşme olma ihtimalini ama gerçekleşmediğini söyledi.
fb'de basketbol seyircisi gs'de ise futbol seyircisinin basketbol maçlarına geldiğini söyledi ben de bizim aidiyet duygumuzun daha fazla olduğunu o yüzden branş ayırt etmeden maçlara gittiğimizi hatta futbolda stadyuma ulaşmak için neler çektiğimizi anlattım bunları daha önce bilmiyormuş, hem basket hem futbol maçlarına gs seyircisinin gelirken birsürü dert ve sorunla geldiğini dilim döndüğünce ifade ettim.
"o.çocuğu murat murathanoğlu" tezahüratı için benim annem galatasaray'ın lisanslı sporcusuydu 2 defa o kulübe şampiyonluk yaşattı dedi (ben bu tezahüratın ayıp olduğunu söyledim).
konuşmamız 1 saatten fazla sürdü, kendisinin saldırıdan oldukça etkilendiğini gördüm ve yıllarca iyi kötü tanıdığımız bildiğimiz tek basketbol sunucusunun o halini görmek de insanı üzüyor, 32 yıldır mesleği icra ettiğinden bahsetti ve bazı kişilere daha yakın bazı kişilere daha uzak olmasını anlıyorum, ergin ataman'ı sevmiyor, beğenmiyor, tarafsızlığını kaybettiğini daha doğrusu taraf olmadığını anlatırken taraf olduğunu görmek üzücüydü.
kendisi fbli mi efesli mi bjkli bilmem ama sürekli fb'yi savunması, fb kulübünün yaptıklarını övmesi ve kendisinin hatalı olabileceğinden hiç bahsetmemesi sabit fikirli olduğunu hissettirdi.